Genel Kurul’da ilk olarak onaya ve bilgiye sunuş işlemine yer verildi.
Başbakanlık’ın Avrupa Birliği (AB) Uyum Yasalarını görüşmek üzere oluşturulan geçici ve özel komitenin gündeminde bulunan Tüketicilerin Korunmasına İlişkin Gıdaların Resmi Kontrolü ve Hijyen Yasa Tasarısı’nın komitede ivedilikle görüşülmesine ilişkin tezkeresi oy birliğiyle kabul edildi.
2019 Mali Yılı Ek Bütçe Yasa Tasarısı’nın Genel Kurul’da üçüncü görüşmesine ilişkin tezkere de oy çokluğuyla kabul edildi.
Genel Kurul’da Ayrıca, UBP Milletvekili Nazım Çavuşoğlu’nun Genel Kurul gündeminde bulunan sözlü soruya çevrilen yazılı sorusunu geri çektiğine ilişkin tezkeresi okunarak bilgiye getirildi.
Daha sonra Cumhuriyet Meclisi, Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi Başkanı Fikri Toros 2019 Mali Yılı Ek Bütçe Yasa Tasarısı ile ilgili raporu okudu.
TATAR
Tasarı üzerine ilk sözü UBP Genel Başkanı Ersin Tatar aldı. Tatar, ilk kez genel bütçe geçtikten bu kadar kısa süre sonra ek bütçenin genel kurula geldiğini söyledi.
Tatar, “Daha senenin yarısına bile gelmeden Meclise ek bütçe geliyor. Detayında neler var? İnceledim ama istediğim bilgiye ulaşamadım” şeklinde konuştu.
Tatar, “120 milyon TL bir gider oluşturulurken hükümetin böyle bir yetkisi var mıydı? Bu giderin esasında olmaması gerektiğini, ek bütçe marifetiyle böyle bir paranın Elektrik Kurumu’na ödenemeyeceğini söylüyorsunuz” ifadelerine yer verdi.
Tatar, ek bütçenin hukuksuzluğun giderilmesi için hazırlandığını, kamuoyunun yanıltıldığını da savundu.
Ersin Tatar, vergi tahsilatlarının artırılmasına yönelik düzenlemeler olduğunu da söyleyerek, iş dünyasının bundan tedirgin olduğunu kaydetti, “Hepimiz aynı gemideyiz. KKTC’nin bu yönetimle sıkıntıya girmesini istemiyoruz. Ekonomiyi yönetirken dikkatli olmalıyız. Ek bütçe getirdiniz madem bütçeyi de tartışmaya açıyorsunuz. Ek bütçe ek kaynak demek…” dedi.
Ekonomideki sıkıntıların büyüdüğünü söyleyen Tatar, “Bu ortamda rahat bir ekonomi olacağını ben de söyleyemem ama ekonomiye kaynak yaratmak zorundayız” şeklinde konuştu.
1 Mayıs’ta marketlerin kapalı olması kararına eleştiride bulunan Tatar, “Bu fikre sıcak bakmıyorum. İşletmeler yasal çerçevede çalışanlarına gerekli ücretleri ödeyecekse nasıl ‘marketleri kapatacağız’ dersiniz? Ahaliyi Rum tarafına mı gönderiyorsunuz? Ekonomi ve Maliye Bakanı bu işe ne diyor? Bu tribünlere oynamaktan başka bir şey değil. Hükümetin bu noktadaki duruşunu da sorguluyorum” dedi.
Tatar’ın bu açıklamaları üzerine Genel Kurulda sesler yükseldi. CTP milletvekili Doğuş Derya, yerinden söz alarak yasalar çerçevesinde işçilerin bu günde alacağı ücretlerin miktarının denetlenemeyeceğini söyleyerek, Tatar’a bu konudaki önerisini sordu.
AP milletvekili adayı Niyazi Kızılyürek konusunda da konuşan Tatar, “İş gerçekten abartıldı. Propagandaya dönüştürüldü. KKTC’nin egemenliği bazı çevreler tarafından sulandırılmaya çalışılıyor. Savcılığı da göreve davet ediyorum. KKTC yasa ve anayasasına göre gereğini yapsın” dedi.
ÇELER
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler söz aldı. Çeler, hükümet adına açıklama yaptığını kaydederek, “Büyük marketlerden temsilciler ve küçüklerin temsilcisi olarak Esnaf Zanaatkarlar Odası geldi, ‘geçen sene bu işi başardık, bu sene de başarabilir miyiz?’ diye konuştu. Kendileri de tam gün kapamak istedi. Marketçilerle bir kavgamız yok” dedi.
İyi niyeti terse çevirenleri deşifre edeceğini belirttiğini anımsatan Çeler, “Bunun bir kültür haline gelmesi için çalışıyoruz. Emekçiye bayramını yaşatmamak daha fazla mı kazanç getirecek? Onlara bir gün tatili çok mu görüyorsunuz” şeklinde konuştu.
Bunun popülizm olarak değerlendirilmesini eleştiren Çeler, yasalara uymayanlara ceza keseceklerini de yineledi.
Muhalefet ve iktidar milletvekilleri arasında 1 Mayıs tartışması çıktı. Çeler, bir çalışandan kendisine gelen destek mesajını kürsüden okudu.
YDP milletvekili Bertan Zaroğlu yerinden söz alarak, “İnsanlar çalışıp para kazanmak istiyor. Ben bir iş yeri hakkında sosyal medya üzerinden yaptığınız açıklamayı da doğru bulmuyorum” dedi.
Çeler, emekçinin hiçbir zaman “ben 1 Mayıs’ta çalışmayacağım” diyemeyeceğini söyleyerek, “İşçinin bunu diyebilecek gücü var mı? Yok. O yüzden böyle sert konuşuyoruz” şeklinde konuştu.
ARIKLI
YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı da söz aldı. Arıklı, işçilerin 1 Mayıs’ta çalışmamasını ve hükümetin bu kararını memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.
Arıklı, ek bütçenin 574 milyon TLolduğunu söyleyerek, “Bu bütçe konusunda kafamda soru işaretleri var. Açıklamaları yapmazsanız biz bu bütçeye olumlu oy vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.
Ocak ayından sonra Maliye’de bir karatma olduğunu, bakanlığın internet sitesinden gelir-giderlerin görülemediğini savunan Arıklı, Maliye Bakanı Denktaş’a “Bu karartmayı kaldırın” diyerek seslendi.
Arıklı, “Gelir fazlamız varken, Merkez Bankası’ndan neden para alındı? Bir iş adamından neden peşin ödeme alındı? Bunları anlamada zorluk yaşıyorum” dedi.
Bütçede faza bir açık olmadığını ancak hükümetin “acıların çocuğu” oyunu yaptığını, “Türkiye’den para gelmese de ayaktayız” şeklinde şov yaptığını savunan Arıklı, “Protokolü imzalamamak için ayak oyunu yapıyorsunuz” dedi.
Protokolün neden imzalanmadığını soran Arıklı, “Bir açıklama yapmak zorundasınız. Bizim önerdiğimizde şunlar var, Türkiye’nin istediğinde şunlar var demek zorundasınız. Ne zaman imzalanacak? İmzalanmazsa yerine ne koyacaksanız? ” dedi.
Hükümetin maaşları ödemekten başka işlevi olmadığını savunan Erhan Arıklı, yollarda, sağlıkta, eğitimde, turizmde, yükseköğretimde sıkıntı olduğunu söyledi.
Arıklı, “Maliye Bakanının ayın 15’inden sonra maaşları ödemeye çalışmasını ve bunu da başarı olarak göstermesi doğru değil” şeklinde konuştu.
Yorum Yazın