Çavuşoğlu, Kıbrıs davasının, kimsenin ideolojisine göre yürütülmeyeceğini, kimsenin kişisel arzusu ve ideolojisi üzerinden de yürütülemeyeceğini söyleyerek, “Kıbrıs davası hepimizin davasıdır” dedi.
“Rum tarafı neye hazırsa biz de ona hazır olacağız, Rum tarafı neyi kabul ederse biz de onu kabul edeceğiz” demenin doğru olmadığını ifade eden Çavuşoğlu, “Onların ne dediği müzakere için de önemli ama esas biz ne diyeceğiz, bizim ne diyeceğimiz, bizim fikirlerimiz nedir bunun içini dolduralım, kendi fikirlerimizi ortaya koyalım” diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, BRT ve özel kanallarla gerçekleştirilen ortak yayınla, gazetecilerle canlı sohbet programına katıldı.
Çavuşoğlu, Pembe Paşaoğluları’nın yönettiği sohbet programında, gazeteci Hasan Kahvecioğlu, Rasıh Reşat ve Hasan Erçakıca’nın sorularını yanıtladı.
Bugünkü temasları hakkında bilgi veren TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, KKTC’nin yurt dışında görünürlüğü ve birlikte yapılacak çalışmaların da bu akşam Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’la yiyecekleri yemekte değerlendirileceğini söyledi.
“BİZ ELİMİZDEN GELENİ YAPTIK AMA RUM TARAFI SÜREKLİ GERİ ADIM ATTI”
Çavuşoğlu, Crans Monta’dan sonra Kıbrıs’ta bir müzakere için diğer seçeneklerin de değerlendirileceğini söylemek için geldiklerini, çünkü tüm samimi gayretlere rağmen sürdürülen müzakerelerin Rum tarafının gücü, yönetimi, ekonomiyi paylaşmak istemediği için bunu da Crans Montana’da ikili temaslarda açıkça söyledikleri için Crans Montana’nın başarısızlıkla sonuçlandığını kaydetti.
“Gerek BM’ye gerekse muhataplara ve garantörlere, biz sürekli buradayız, bitinceye kadar burada kalacağız takvimimizi boşalttık, bu son şansı iyi değerlendirin dedik” diyen Çavuşoğlu, “Biz elimizden geleni yaptık ama Rum tarafı sürekli geri adım attı” şeklinde konuştu.
“RUMLAR HİÇ BİR ŞEYİ PAYLAŞMAK İSTEMİYOR”
“Bu da gösteriyor ki Rumlar, hiçbir şeyi Türklerle paylaşmak istemiyor” diyen Çavuşoğlu, o zaman yeniden bir müzakereye başlanacaksa, neyin nasıl müzakere edileceğinin konuşulması gerektiğini kaydetti.
Bunun tüm taraflar arasında konuşulması gerektiğine işaret eden Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, bir önceki gelişinde gayrı resmi bir şekilde Rum tarafı Lideri Nikos Anastasiades dahil garantörlerle görüşmesi konusunda bir konsensus oluştuğunu anımsattı.
Bu çerçevede temaslarda bulunduğunu belirten Çavuşoğlu, KKTC içinde de farklı görüşler ortaya çıktığını, seçim hazırlıklarının erken başladığını söyledi.
Seçime yaklaşık bir buçuk yıl olmasına rağmen burada bir hareketlenme olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, müzakere konusunda farklı görüşeler olabileceğini, ancak TC olarak kendilerinin başından beri tüm seçeneklerin ortaya koyulması, gayrı resmi bir şekilde mutabakat anlayışı içinde olunması ve çerçevenin belirlenip müzakerelere öyle başlanması ve sonuç odaklı olması gerektiğini söylediklerini dile getirdi.
“KIBRIS DAVASINI SEÇİM MALZEMESİ YAPMAK DOĞRU DEĞİL”
Herkesin bir ideolojisi, görüşü olabileceğini vurgulayan Çavuşoğlu, daha karşı tarafla gayrı resmi görüşmeler yapılırken, bir görüşü dayatmanın bir anlamı olmadığını kaydetti.
Seçim atmosferinde bunlar olabileceğini, ancak Kıbrıs davasını seçim malzemesi yapmanın doğru olmadığını vurgulayan Çavuşoğlu, TC ile KKTC arasında farklı görüşler var havası yaratıldığını, bunun da doğru olmadığını söyledi.
Anastasiades ile görüşmelerinden sonra adada “TC Akıncı’yı dışlıyor havası yaratıldı” diyen Çavuşoğlu, bunun son derece yanlış olduğuna dikkat çekti.
Çavuşoğlu, “Biz hangi adımı atacaksak, biz istişare ediyor ve o çerçevede yapıyoruz. Biz Türkiye’yiz büyük devletiz, istediğimiz yaparız anlayışında hiçbir zaman olmadık” dedi.
“KIBRIS DAVASI, KİMSENİN İDEOLOJİSİNE GÖRE YÜRÜTÜLMEZ”
Bugünkü gelişlerinin sebebinin de bu olduğuna işaret eden TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Cumhurbaşkanı Akıncı ile belli konularda görüş ayrılığımız olabilir ama konuşarak görüş ayrılığımızı yakınlaştırırız. Kıbrıs davası, kimsenin ideolojisine göre yürütülmez. Kimsenin kişisel arzusu ve ideolojisi üzerinden de yürütülemez. Hepimizin davasıdır” şeklinde konuştu.
Bu algıyı sosyal medyadaki belli gruplar, KKTC ile TC’nin ilişkilerini koparmak isteyenlerin oluşturduğunu ifade eden Çavuşoğlu, bu algıyı “Rum tarafına teslim olalım” anlayışında olan kişilerin oluşturduğunu söyledi.
“SADECE SÖYLEMLERDEN YOLA ÇIKILIRSA YANLIŞ ALGI OLUŞTURULUR”
İki devletli çözüm ve müzakere edilmiş ayrılık terminoloji konusunda da görüşlerini belirten Çavuşoğlu, sadece söylemlerden yola çıkılması halinde, yanlış algı oluşturulacağını, şu anda söylediklerinin ise, ne olacaksa müzakere edilmesi, ama neyin müzakere edileceğinin görüşülmesi gerektiği olduğunu vurguladı.
Yıllardır, iki kesimliliğe, siyasi eşitliğe dayalı bir federasyon için çalışıldığını ifade eden Çavuşoğlu, Rum tarafının bu eşitliği istemediği için de bunun gerçekleştirilemediğini kaydetti.
“BİZ SAMİMİYET İSTİYORUZ”
“Bizdeki samimiyeti Rum tarafında göremiyoruz” diyen Çavuşoğlu, kendilerinin söylediklerinin ise tüm seçeneklerin oturulup konuşulması olduğunu kaydetti.
En son New York’taki görüşmelerden sora Anastasiades’ten çelişkili açıklamalar geldiğini vurgulayan Çavuşoğlu, “Biz samimiyet istiyoruz. Oturup konuşup parametreleri beraber belirleyelim diyoruz” şeklinde konuştu.
Anastasiades’in adada da geri adım atmaya devam ettiğine işaret eden Çavuşoğlu, daha önce kabul ettiği noktalarda da geri adım attığını, bu sebeple de bir seçenek üzerinde değil, her seçeneğin değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu başka bir soru üzerine ise, “Rum tarafı neye hazırsa biz de ona hazır olacağız, Rum tarafı neyi kabul ederse biz de onu kabul edeceğiz” demenin doğru olmadığını vurgulayarak, “Onların ne dediği müzakere için de önemli ama esas biz ne diyeceğiz, bizim ne diyeceğimiz, bizim fikirlerimiz nedir bunun içini dolduralım, kendi fikirlerimizi ortaya koyalım” dedi.
Çavuşoğlu, ekonomi ve eğitim konularındaki soruları da yanıtlayarak, bugün KKTC ekonomisine bakıldığında turizmle birlikte eğitimin önemli bir sektör olduğunu kaydetti.
KKTC’de bugün 100 binin üstünde öğrenci olduğuna, yurtlarda 26 binin üzerinde yatak kapasitesi olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, bir çok alanda olduğu gibi eğitimde önemli gelişmeler olduğunu söyledi.
Bu konuda nasıl katkı koyulabileceğini değerlendireceklerini ifade eden Çavuşoğlu, eğitim konusunda ciddi bir görüş ayrılığı bulunmadığını kaydetti.
“HERKE ÇOCUĞUNU İSTEDİĞİ OKULA GÖNDEREBİLİR”
Çavuşoğlu, Hala Sultan Koleji konusunda verilen tepkilere değinerek, bu tepkilerin geçmişte var olan yasakçı anlayış olduğunu, herkesin çocuğunu istediği okula gönderebileceğini vurguladı.
KKTC halkının Hala Sultan gibi bir tane daha istediğini, “Varsa ihtiyaç bu yapılır. Kimse kimsenin çocuğunu alıp zorla oraya göndermez, ama orada normal derslerin yanında din eğitim veriliyor diye buna karşı çıkmak faşizmdir. Esas faşizm budur” dedi.
“Yasakçı anlayışlara fırsat verilmemeli, din eğitimine karşı çıkmak yanlış” şeklinde devam eden Çavuşoğlu, “herkesin çocuğunu okula gönderebileceği imkanları sunalım, herkes çocuğunu istediği okula göndersin” ifadesini kullandı.
Ekonomik protokol konusunda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile bir toplantı yaptıklarını, 3 yıllık plan ile ilgili hazırlıkların devam ettiğini, tamamlanır tamamlanmaz ise protokolün imzalanacağını söyleyen Çavuşoğlu, “burada bir sıkıntı yok” dedi.
“KKTC’DE EKONOMİK REFORM ŞART”
Ekonomideki dalgalanmalara da dikkat çeken Mevlüt Çavuşoğlu, KKTC’de ekonomik reform şart olduğunu, KKTC ekonominin sürdürülebilir olması için bunun gerekli olduğunu kaydetti.
Bu konuda bazı çevreler ve sendikalardan biraz direnç göründüğünü ifade eden Çavuşoğlu, “Bu TC istiyor diye anlaşılmamalı, KKTC’nin kurumsallaşması ve ekonomisinin daha güçlü olması için bu gerekli” dedi.
TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, federasyonun karşısında, konfederasyon ve iki devletliliği birer seçenek olarak görüp görülmediği konusundaki soruları da yanıtlayan Çavuşoğlu, BM parametreleri ile kendilerinin hiçbir problemi olmadığını, onları benimsedikleri için müzakere masasına oturduklarını anlattı.
O parametreler çerçevesinde bugüne kadar bir sonuç elde edilemediğini, bundan sonra da aynı parametrelerle devam edilirse sonuç elde edilemeyeceğini düşündüklerini ifade eden Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“BİZ YENİ FİKİRLERİN DEĞERLENDİRİLMESİNDEN YANAYIZ”
“Bizim parametrelerle sorunumuz olduğu için değil, tekrar başlasak, tekrar olmayacağı konusunda kanaatimiz var. Böyle bir müzakere yapmayacağımızı hem KKTC, hem TC söyledi. Onun için de başka seçenekler de var dedik. Nihai bir çözüme varabilmesi için o parametrelerle ilgili de ne yapılması gerektiğini söylememiz gerek. Çerçevesini belirlememiz lazım derken onu söylüyorum.”
İlave ne yapılabilir ki çözüme ulaşılabilsin diyen Çavuşoğlu, yeni fikirlerin değerlendirilmesinden yana olduklarını, hiçbir fikri dışlayıp, empoze etmediklerini, hiçbir düşünceyi de yok saymadıklarını vurguladı.
Çavuşoğlu, garantiler ve güvenlik konusunda esneklik göstermelerine rağmen karşı tarafın gene geri adım attığını anımsatarak, “Türkiye taviz verse olacaktı, anlayışı varsa bu yanlıştır. Çözüme çok yakın değildik” dedi.
Bu meselenin sadece garantiler ve güvenliğe bağlı olduğu gibi bir anlayış varsa bunun çok yanlış olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “Rum tarafı seninle hiçbir şeyi paylaşmak istemiyor, statükonun devamını istiyor. Mesele bu” şeklinde konuştu.
TC ve KKTC’nin stratejileri beraber belirleyerek, ortaya koyması gerektiğine dikkat çeken TC Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Rum tarafının statükonun devamından yana olduğunu, ama başka duyduğu rahatsızlıklar da olduğunu, Türk tarafıyla bir şeyi paylaşma arzuları olmadığını, dini liderlerinin de sürekli bunu empoze ettiğini söyledi.
Çözüm istediklerini, BM, Rum tarafı ve AB’nin de gördüğünü ifade eden Çavuşoğlu, o motivasyonu tersine çevirecek hamlelerin atılması gerektiğine işaret etti.
“KKTC’NİN GÖRÜNÜRLÜĞÜNÜ ARTTIRMAK GEREK”
Rum tarafının KKTC’yi her yerde engellemeye çalıştığını ama bu hamlesini her yerde başaramadığını ifade eden Çavuşoğlu, bu sebeple de KKTC’nin görünürlüğünü arttırmak gerektiğini söyledi.
Bunun için de kendilerinin attıkları adımlar bulunduğunu anımsatan Çavuşoğlu, motivasyonu tersine çevirecek şeylerden bir tanesinin ise tek taraflı hidrokarbon çalışmaları, sondaj faaliyetleri konusunda atılan ve atılacak adımlar olduğunu aktardı.
Çavuşoğlu, bunların fiili adımlar olduğunu, artık sismik araştırmalar değil, sondaja başlanacağını ifade ederek, şöyle konuştu:
“Bizim tavsiyelerimizi dinlemezlerse, bizim gelin bu işi hakça paylaşımını yapalım ve burada Kıbrıs Türk halkının hakları garanti altına alınsın tavsiyelerimizi dinlemezlerse, o zaman biz de geliriz burada biz sondajlarımıza başlarız.”
İkinci platformun Şubat’ta geleceğine işaret eden Çavuşoğlu, Fatih sondaj gemisinin şu anda Alanya 1 bölgesinde olduğunu, Mart ayında oradaki işinin bitmesiyle onun da güneye kaydırılacağını anlattı.
“GEREKLİ GÜVENLİK TEDBİRLERİ ALINDI”
TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, gerekli tüm güvenlik tedbirlerinin alındığına dikkat çekerek, “Bu bizim arzu ettiğimiz bir şey değildi, ama Rum tarafının bizim telkinlerimizi dinlememesi, AB’nin de bir çözüm bulamaması nedeniyle biz bu adımları atacağız” dedi.
Doğal gaz konusundaki diğer soruları da yanıtlayan Çavuşoğlu, Türkiye’nin dışında olduğu hiçbir anlaşmanın hükmünün olmayacağını vurguladı.
Kıta sahanlığı, münhasır ekonomik bölge ve KKTC’nin ruhsat verdiği alanlarda, sondaj dahil, her türlü gaz ve petrol çıkarma faaliyetinin sürdürüleceğini söyleyen Çavuşoğlu, Rusya ile birlikte çalışmanın faydasının görüldüğünü, Suriye’de istikrarın görüldüğünü kaydetti.
Artan güven sayesinde ikili ilişkilerin de daha iyi noktaya geldiğine işaret eden Çavuşoğlu, Rusya’nın Rum kesimi ile iyi ilişkiler içinde olduğunu, ancak son zamanlarda bazı batılı ülkelerin Rum kesiminde üs kurmaya çalışmasından Rusya’nın rahatsızlık duymaya başladığını kaydetti.
“HER TÜRLÜ ÖNLEM ALINDI”
Rum tarafı ile gaz ve sondaj konusunda işbirliğine yönelik olumlu bir adım beklemediklerine dikkat çeken Çavuşoğlu, herhangi bir gerginliğe karşın her türlü önlemi aldıklarını, herhangi bir gerginlik olmamasını ümit ettiklerini söyledi.
Çavuşoğlu, kıta sahanlığı alanında kazı yapacaklarını, yapılacak her türlü işlemin uluslararası hukuka uygun şekilde uygun yapılacağını vurguladı.
Rum tarafının, Türkiye’nin somut bir adım atacağını beklemediğini, bu çalışmalar başladıktan sonra da belki işbirliği yaklaşımı içine girilebileceğini söyleyen Çavuşoğlu, “Türkiye ve Kıbrıs Türk halkının hakları garanti altına alındıktan sonra, bu konuda bir işbirliği yapılabilir” dedi.
Çavuşoğlu, Anastasiadis ile resmi olmayan bir görüşme yapılabileceğini de söyleyerek, Yunanistan ile bazı ilişkilerin geliştiğini aktardı.
Çavuşoğlu, Yunanistan’ın istikrarının kendileri için önemli olduğunu söyleyerek, Makedonya’daki sim konusuna da değindi. Çavuşoğlu, balkanların sorunlarının çözülmesi için konuyu önemli gördüklerini kaydetti.
TC Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, enerji konusundaki soruları da yanıtlayarak, enterkonnekte elektrik kablosu konusunda çalışmaların devam ettiğini, su projesi gibi deniz altından kablolarla elektrik getirilmesinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözü olduğunu anımsattı.
Çavuşoğlu, bunu gerçekleştireceklerini, bu konuda kararlılıklarının bulunduğunu belirterek, KKTC’deki maliyetlerin yüksek olduğunu bildiklerini kaydetti.
Çavuşoğlu, KKTC’de bulunmaktan çok büyük mutluluk duyduğunu, kendisini evinde gibi hissettiğini belirtti.
Çavuşoğlu, Kıbrıs davasını milli bir dava olarak gördüklerini, bundan sonraki süreçte de KKTC’ye daha sık gelip temaslarda bulunacağını kaydetti.
Çavuşoğlu, bugüne kadar hiçbir siyasi partinin iç işlerine karışmadığını ifade ederek, siyasi olarak hiçbir parti ile yakınlığı olmadığını, kişisel dostluğu olan siyasetçiler bulunduğunu ancak bu konuda biriyle herhangi bir siyasi yakınlığı olmadığını vurguladı.
“KKTC’DE TC’NİN TEK TEMSİLCİSİ BÜYÜKELÇİDİR”
KKTC’de Türkiye Cumhuriyeti’nin tek temsilcisinin büyükelçi olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “Burada bizim tek karşı olduğumuz Türkiye düşmanlarıdır. Biz buna karşıyız, onun dışında siyasetçiler arasında taraf tutmam söz konusu olamaz” dedi.
Yorum Yazın