Sendikal Platformu temsilen bir heyet, “toplumsal dönüşüm politikaları dayatıldığı” gerekçesiyle ortak bir mücadele zemini oluşturmak amacıyla siyasi partilere başlattığı ziyaretler çerçevesinde Birleşik Kıbrıs Parti’sini (BKP) ziyaret etti.
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem, ekonomik, siyasal ve sosyal alanda Kıbrıs Türküne politikalar dayatıldığını, nüfus politikası ile Kıbrıs Türkü’nün iradesinin zayıflatıldığını ve eğitim sistemi kullanılarak toplumun dönüştürülmek istendiğini iddia etti.
Hala Sulatan İlahiyat Koleji'nin kurulmasının ardından şimdi de Atatürk Öğretmen Akademisi’nin devredilmek istendiğini savunan Eylem, toplumsal dönüşüm hedefiyle uygulamaya konan bir takım politikalarla karşı karşıya bulunulduğunu savundu.
Sendikal Platform olarak, birlikte mücadele verme kararı aldıklarını, bunun üzerine siyasi bir irade geliştirilebilmesi için siyasi partilere de ziyaretler başlattıklarını kaydeden Eylem, ziyaretlerde aldıkları görüşlerle birlikte “hareket planı” şekillendireceklerini söyledi.
ELCİL
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Şener Elcil de, Kıbrıs Türkü’nün asimilasyon ve entegrasyon politikalarıyla karşı karşıya olduğunu ileri sürdü. Elcil, “İnançlarımız sorgulanmaya başlandı...Türkiye şu anda Suudi Arabistan kültürüyle yeni baştan yoğrulan bir duruma geldi ve Batıya dönük yüzünü Suudi Arabistan’a döndürdü. Orda olan gelişmeleri buraya da aksettiğini görüyoruz” dedi.
Şener Elcil, Din İşleri Dairesi yasasında öngörülen değişiklikler, Türkiye Gençlik ve Spor Bakanlığı’na Bağlı Koordinasyon Ofisi kurulmasının ve Atatürk Öğretmen Akademisi’nin Lefke Avrupa Üniversitesi ile imzaladığı protokolün ülkenin yapısının değiştirilmeye çalışıldığının göstergelerinden birkaçı olduğunu savundu.
Elcil, KTHY, Sanayi Holding ve ETİ gibi kurumların elden çıkarılarak, Kıbrıs Türk toplumunun üretimden koparıldığını ve şimdi de kimliğiyle ilgili çalışmalar yürütüldüğünü söyledi.
İZCAN
BKP Genel Başkanı İzzet İzcan ise ülkede uygulanan siyasetin Kıbrıs’ın kuzeyini Türkiye’nin bir vilayeti yapmaya yönelik olduğunu iddia etti.
Ülkede önce emeğin asimilasyonuna, daha sonra ise yabancı sermeyenin yerli sermayeyi yok etmesine zemin hazırlandığını savunan İzcan, “Şimdi de toplumun yaşam biçimi değiştirilmeye ve dönüştürmeye çalışıyorlar” dedi.
Bunun çıkış yolunun tek olduğunu ve dünyanın pek çok bölgesinde benzer mücadeleler verildiğini kaydeden Elcil, bunun da “yurtsever cepheler” kurulmasından geçtiğini söyledi. Ülkede emek adına hareket eden partilerin kendi çıkarları için çalıştığını savunan İzcan, bugüne kadar hükümete gelen tüm partilerin Türkiye’de hükümette olan partinin belirlediği politikalar dışına çıkamadığını ileri sürdü.
İzcan, bir şemsiye altında durulmadığı takdirde “suni İslam’ın güçlenmeye” ve Kıbrıs Türkü’nün “azınlık olmaya” devam edeceğini savunarak “Bu toplumun sonu gelecek” dedi.
BKP olarak siyasi partilerle bir çatı altında siyasi irade geliştirmek için siyasi partilere ziyaret başlattıklarını ifade eden İzcan, ziyaretlerde BKP tarafından ortak mücadele zemini oluşturmaya yönelik hazırlanan bir de ilkeler manzumesi tartıştıklarını söyledi.
İzcan, “Hangi parti kazanırsa kazansın, arkasında güçlü bir halk desteği yoksa statükoya teslim olma zorunda kalır” dedi.
Yorum Yazın