Çeler, Çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndaki toplantının başında yaptığı açıklamada, görevde olduğu sürede işvereni de ezdirmeden, halkın ve çalışanın yanında durmaya çalıştığını belirtti. Son toplantının kendisinin sağlık sorunu nedeniyle iptal edildiğine işaret eden Çeler, sağlık sorunu gerekçesine inanmayanların olmasının kendisini üzdüğünü kaydetti.
Bugün asgari ücretin belirlenmesini arzu ettiğini kaydeden Çeler, son birkaç gündür basında çıkan bazı rakamlara pozitif baktığını belirtti.
Asgari ücretin belirlenmesinde iş güvencesinin de dikkate alınması gerektiğini kaydeden Çeler, asgari ücreti ödeyemeyecek işletmelerin de bulunduğuna işaret ederek, her iki kesimin de duyarlılık göstermesi gerektiğini ifade etti.
Kıbrıs Türk İşverenler Sendikası Genel Sekreteri Mustafa Aroğlu ise, iyi bir yaşam seviyesinin herkesin hakkı olduğunu ancak asgari ücreti belirlerken ekonomik verilerin neyi gösterdiğine de bakmak gerektiğini kaydetti.
Türk Lirası’nın değer kaybıyla Ağustos 2018’de baş gösteren ekonomik krizin bedelini en ağış şekilde işverenin ödediğini savunan Aroğlu, değerlendirme yaparken milli gelire de bakılması gerektiğini belirtti. Aroğlu, “Ekonomideki daralmayı dikkate almadan alınacak bir popülist karar bizi daha sonra kabusa itecektir” uyarısında bulundu.
Hür İşçi Sendikaları Federasyonu Genel Sekreteri (Hür-İş) Ali Yeltekin, ekonomik kriz sonrasında asgari ücretli işçilerin nasıl geçindiğinin soru işaret olduğunu, bu nedenle asgari ücretin değişmemesi yönde bir yaklaşımı kabul etmeyeceklerini ifade etti.
Asgari ücretin geçim ücreti olmadığını, en düşük vasıfsız iş gücü için ortaya konmuş bir ücret olduğunu kaydeden Yeltekin, kalifiye olsun olmasın işçilere verilen ücretin 2 bin 279 TL olduğunu söyledi. 105 bin kişinin asgari ücretin ne olacağını duymayı beklediğini belirten Yeltekin, devletin bu durumu düzeltmesi gerektiğini kaydetti.
Yaptıkları bir araştırmada gıda ihtiyacı hariç dört kişilik bir ailenin bin 384 TL’ye ihtiyacı olduğunu kaydeden Yeltekin, ekonomik krizin baş gösterdiği Ağustos 2018’den sonra gıda fiyatlarının yüzde 40 zamlandığına işaret ederek insana verilen değerin en önemli şey olması gerektiğini belirtti.
İşverenin yerel iş gücüne daha çok destek vermesi gerektiğini de belirten Yeltekin, “Sektörel bazda en düşük ücret belirlenmesi lazım” dedi.
Yorum Yazın