Girne Dr. Akçiçek Hastanesi’nde görevli Dr. Özlem Erdoğmuş, kişisel sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Covid-19’dan korunmak bizim de elimizde. Bir anda normal hayata dönüş diye bir durum söz konusu olmamalıdır” dedi.
Erdoğmuş’un paylaşımı şöyle:
“COVID-19 ‘LA YAŞAMAYI ÖĞRENMEK
Dünya ülkeleri COVID-19 ile tanıştıktan sonra, er veya geç önlem almak zorunda kalmıştır. Ve alınan bu önlemler sonucunda tüm ülkelerin ekonomik durumu negatif yönde değişime uğramıştır. Geç önlem alan ülkelerin sarsılan ekonomilerine, binlerce ölüm ve hastanelerde yatan onbinlerce hastanın tedavi ve tetkik masrafları eklenmiş, gün gelmiş geç de olsa üretimi durduracak önlemleri de almak zorunda kalmışlardır. Ve bu ülkeler kendi adlarına bu salgınla ilgili çok daha büyük faturalar ödemek zorunda kalmışlardır, ekonomik açıdan ve can kaybı açısından. Bizim ülkemizde hepimizin bildiği üzere salgın için çok erken önlemler alındığından, sağlık masrafları hükümetimizi zorlayacak düzeyde olmamıştır bugüne kadar. Üretim durduğu için ekonomik kaybımız olduğunu kabul ediyorum, ancak sağlık söz konusu olduğunda ekonomik kaygıların ikinci plana itilmesi gerekliliğini hep beraber yaşadık ve öğrendik. Ekonomist değilim ancak bu önlemler alınmasaydı ve salgın denetlenemez duruma gelmiş olsaydı da bizim ekonomik olarak çok büyük kaybımız olacaktı hastane yatışları ve tedaviler için ve can kayıplarımız olacaktı, bundan eminim. Enfeksiyonun salgın haline dönmemesi için alınan kararlar ivedilikle uygulanmıştır, yine aynı sebeple önlemlerin zamana yayılarak ve adım adım hasta sayısı takip edilerek hafifletilmesi gerekmektedir. Bir anda normal hayata dönüş diye bir durum söz konusu olmamalıdır. Devlet daireleri ve diğer özel işyerleri enfeksiyonun yayılmasına sebep olmayacak düzenlemeler sonrası açılmalı ve bir sonraki açılım için en az bir kuluçka süresi zaman geçmelidir. Savaştığımız düşman gözle görünür bir düşman değildir , şuan toplumda immünite düzeyimizi gösterecek istatistiksel bir araştırma yapılmadığı için çok çok dikkatli olmamız gerekmektedir.Hayatımızı uyum içinde sürdürmemiz için uyduğumuz iki çeşit kural vardır; Yazılı kurallar ve yazılı olmayan kurallar. Yazılı kurallar; yargı organlarının toplumun huzuru için oluşturduğu ve uyguladığı kurallardır. Yazılı olmayan kurallar ise, örf ve adetlerimiz, aile terbiyemiz, eğitimimiz ve karakterimizle şekillenir. İyi komşuluk ilişkilerimiz, iyi insan iyi vatandaş olmamız, bayram ziyaretlerimiz, bizde birikim sonucu oluşan yazılı olmayan kurallarla olur. Bunlar için bize devletin veya yargının yaptırım uygulamasına gerek yoktur, uygulamazsak devletin uyguladığı bir cezası da yoktur. Sadece toplum tarafından cezalandırılabilir yazılı olmayan kurallara uymayanlar; yalnız kalabilir, aile ve arkadaşlık ilişkileri iyi olmaz. Sanırım bundan sonra COVID-19 ile mücadelede yazılı olmayan kurallar daha çok geçerli olacak. Markete veya kalabalık yerlere giderken maske takmak, sosyal mesafeyi korumak, hasta olduğumuzda evde kalmak, hasta çocuğumuzu okula göndermemek, online yapabileceğimiz bankacılık ve diğer tüm ödeme işlerini online halletmek vs. yaşamımızda yer alacak yeni yazılı olmayan kurallardan olacak.
Covid-19’dan korunmak bizim de elimizde! Lütfen kendinizi ve sevdiklerinizi koruyunuz”
Yorum Yazın