Ekonomik Örgütler Platformu (EÖP), Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile Ankara’da bir araya gelecek.
Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı ve EÖP Dönem Sözcüsü Cafer Gürcafer’in verdiği bilgiye göre, ziyaret 23 Şubat’ta yapılacak.
Gürcafer, “salgın süreci ve sonrasında hedeflenen ekonomik kalkınma için yapılması gerekenler hususunda görüş alışverişinde bulunmak” maksatlı Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile teknik bir görüşme yapacaklarını kaydetti.
Ankara temasları çerçevesinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Türkiye Müteahhitler Birliği ile de görüşeceklerini ifade eden Cafer Gürcafer, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ise nezaket ziyareti planladıklarını aktardı.
“TÜNELİN UCUNDA IŞIK GÖRÜNDÜ”
KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, artık tünelin ucunda ışığın göründüğünü ve “bir savaş hali” olarak nitelediği salgından yara alan ülkelerin çoğunluğunun bu ışığı görerek ekonomisini yeniden ayağa kaldırmak için harekete geçtiğini kaydetti.
Gürcafer, bu bağlamda ülkelerin aşı ile ortaya koyacakları bir ekonomik yapılanma içerisinde olduklarını söyledi.
KKTC’nin aşılama programını eleştiren Cafer Gürcafer, KKTC’nin aşıya ulaşma noktasında Türkiye ve AB olmak üzere sadece iki kapısının bulunduğunu, ancak en önemli kapının Türkiye Cumhuriyeti olduğunu ifade etti.
Gürcafer, aşının Türkiye’den hibe olarak alınabileceğini bir de Türkiye’nin aracılığı ile parasını ödeyerek aşı alınabileceğini ifade ederek, EÖP olarak “200 bin civarında aşıyı paramız ile alalım” şeklinde bir girişim yaptıklarını, Sağlık Bakanlığı’nın da bu konuda Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ile görüştüğünü ve firma ile bir takım görüşmeler yapıldığını belirtti.
Gürcafer, “Bizim aşılanmamamızdan dolayı hem sağlık açısından hem de ekonomik bakımdan kaybımız çok çok büyüktür” ifadelerini kullanarak, “Bizim kurtuluşumuz aşıdır” dedi.
“SEZONU KAÇIRMAK ÜZEREYİZ”
KKTC’nin 2021 sezonunu kaçırma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu kaydeden KTİMB Başkanı Gürcafer, bu konuda şunları kaydetti:
“2021 sezonunu kaçıracağız. Bu 2022 Mart, nisan ayına kadar, bugünkü yaşanan sıkıntıların artarak devam etmesi demektir. 14 ay daha bu devlet her ay gidecek 500 milyon TL borçlanacak mı? Peki özel sektör 14 ay daha kapalı mı kalacak? Turizm sezonla çalışan bir sektördür. Unutmayalım ki ekonomisi yerle bir olan tek ülke biz değiliz. Ama bütün o ülkeler oluşacak olan turizm pastasından pay almak için korkunç bir rekabet içerisindedir. Biz ise hiçbir yerinde yokuz.”
Cafer Gürcafer, EÖP’ün Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile yapacağı görüşmede, “Neden aşıyı istiyoruz, aşıyı aldığımızda ekonomimiz bundan nasıl etkilenecek? Ekonomimiz olumlu etkilendiği zaman, bu Türkiye ile ilişkilerimizi nasıl etkileyecek? dışarıdan, diplomatik ve siyasi açıdan bakıldığı zaman nasıl bir görüntü ortaya çıkacak ve bunun bize kazandıracağı ne olacak?” sorularına yanıt arayacaklarını kaydetti.
Gürcafer, “Bunları çok kapsamlı bir şekilde oradaki yetkililere anlatmanın doğru ve etkili olacağını, bir netice ortaya koyacağına inanıyorum” diye konuştu.
Bu hassasiyetlerin hükümet tarafından yeterince ortaya konduğuna inanmadığını söyleyen Gürcafer, “Ben geçmişte, örneğin ihalelerin Ankara’dan açılması ve benzeri konularla ilgili Türkiye’ye 3-5 defa gittim. Çok iyi hazırlandım, gerçekten kapsamlı şekilde anlattığımda almak istediğimi aldım. EÖP’ün bu hususta doğru bir netice elde edeceğine inanıyorum” dedi.
İktidar, muhalefet, sendikalar, STÖ’ler ile herkesin bu çabayı göstermesi gerektiğini söyleyen Gürcafer, “Biz bir savaş halindeyiz ve ülke hepimizden hizmet bekler. Herkesin elinden geleni yapması lazımdır. Ama biz işin başında bir masa ertrafında toplanıp bu savaşı ortak akıl ile yönetmeyi başaramadık. Yaşadığımız sıkıntılar da buından dolayıdır. Biz malesef egosu yüksek bir toplumuz. Bugün birinin yaptığını diğerinin eleştirdiği zaman zaman eleştirilerin hakarete vardığı bir dönem yaşıyoruz. Zamanında birlikte hareket etseydik bu olmazdı” ifadelerini kullandı.
“ON BİNLERCE İNSAN İŞSİZ VE AŞSIZDIR”
KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, Bakanlar Kurulu ve hükümetin parasal anlamda sıfırı tükettiğini iddia ederek, kontrollü, olabildiğince sağlık için ortaya konan hassasiyetlerin göz önüne alınarak hareket edilmesi gerektiğini kaydetti.
Gürcafer, “Başka çare yok. ‘Kapanma devam etsin’ demek kolaydır. Zor olan; ‘kapanma devam etsin ama şu insanlar da şu şekilde evine ekmek götürmeye devam etsin’ demektir. Şu anda on binlerce insan işsiz ve aşsızdır. Tenceresini kaynatabilme endişesi taşıyor” dedi.
“İNSANLARI, İŞLETMELERİ RAHATLATACAK KAPSAMLI BİR YASAL DÜZENLEMEYE İHTİYAÇ VAR”
Sürecin ekonomiye zararını da değerlendiren KTİMB Başkanı Gürcafer, kağıt üzerinde bakıldığı zaman bankalarda çok büyük bir karlılık olduğunu, faizlerin çalıştığını, rakamların büyüdüğünü, ancak aynı oranda da inşaat sektöründe zarar olduğunu belirtti.
Gürcafer, yaklaşık 2 milyar dolar stok fazlası olduğunu, bu projelerin yapımında ihtiyaç duyulan paraların büyük bir kısmının da bankalardan kredi kullanıldığını söyledi.
Ülkede bütünlüklü ve kapsamlı yapılandırma yasasına ihtiyaç olduğunu söyleyen Gürcafer, “Yalnızca bu değil. Yüksek İdare Mahkemesi’nin bir kararı vardı. Bu devlet Faiz Yasası’nı da çıkarmak zorundadır. Dolayısıyla Faiz Yasası’nı hazırlamak ve Faiz Yasası ile birlikte bir Yapılandırma Yasası hazırlama önümüzde duruyor. Bu hususta devlete de siyasilere de çok büyük görev düşüyor. Çünkü işletmelerin birçoğu şu anda batmış durumdadır. Bu ülkede 100 binlerce insan borcunu ödeyemeyecek noktadadır. Dolayısıyla buna çok akıllı bir yaklaşım sergilenmelidir” şeklinde konuştu.
KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, hem o dönemdeki zararı olabildiğince hafifletecek hem de işletmelerin yeniden ayağa kalkabilmesi için salgının geçeceği, hayatın normalleşeceği tarihlerde ve o tarihlerden 6 ay sonra geriye ödemesi başlayabilecek, faiz oranına belki de devletin katkı yaparak sabit faizle yapılandırarak insanları, işletmeleri rahatlatacak bir yasal düzenlemeye ihtiyaç olduğunu kaydetti.
“SİVİL İTEATSİZLİK ÇOK TEHLİKELİ BİR OLAYDIR”
KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, devletin bu dönemde bir işletme gibi davranmaması gerektiğini de dile getirdi.
Gürcafer, “Devlet, gelen tehlikeyi görüp, o gerçekleşmeden önlem almalıdır. Devlet, eğer paraya ihtiyacı varsa gidip borçlanacak, insanlardan tahsil etmeyi düşünmeyecek. Özel sektöre tek yapacağı tavsiye, ‘işçilerinize sahip çıkın’ olmalıdır. Devlet olarak ürünlerini pazarlamaya çalışan bir konfeksiyon mağazası gibi çirkin yaklaşımlar sergilememek lazımdır. Bu saygınlığı erozyona uğratır. Sivil iteatsizlik getirir ve sivil iteatsizlik çok tehlikeli bir olaydır” ifadelerini kullandı.
“İnsanlar çaresizlik noktasına gelirse artık iş bitmiştir” diye Gürcafer, “Ben bu tehlikeyi görüyorum. Yasağa rağğmen birçok işletme açıktır. Zaten bir sivil iteatsizlik var, nedeni ise ekmek kavgası,açlıktır” diye konuştu.
Gürcafer, Ankara ziyaretinden sonra tüm örgütlerin bir araya gelip kapsamlı yapılandırma konusunda bir çalışma başlatacaklarını dile getirdi.
KTİM Başkanı Cafer Gürcafer, artık tünelin ucunda ışığın görüldüğünü ve bu saatten sonra öncelikli olarak aşılanmaya ve aşılı kişilere ülkeyi açmaya odaklanmak gerektiğini kaydetti.
Gürcafer, şunları kaydetti:
“Geldiğimiz noktada artık öncelikle aşılanmaya odaklanmalıyız. Ama bundan sonra da yaşam devam ediyor. Bizim ekonomik kalkındırma planlarımızı yapmamız lazımdır. Ülke olarak ekonomik özgürlüğümü kazanmak için plan, program yapmamız gereklidir. Bunu yapalım ki Türkiye ile ilişkilerimiz daha onurlu ve seviyeli olsun. Sürekli para isteyen, dilenen pozisyonda olmayalım. Onlar da sürekli dilenen birisine para verme pisikolojisinde olmasın. Kendi ekonomik özgürlüğümüzü kazandığımız zaman o bir takım değerler daha anlamlı olur.”
Yorum Yazın