Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi, 2018 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı üzerindeki yoğunlaştırılmış programın 3’üncü gününü dün gece geç saatlerde tamamladı.
Komitenin, ilgili bakanlıkların ve kurumların bütçesi üzerindeki görüşmeleri yaklaşık 14 saat sürdü. Komite toplantısı bugün saat 01.00’e yakın sonlandı.
Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nin dünkü toplantısının akşamki kısmında, İçişleri Bakanlığı’nın 256 milyon 649 bin 500 TL, Sağlık Bakanlığı’nın 423 milyon 114 bin 200 TL, Mahkemelerin 38 milyon 544 bin 500 TL ve Başsavcılığın 12 milyon 372 bin 700 TL olan bütçeleri görüşüldü. İçişlerinin, Mahkemelerin ve Başsavcılığın bütçeleri oy birliği, Sağlığın bütçesi oy çokluğuyla kabul edildi.
İçişleri Bakanlığı bütçe görüşmesine Bakan Ayşegül Baybars, Sağlık Bakanlığı bütçe görüşmesine Bakan Filiz Besim ve ilgili bakanlıkların bürokratları katılırken; Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik ile mahkeme yetkilileri de Mahkemeler bütçesi görüşülürken hazır bulundu.
Başsavcılığın bütçe görüşmesine ise, Başsavcı Yardımcısı Muavini Behiç Öztürk ve diğer yetkilileri katıldı.
Kısa kısa verilen molalarla 14 saat mesai yapan Komite, yasa tasarısı üzerindeki 4 günlük yoğunlaştırılmış görüşmesini Pazartesi günü tamamlayacak. CTP Milletvekili Fikri Toros’un başkanlık ettiği komite son olarak Maliye Bakanlığı ve gelirler bütçesini ele alacak. Komitenin toplantısı saat 10.00’da başlayacak. Görüşmesi tamamlanan bütçe Cumhuriyet Meclis Genel Kurulu’na sevk edilecek. Bütçe 12 Mart’tan itibaren Meclis Genel Kurulu’nun gündeminde olacak.
İçişleri Bakanlığı’nın 256 milyon 649 bin 500 TL olan bütçesi oy birliğiyle kabul edilirken, hem muhalefet hem de iktidar milletvekilleri buradaki konuşmalarında, vatandaşlık, insan kaçakçılığı gibi konular üzerine konuştu.
Komite Başkan Vekili, UBP Milletvekili Tatar, 28 belediyenin kaça düşürüleceğine karar verilmesini, bunun uygulanmasına geçilmesini istedi.
Vatandaşlık konusunda da değinen Tatar, “Dün buraya gelen kişiye vatandaşlık verilmesini biz de istemiyoruz. Nüfusun, hastanelerin, okulların durumu belli. Nüfus politikasını gözden geçirmeli, Vatandaşlık Yasası’nı ele almalıyız” dedi.
YDP’nin “Türkiyelilerin partisi” gibi lanse edilmesini de eleştiren Tatar, “Biz de Kıbrıslıların partisini mi kuralım yani? Böyle bir şey olamaz…” şeklinde konuştu.
Altyapısı hazır olmayan kırsal kesim arsalarıyla ilgili gereğinin yapılması gerektiğini söyleyen Tatar, İçişleri Bakanlığı bünyesinde kiralamalar olduğunu söyledi, “Bu iş tek elden yönetilmeli, devletin tutarlı bir kira politikası olmalı” dedi.
Tatar, Tapu Dairesi, Taşınmaz Mal Komisyonu, muhtarlar, Girne İmar Planı gibi konu başlıklarında da konuştu.
UBP Milletvekili Ali Pilli de söz aldı. Pilli, Güzelyurt bölgesindeki şehit çocuğu arsalarıyla ilgili alt yapının tamamlanmasının beklendiğini söyledi.
CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe, Girne İmar Planı’nın hayata geçirilmesinden memnun olduklarını, bunula ilgili bazı düzenlemeler gerektiğini kaydetti.
İmar Yasası 1989’da geçirildiğini, bunun revize edilmesi gerektiğini söyleyen Özdenefe, girişimlerin başlatılması istedi.
Özdenefe, imar konusunda Girne’nin yaşadıklarını başka bölgelerin yaşamaması için ilgili imar planlarının hazırlanmasının şart olduğunu vurguladı.
Ülkede, seks köleliğinin, insan kaçakçılığının çok fazla konuşulmadığını ifade eden CTP’li vekil, geçen dönem insan kaçakçılığı ve kadın ticaretini de içeren yasa tasarısı hazırladıklarını anımsattı.
Özdenefe, Ceza Yasası’nın revize edilmesi yönünde tüm partilerin irade göstermesini de istedi.
Fazilet Özdenefe, gece kulüpleri ve eğlence yerleri ile ilgili yasanın da revize edilmesi gerektiğini vurguladı.
İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, konuşmacılara yanıtında, belediyelerin yapılandırılmasının, sayısının azaltılmasının zaten hükümet programında olduğunu anımsattı, belediyelerin iç denetimi konusunda yasal eksiklik olduğuna değindi, var olan yasa tasarılarının revizesiyle bu sıkıntının giderilebileceğini aktardı.
Var olan Vatandaşlık Yasası’nın istismara açık olduğunu kaydeden Baybars, bu yasa konusundaki düzenlemeye birçok kesimin sıcak baktığını aktardı.
İstisnai vatandaşlıklar konusunda inceleme başlattıklarını da anımsatan Bakan, “Eşitsizlik ve aykırılık içeren istisnai vatandaşlıklar üzerinde duracağız. İptal edilecek vatandaşlık sayısı çok olsun diye yola çıkmadık” dedi, toplumsal barış vurgusunda bulundu.
İnsan kaçakçılığı ve seks işçiliği konusuna da değinen İçişleri Bakanı, geçtiğimiz dönem Özdenefe’nin hazırladığı yasa tasarısını incelediklerini söyledi, tasarıya desteklerini belirtti.
Bir gece kulübünde yaşanan ölümle ilgili de konuşan Bakan Baybars, ölen kadının doku örneklerinin otopsi için Türkiye’ye gönderildiğini, konunun takipçisi olduklarını dile getirdi.
Baybars, “Gece kulüpleri kapatılmasın mı seks işçiliği yasal hale mi getirilsin? Bununla ilgili karar verilmeli” diyerek, bakanlık olarak bu konuda bir çalıştay düzenleyeceklerini, buradan çıkacak sonucun önemli olacağını ifade etti.
Baybars, Ceza Yasası’nda değişiklik yapılması gerektiğini de kaydederek, gece kulüpleri ve eğlence yerleriyle ilgili yasada da yaptırım olmadığını, burada da tadilata ihtiyaç olduğunu belirtti.
Bakan Baybars, gece kulüpleriyle ilgili denetimlerin sürdüğünü, bu alanda çalışacak komisyonun da geçtiğimiz günlerde toplantı yaptığını hatırlatarak, gelen denetim raporlarının bazılarının yeterli bazılarının da yetersiz olduğunu anlattı.
E –devlet, otomasyon, kadastronun da sisteme aktarılması, muhtarlarla ilgili projeler, Girne İmar Planı hakkında da açıklamalar yapan İçişleri Bakanı projeleri anlattı.
İçişleri Bakanlığının bütçesinin onaylanmasının ardından Sağlık Bakanlığı bütçesi üzerindeki görüşmelere geçildi. Buradaki konuşmalarda da sağlıkla ilgili yatırımlar ve yasalar ele alındı. Muhalefet ve iktidar milletvekilleri sağlıkla ilgili değerlendirmelerde bulunurken, Sağlık Bakanı Filiz Besim de soruları yanıtladı. Saatin ilerlediğini söyleyen ve daha kapsamlı açıklamayı bütçenin Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda görüşülmesinde yapacağını belirten Besim, oy çokluğuyla kabul edilen 423 milyon 114 bin 200 TL’lik bütçe üzerine yapılan konuşmalara teşekkür etti.
Sağlıkla ilgili ilk sözü Başkan Vekili Ersin Tatar alarak, Genel Sağlık Sigortası’nın modelinin artık ortaya çıkması gerektiğini söyledi. Güzelyurt hastanesinin karkas aşamasında kaldığını da ifade eden Tatar, “Oraya 20 milyon TL gömüldü. Sayın Bakan bu işin peşine düşmeli. Güzelyurtlu hizmet bekliyor” dedi.
UBP Milletvekili Faiz Sucuoğlu ise, bozulan-kurulan hükümetler nedeniyle sadece sağlıkta değil her alanda teklemeler ve sıkıntılar olduğunu söyledi, “Sağlıkta siyaset yapılmaz. Bu partiler üstü bir konu bu nedenle daha da yoğun ve hassas çalışmamız gerekir” dedi.
Faiz Sucuoğlu, UBP-DP hükümeti döneminde, kamu hastanelerinin alt yapıları, doktorların özlük hakları ve yasalar konusunda koydukları hedefleri, bu hedeflerin ne kadarını, nasıl hayata geçirdiklerini aktardı.
Sucuoğlu, “Altyapı konusunda son 8-9 ayda yavaşlama oldu, ara emirleri alındı. Bu İhale Yasası ile bir yere varılamaz” dedi.
Sucuoğlu, “Ankara ziyaretleri hızlı şekilde yapılmalı” da diyerek, işler doğru gittiği sürede sağlık alanındaki girişimlere her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söyledi.
UBP Milletvekili Özdemir Berova, “Bizim kendi bütçemizde hastanelerin alt yapısı için kaynağımız yok. Bu kaynağı Anavatan Türkiye’den alacağımızı bileceğiz. Türkiye’nin de protokol gereği bazı beklentileri var. Bunu da bileceğiz. Yakın ilişki, temas halinde olunması önemli” dedi.
Hükümet programında Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin güçlendirileceğinin yazdığını belirten Berova, “Buraya yatırım yapma düşünceniz varsa vazgeçin. Bir selde veya depremde ilk yıkılacak yer burasıdır” iddiasında bulundu.
UBP Milletvekili Ali Pilli, sağlığa yatırımlar yapıldığını ancak sağlık sisteminin günden güne kötüleştiğini söyleyerek, “Güzelyurt halkı 44 yıldır sağlıkta sıkıntı çekiyor. Bırakın muayeneyi insanlar iğne yaptırabileceği yer bulamıyor” şeklinde konuştu.
Pilli, Güzelyurt halkına sağlık hizmeti götürülebilmesi için çare aranmasını isteyerek, ilaç sarfiyatı, acil servislerdeki yoğunluk gibi konular üzerinde durdu. Pilli, “İnsanların evlerde inanılmayacak kadar ilaç var. Halk, ateşi çıkınca bile antibiyotik alıyor. İlaçta otomasyon sistemine geçilmesi şart” dedi.
Sağlık Bakanı Filiz Besim de konuşmacıları yanıtladı. Besim, “Ben, başhekimlik yapmayacağım, başhekimler görevini yapacak, biz denetleyeceğiz” dedi.
Besim, ilk ziyaretini Devlet Laboratuvarı’na yaptığını da aktararak, “Devlet Laboratuvarı kanayan yaramız… 1.5 yıldır tahlilleri yapamıyoruz. Suyu bile içerken, ‘acaba’ diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Besim, sigorta şirketinin Devlet Laboratuvarı’nda çıkan yangından sonra tek kuruşluk ödeme yapmadığından, olayla ilgili tek bir dava dosyalanmadığını söyledi. Besim, Türk Ajansı Kıbrıs’ın (TAK) BRTK yanında karkas halinde olan binasının laboratuvar için değerlendirildiğini anımsattı.
Besim, hastanelerle ilgili de konuşarak, hastaların 2. ve 3. basamak kamu hastanelerini değil Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ni tercih ettiğini de kaydederek, bu nedenle burada yoğunluk olduğunu belirtti, 2.ve 3. basamak hastanelerin güçlendirilmesi gerektiğine işaret etti.
Sağlık Bakanlığı bünyesinde Hukuk Komitesi oluşturduklarını da aktaran Besim, bütçeden sonra Meclisten de ilgililerin komiteye çağrılacağını ve yasa çalışmalarına başlayacaklarını kaydetti.
Besim, sağlıkla ilgili yasaların Döner Sermaye Yasası gibi yasalarla sınırlı olmadığını söyleyerek, Sağlık Bakanlığı’nın, Yataklı Tedavi Kurumu’nun düzgün yasası olmadığını, bunlarla, kanser, bulaşıcı hastalıklar gibi yaslarla ilgili de çalışacaklarını dile getirdi.
Güzelyurt Hastanesi’nin birinci etabının bittiğini, Güzelyurtlu biri olarak bundan mutluluk duyduğunu ifade eden Besim, ikinci etap projesi için çalışıldığını, kaynak arayışının söz konusu olduğunu belirterek, “Güzelyurt Hastanesi’ni illa ki bitireceğiz. Hiç kaynağımız yok değil, önemli olan doğru kullanmak” dedi.
Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi, Sağlık Bakanlığı’nın ardından Mahkemelerin 38 milyon 544 bin 500 TL bütçesini oy birliğiyle kabul etti.
Komite Başkanı Fikri Toros, artan nüfusa, değişen kozmopolit yapıya işaret ederek, bu değişimin kültür ve değer çatışmaları yarattığını, buna çoğu zaman üzülerek tanık olunduğunu ifade etti.
Toros, hukukun üstünlüğünün ve yargının bağımsızlığının bu noktada ne kadar önem kazandığını aktararak, yargı harcamaları konusunda tasarruf yapılmaması gerektiğini söyledi.
UBP Milletvekili Olgun Amcaoğlu, Hüseyin Özgürgün-Serdar Denktaş hükümeti döneminde mahkemelerin ihtiyaçlarının karşılanmasında hassasiyet gösterildiğini söyledi.
Amcaoğlu, mahkemelerin bütçesinin geçtiğimiz yıla göre, bu yıl yüzde 10 artırıldığını da kaydederek, “Yargının kendi görevleri dışında sorunlarla boğuşması bizim istediğimiz bir şey değil” dedi.
UBP’li Milletvekili Özdemir Berova, KKTC’nin yargısına güvenlerinin tam olduğunu söyledi.
Berova, adaletin tecelli etmesinde bazen aksamalar olduğunu kaydederek, siyasetin bu konuda atması gereken adım varsa, bunların da dile getirilmesini istedi.
Komite Başkan Vekili Ersin Tatar, toplumda hadiselerin arttığını ifade ederek, adli açılışlara gittiklerini ve burada dinlediklerinin moralini bozduğunu söyledi.
DAÜ’de öğrenim gören Nijeryalı bir öğrencinin öldürülmesiyle ilgili duyduğu üzüntüyü de dile getiren Tatar, bir yargıcın adalet dağıtmasının büyük sorumluluk olduğunu söyledi. Tatar, Afrika Gazetesi’nin manşetinden sonra yaşananların kendilerini üzdüğünü aktardı.
UBP Milletvekili Hasan Taçoy, sıkıntılara rağmen 7 Ocak erken genel seçiminin başarılı geçtiğini söyledi, Narin Ferdi Şefik başkanlığında çalışan mahkeme personeline teşekkür etti.
Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik de konuşmalara cevabında, “İktidarda kim olursa olsun yargıya verilen önem değişmiyor. Bu bizi mutlu ediyor” dedi.
Şefik, hükümet yetkililerinin mahkemelerin taleplerine azami oranda cevap verdiğini kaydederek, her derde çare bulunmaya çalışıldığını ifade etti, “Keşke mahkemeler mali olarak daha bağımsız hareket edebilse ama devletimizin olanaklarının bu yönde olduğu söyleniyor” dedi.
Tadil edilen Mahkemeler Yasası, terfi ve yeni istihdamlar konusunda bilgi veren Şefik, 2018 yılı için de istihdam alanında yetki talepleri olacağını söyledi, ses kayıt cihazı alımı, bina, sözleşmeli bilgi işlem personeli konusundaki talepleri aktardı.
Personel eksikliği dolayısıyla yaşanan sorunları anlatan Şefik, mahkemelerin bilgisayar eksikliği olduğunu söyledi, “45 bilgisayara ihtiyaç var. Seçim döneminde bu eksiklikle ilgili sorun yaşadık. Bilgisayar donanımızın güçlendirilmesi şart” dedi.
Seçim döneminde sorun yaşadıkları bir diğer alanın internet olduğunu vurgulayan Şefik, ilçelerin fiber optik ağı için 120 bin dolar ihtiyaçları olduğunu, bütçenin hem buna hem de bilgisayar alımına yetmediğini söyledi.
7 Ocak seçiminde Yüksek Seçim Kurulu’nun bir üniversiteyle bilişim konusunda işbirliği yaptığını da anımsatan Şefik, mahkemeler binasında uzun saatler görev yapan üniversite öğrencilerine bütçedeki sıkıntıları nedeniyle yemek veremediklerini anlattı. Şefik, öğrencilere içecek ve kendi personellerinin hazırladığı ikramları sunduklarını belirtti.
Lefkoşa’daki ve ilçelerdeki mahkeme binaları konusunda detaylı bilgi veren Şefik, yargı alanlardaki sorunlarını da dile getirdi, “En büyük sorun icranın namevcut olması. Yeni baro başkanından bu konuda bir tasarı sunmasını istedim” dedi.
Hukuk Reform Komitesi oluşturulmasının önemine de dikkat çeken Şefik, oluşacak bu komite sayesinde her birimin yasal mevzuatları konusundaki eksikliklerle ilgili buraya başvurabileceğini söyledi.
Şefik, yargıya müdahalenin söz konusu olmadığını da vurgulayarak, “Müdahale yoktur, müdahale edilmesi istenir ama bu orada kalır, yargıca aksettirilmez, bunun devam etmesi için elimizden geleni yapacağız” dedi.
Yargının, Afrika Gazetesi olayında rencide edildiğini de ifade eden Şefik, “Biz sessiz kaldık. Belli kitleler bizi tartışmalara çekmeye çalıştı ama biz bu tartışmalara giremeyiz” diye konuştu.
Şefik’in konuşmasının ardından mahkemeler bütçesi onaylandı. Komite, saatler gece yarısını gösterdiğinde Başsavcılık bütçesini görüşmeye başladı.
Başsavcılığın 12 milyon 372 bin 700 TL’lik bütçesi komitede oy birliğiyle kabul edildi.
Başsavcı Yardımcısı Muavini Behiç Öztürk da görüşmeye katılarak konuşmacıların sorularını yanıtladı.
Komite Başkan Vekili Ersin Tatar, Dağyolunda meydana gelen, öğrencilerle minibüs şoförünün ölümüyle sonuçlanan kaza sonrasında Başbakanlık önünde yapılan eyleme değindi, bu eylemle polislerin yaralandığını anımsattı, soruşturma olup olmadığını sordu.
UBP Milletvekili Hasan Taçoy, Meclis bünyesindeki Sayıştay Komitesinde 137 dosya olduğunu söyledi, bu raporların akıbetinin ne olduğunu sordu, dava açılıp açılmadığının bilgisinin edinilmesi için iki kurum arasında iletişim olması gerektiğini söyledi.
Konuşmaları cevaplayan Öztürk, Başsavcılık olarak önlerine gelen dosyaya bağlı olduklarını söyledi, “Soruşturmayı yapan biz değiliz” dedi, suiistimal ve yolsuzluk varsa Sayıştaylık dosyalarının kendilerine gönderildiğini aktardı.
Öztürk, kurumun en büyük sıkıntısının araçla ilgili olduğunu da aktardı.
Öztürk’ün konuşmasının ardından Başsavcılığın bütçesi onaylandı ve komitenin çalışmaları tamamlandı.
Yorum Yazın