Fizyoterapist İpek Murat serebral palsi (beyin felci) hakkında bilgiler verdi. Beyin felci ilerleyici olmayan fakat çocuğun gelişimi ile beraber ortaya çıkan, semptomların değişkenlik gösterdiği kalıcı bir hastalıktır. Genetik geçişi yoktur, bulaşıcı değildir ve hayatı tehdit eden bir hastalık değildir. Her bin canlı doğumda 2-3 beyin felci vakası görülür'' dedi.
GEBELÄ°KTE VE DOÄžUM ESNASINDA YAÅžANAN PROBLEMLER BEYÄ°N FELCÄ°NE SEBEP OLABÄ°LÄ°YOR
Gebelikte ve doğum esnasında yaşanan problemler beyin felcine sebep olabildiğini ifade eden Fizyoterapist Murat, ''Yapılan araştırmalar serebral palsilerin yaklaşık yüzde 75'inin hamilelik sırasındaki nedenlere, yüzde 10-15'inin zorlu doğum ve yeni doğan dönemindeki rahatsızlıklara bağlı olduğu, geri kalan yüzde 10'un ise yaşamın erken haftalarındaki kaza ve hastalıklara bağlı olarak ortaya çıktığını göstermektedir. Birçok serebral palsi vakasının nedeni bilinememekle birlikte başlıca risk faktörleri şöyle: "Anne karnında geçirilen enfeksiyonlar (mikrobik hastalıklar), gebelikte ilaç ve alkol kullanımı, gebelikte yetersiz beslenme, plasentanın (eşin) erken ayrılması veya göbek kordonunda sorun olması, ciddi preterm (erken) doğum-özellikle beyin kanaması geçirenler, düşük doğum ağırlığı, doğum sırasında bebeğin beynine yeterli oksijen gitmemesi, anne ile bebek arasında kan uyuşmazlığı, çoğul gebelikler, bebekte ciddi sarılık olması, menenjit (beyin zarının iltihabı), beyin kanamaları, boğulma, kafa travması ve inme (herhangi bir nedenle vücudun bir tarafının kullanılamaması)'' şeklinde konuştu.
ANORMAL VÜCUT DURUŞU VE NORMAL GELİŞİMİN SEKTEYE UĞRAMASI GİBİ SEMPTOMLAR SEREBRAL PALSİYİ AKLA GETİRMELİ
Aileler bebeğin normal gelişiminde herhangi bir gecikme veya sapma fark ettiklerinde mutlaka bir çocuk doktoruna ya da çocuk nöroloğuna başvurmalıdır diyen Fizyoterapist Murat, ''Doğumu takip eden erken gelişim döneminde ve doğum sonrası 1 yaşına kadar geçen gelişim süresinde bebeğin gelişiminde şu semptomların birçoğuna rastlanılmaktadır; sürekli uyku hali, aşırı kusma, emme bozukluğu, etrafa karşı tepkisiz kalma, havale ve ateşli hastalıklar, kaslarda düzensiz kasılma ve vücudun yay duruşu, ifadesiz yüz ve gözlerde titreme, baş kontrolü olmaması, el becerisinde gerilik ve aşırı salya akıntısı ve yemeği ağza götürememe'' açıklamasında bulundu.
UYGUN TEDAVİ YÖNTEMLERİ İLE ÇOCUĞUN NÖROLOJİK GELİŞİMİNDEKİ PROBLEMLER KONTROL ALTINA ALINABİLİYOR'
Serebral palsi'de bebeğin 6-12 ay gelişimine kadar tanının tam olarak koyulamayacağını vurgulayan Fizyoterapist Murat, ''Hastalığın tanısının da fizik tedavi muayenesi ile beraber bebeğin doğum öncesi, doğum esnasında ve sonrasındaki hikayesi alınarak detaylı değerlendirmesi gerekmektedir. Uygun fizik tedavi ile çocuğa en üst düzey bağımsızlığın kazandırılması hedeflenir. Serebral palsi tanısı koyulan çocuklarda, beyindeki hasarı tedavi etmek mümkün değil. Fakat var olan belirtileri ve hastalığın bulgularını azaltmaya yönelik tedavi yöntemleri ve fizik tedavi yaklaşımları mevcut. Çocuğun nörolojik gelişimini yaşıtlarının gelişimine en yakın seviyeye getirmek için fizik tedavi planlaması yapıyoruz. Bu tedavide genel olarak hastalıkta ortaya çıkacak tüm semptomların ilerlemesinin önüne geçilerek çocuğun yaşam kalitesini artırmayı hedefliyoruz'' diye konuştu.
Yorum Yazın