Gamze Balım, 13 yaşında kansere yakalanarak belki de hayatının en ağır tecrübesini edindi. Hastalığını atlattıktan 5 yıl sonra "Bakın ben, güzel oldum" diyebilmek için Miss Turkey'e katıldı. 2014 yılında Fashion TV Modellik Yarışmasında Türkiye ikinci güzeli seçildi.
Gamze Balım, Posta gazetesinden Gizem Yetil'e verdiği röportajda küllerinden yeniden doğuş hikayesini anlattı.
İşte Gamze Ballım ile yapılan o röportaj;
Aslında inanılmaz bir hayat hikayen var. Yaşadıkların çok zor, geldiğin nokta inanılmaz. Biraz rahatsızlık sürecinden bahseder misin?
2007 yılının yazında öksürük nefes alamama merdivenleri çıkarken tıkanma ve vücudumda ciddi anlamda farklılıklar olmaya başladı.
Bir akşam da nefes alamayıp yüzüm falan morardı, boğulma noktasına geldim. O gece hastaneye gittik boğazımda yumurta kadar bir şişlik olmuştu. Doktor anneme, "Ailenizde kanser var mı?" diye sorduğunda annemin yüzüme bakıp gözünden yaş süzüldüğünü gördüm. Meğer hastalığım son evredeymiş...
Ne hissettin o an?
Annem bana, "Gamze kanserden şüpheleniyorlar" dediğinde, "kanser ne?" diye düşündüm. İlaç alıp eve döneceğimi düşünüyorum. Ama hiç de öyle olmadı gidiş o gidiş... 9 ay kadar hastanede kaldım.
Boğazındaki şişliği fark etmemiş miydiniz?
Şişlik vardı bir yumurta kadar ama sürekli dondurma falan yiyordum, soğuk su içiyordum. 13 yaşında bir çocuğun kanser olduğunu düşünmek mümkün değil.
Sonrasında neler oldu?
8 kür kemoterapi gördüm ama yanıt vermedim. Aynı kaderi yaşadığım paylaştığım arkadaşlarım oldu hepsi maalesef artık hayatta değil. İnsan o psikolojiyi yaşarken artık ölümü bekliyor. Çünkü oturup dertleştiğimiz insanların bir gün sonra öldüğünü duyuyordum. Bakıyordum, "Şu an iyiyim ama demek ki ben de ölebilirim" diye düşünüyordum.
"13 YAŞINDA GÜÇLÜ BİR KADIN OLDUM"
Bu hastalık sana ne öğretti?
Hayatında belki 50 yılda alacağın tecrübenin en ağırını yaşayarak öğreniyorsun. İnançlı bir ailede yetiştim. Şuna inandım ki herkesin bir inişi ve çıkışı var. Benim de küçük yaşta bunu yaşamam gerekmiş. Bu hastalık 13 yaşındaki bir çocuğu çok güçlü bir kadın yapıyor. İnsanı çok fazla olgunlaştırıyor. Hiçbir zaman yaşıtların gibi düşünemiyor, onlar gibi yaşayamıyorsun. Bir duruma yaşıtların gibi bakamıyorsun.
Hastalığını ne kadar sürede atlattın?
Bir yılda atlattım. Kemoterapiye yanıt vermedim. Radyoterapi ve kemoterapi tedavisini aynı anda gördüm. Çok şükür öyle hayata tutundum.
Çok zor bir yıl...
O yıl bir de lise sınavına girdim. Mecburdum çünkü girmezsem bir yılım çöpe gidecekti. O sırada da tedavim yeni bitmişti.
Nasıl girdin sınava?
Herkes sınıf sınıf ayrılırken ben koca sınıfta tek başıma sınava girdim. Adım okunduğunda herkesin dönüp bana baktığını gördüm. Saçım yok, peruklu bir kız ve ağzında beyaz bir maskesi... Çaresiz bir Gamze'nin kendiyle bir yüzleşmesiydi o an.
Kemoterapi sürecinde saçların döküldüğünde ne hissettin?
İlk okuldayken de güzel bir kızmışım. Saçlarım upuzundu. Hastalandıktan sonra ailem kısacık kestirdi. Her sabah uyandığımda yastığımda uzun saçlarımı görmektense, kısayken dökülmesi beni daha az üzer düşüncesiyle...
Hastalığın geçtikten sonra saçların ilk çıkmaya başladığında ne hissettin?
Benim gözümün önünde saçsız Gamze yok. Çünkü hiç aynaya bakmadım. Kendimi öyle hatırlamak istemiyordum. Birkaç fotoğrafım var ama görmedim, annemde. Geçmişi geçmişte bırakmak gerekiyor. O acılar işlendi ruhuma ama geçmişte bırakmak gerekiyor.
Kontrole gidiyor musun?
Evet. 6 ayda bir...
"SAÇLARIM YENİ ÇIKIYORDU DEFİLELERE ÇIKMAYA BAŞLADIM"
Modelliğe nasıl başladın?
Hastalığımdan sonra, "Ben güzel oldum bakın" diyip bunu insanlara hissettirmek için modelliğe başladım. Saçlarım yeni çıkıyordu. 16 yaşında İzmir'de defilelere çıkmaya başladım. Lisede tembel bir öğrenciydim okuldan kaçıp defilelere gidiyordum.
Ailen hastalıktan hemen sonra modellik yapmana nasıl müsaade etti?
Hastalığımı atlattıktan sonra doktorlar aileme, "Gamze'nin bu hayatı istemesi çok önemli çünkü 5 yıl içinde tekrarlama riski var" dedi. Bu yüzden ailemin ister istemez kendilerini biraz durdurması gerekiyordu. Bu hastalık hem bana hem de aileme çok şey öğretti.
Sonrasında neler oldu?
Sonrasında ben üniversiteyi İstanbul'da okumak istiyordum. Çünkü arkası önü bilmiyorum ama bir şekilde televizyon sektöründe yer almak istiyordum. Sınava girdim Beykent Üniversitesi'ni kazandım. Ondan önce 2012 yılında bir Miss Turkey maceram var. Onun için geldim ilk İstanbul'a. Sonra hem okula gidip hem de modellik yapmaya başladım.
Daha sonra oyunculuğa atıldın... Modelliği mi daha çok seviyorsun oyunculuğu mu?
Modelliği hiçbir zaman sevemedim. Şu anda oyunculuk yapmaya başladım ama benim olmak istediğim alan oyunculukmuş.
Seni böyle düşündüren ne?
Ekran önü çok başkaymış yani modellik dediğimiz olayda bir kasıntılık var. Çünkü sen yürürken üzerindeki elbiseyi tanıtabilmen bunun amacı. Ama oyunculuk gösterişsiz. Modellik gösteriş üzerine. Kendinden çıkma durumuymuş çok başkaymış.
Tamamen bıraktın mı modelliği?
Şu an sadece daha önce yer aldığım iyi isimlerin defilelerinde yer alıyorum. Daha çok ekran önünde düşüncelerim. Oyunluk güzel bir sektör her gün yeni şeyler öğrenebileceğin, bir noktada kalmayacağın bir yol. Şu an çok mutluyum.
Yorum Yazın