GAÜ: “Gökçekuş, Günah Çıkarmak için Sessizliğini Bozdu”
YÖDAK Başkanı Gökçekuş’un, icraatları, Cumhurbaşkanı’nın tayin ettiği soruşturma memurunca soruşturulmaya başlanması ile günah çıkarmak için sessizliğini bozduğu belirtilen açıklamada, kamuoyunu yanıltmaya bu kez de basın yolu ile devam ettiği ifade edildi.
Geçtiğimiz gün basında yer alan açıklama ile Gökçekuş’un önce mesai arkadaşları olan yönetim kurulu üyelerini polisiye taktiklerle izlemeye aldığı, giriş çıkışların kontrol için yeni kurallar oluşturduğu belirtilirken, sonrasında ise, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya Mayıs 2016 ayında gönderdiği yanıltıcı mektubunu da açıkladığı ifade edildi.
GAÜ Rektörlüğü tarafından yapılan açıklamanın devamı ise şu şekilde;
Gökçekuş , “19 Mayıs 2016 tarihinde Cumhurbaşkanı Akıncı ‘ya gönderdiği mektuptan sonra, tatmin olmamış olacak ki Cumhurbaşkanı, önce Ombudsmandan görüş almış; sonra kendisini soruşturmak üzere Sn. Hakkı Önen’i soruşturma memuru olarak atamıştır.
Bu kez de Gökçekuş, belki kamuoyu yaratırım diyerek yalan yanlış düzmece mektubunu paylaşmıştır.
Gökçekuş’un rahatsızlığı, GAÜ’nün de avukatlığını üstlenen hukukçuların başarılı oluşlarından ötürüdür. Söz konusu avukatlar, YÖDAK yönetim kurulunun tercihi ile görevlendirilmişlerdir. Başkanın tek başına avukat atama yetkisi yoktur. Eğer bu husus uygulanmış olsa idi, kurul tarafsızlığını ve demokratik yapısını yitirmiş olacaktı.
Daha önce avukatların GAÜ ile çalışmış olmaları, alanlarında başarılı olmalarından ötürüdür. Avukatların başarılı oluşlarının rahatsızlık vermekte olduğu açıktır ki, her zaman kendince özel olan bazı üniversitelere karşı YÖDAK’ın dava kaybetmesi ve/veya kaybettirilmesi arayışı içinde olmuş olan Gökçekuş, Avukat tayin yetkisinin elinden alınmasını hazmedememiştir. Nitekim, daha önce YDÜ ve/veya sözde ” Girne Üniversitesi” tarafından YÖDAK aleyhine açılan davalar her ne hikmetse kaybedilmiş, ancak, YÖDAK Yönetim Kurulu tarafından tayin edilen Avukatlar ise sözde “Girne Üniversitesi” tarafından YÖDAK aleyhine açılan davaları kazanmışlardır. Bu bir tesadüf olabilir mi?
Gökçekuş görev ve yetkilerine aykırı davranarak YÖDAK kurul kararı olumsuz olmasına karşın, sözde “Girne Üniversitesi” Pilotaj bölümüne onay vermiştir. Oysa Başkan her üniversiteye eşit uzaklık ve yakınlıkta olmalıdır. Üniversitelerin yeni bölüm açma ön izin taleplerine ayni şart ve kriterleri uygulamalıdır. İçlerinden birini seçip farklı ve rekabet artırıcı kararlar üretmemelidir. Gökçekuş, sözde “Girne Üniversitesi” pilotaj programının YÖDAK yönetim kurulu tarafından alınan geçerli bir kararı olmamsına rağmen, YÖDAK Yönetim Kurulu tarafından usulüne uygun bir kararmış gibi YÖDAK Başkanı tarafından yürürlüğe konmuştur. Dolayısıyla, mezkur karar alenen yasaya aykırı bir şekilde alınmıştır.
Gökçekuş, ‘Girne Üniversitesi ‘ nin ismi, kuruluşu ve programlarının onayını, YDÜ’nün sınıf öğretmenliği konusunu şahsının kararları ile hep usulsüz, kuralsız almıştır. YİM’in sözde “Girne Üniversitesi” hakkında alınmış ancak uygulanmayan kararları açıktır. Yorum bile gerektirmemektedir.
Gökçekuşun savunduğu YDÜ Kurucusu Suat Günsel’in ayrıca direktörü olduğu sözde “Girne Üniversitesi”, ilk gününden beri şaibeli bir şekilde hayatına başlamıştır. 82/2013, 144/2015 sayılı YİM davaları tahtında “Girne Üniversitesi” kullanımı engellenmesine rağmen, halen YÖDAK Başkanı olarak kullanıma müsade etmektedir. Hatta, 140/2016 sayılı YİM davası tahtında YÖDAK üzerine alınan ara emrine uymayarak halen “Girne Üniversitesi” adıyla işlemlerini devam ettirtmektedir.
Ne hikmet, YÖDAK başkanı kendini YİM’in üstünde mi görüyor?
Gökçekuş ayrıca Günsel ile yakın oldukları bilinen, eski emekli Yüksek Mahkeme başkanı Nevvar Nolan ve Şafak Öneri, emekli başsavcılar Osman Talat Naim, Akın Sait, Emekli YİM başkanı Necmettin Bostancı ‘dan görüş aldığını, bu kişilerin kendi görüş ve uygulamaları ile uyumlu olduğunu, Cumhurbaşkanı’na yolladığı mektubunda ifade etmiştir.
Hatırlanacağı gibi Nevvar Nolan ve Şafak Öneri, Günsel tarafından Cannes Film Festivaline birlikte götürülmüş, gezi fotoğrafları medyada yayınlanmıştı. Bu davranış eski Yüksek Mahkeme Başkanlarının, Günsel ile yakın dost olduklarının kanıtıdır. Gezi sadece Cannes ile kalmamış, benzer bir ziyaret Bakü ‘ye de yapılmıştır.
Bilinen bu gerçeklere karşı görevde olan YİM heyetine mi yoksa şahibeli emekli heyete mi inanalım?
Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı ,Gökçekuş’un 19 Mayıs 2016 tarihli mektubuna güvenmiş olsaydı ,konuyu Ombudsmandan ve Barolar Birliği incelemesine sunmazdı.Sayın Cumhurbaşkanı güvenmedi ki , Ombudsman’dan gelen görüş ile birlikte soruşturma memuru atamıştır.Cumhurbaşkanı’nın kendi prensipleri doğrultusunda izlediği sürecin takipçisiyiz.Umarız yakın bir zamanda Cumhurbaşkanımız kararını vermiş olacaktır .
Yorum Yazın