Tabipler Birliği, 14 Mart Tıp Haftası’nı bugün birlik lokalinde düzenlenen basın toplantısıyla başlattı.
Toplantıda konuşan Birlik Başkanı Arifoğlu, ülkenin sağlık açışından sıkıntılı bir dönemden geçtiğini ifade etti. Sağlık sisteminde önemli değişiklikler yapılması gerektiğini söyleyen Arifoğlu, “Belli bir süreye sıkıştırılmış bu değişikliklerin sağlıklı ve düzgün bir şekilde yapılması çok önemlidir” diye konuştu.
“Düşük maaşlar…”
“Yeni gelen hekimlerin düşük maaşlarla kamuda çalıştırılmaları bu hekimlerin kamuya ilgisini azaltmaktadır” diyen Arifoğlu konuyla ilgili şunları kaydetti:
“Yeni gelen arkadaşlarımız mecburi hizmetleri varsa yaptıktan sonra çoğu kamuda kalmayı istememektedirler. Ya özelde kendi olanakları ile ya özel hastanelerde daha yüksek maaşlarla çalışmakta ya da ülkeyi terk etmektedirler. Bu da kamuda geriye kalan hekimler üzerinde yükü artırmaktadır. Nöbet ve on-call sayıları giderek artmaktadır. Bunun neticesinde emekliliği gelmiş hekimler de kamuda fazla kalmayı istemeyip emekli hakkı elde etmişler de ayrılmaktadırlar. Son zamanlarda sonuçlanan dava neticesinde sayıları oldukça fazla olan hekimler kliniklerini kapatma ya da kamudan ayrılma alternatifleri ile karşı karşıya kalmışlardır. Bu dönemde özlük haklarında ciddi değişiklikler yapılmaz ise genç hekimlerim devam etmeyeceği ve emeklilik hakları kazananların kamudan ayrılacakları ile ilgili öngörülerimiz ve duyumlarımız vardır.”
“Sevke harcanan tutar 70 milyonlara çıktı”
Hekimlerin sayısının azalması ile beraber sevklerin artacağını dile getiren Arifoğlu, şu anda bile sevke 60-70 milyon Türk Lirası harcandığını belirtti.
Arifoğlu şöyle devam etti:
“Eski dönemlerde yurtdışına yapılan sevklerde zaman zaman düzgün ödemeler yapılamadığı için bazı hastanelerin sevklere kapandığını biliyoruz. Dolayısıyla bu tarz bir yaklaşım kamu sağlık hizmetlerinin geriye gitmesi ile beraber sürdürülebilir değildir, eninde sonunda bu borçlarla ilgili sorunlarda çıkacaktır. Unutulmamalıdır ki kamu sağlık hizmetleri anayasaya göre ücretsiz olmalıdır. Ülkemizdeki SGK’lı hastalar sevkini yaptığımız hastanelere direkt gidebilirlerken vatandaşlarımızın böyle bir hakkının olmaması doktor seçme açısından ciddi bir anomalidir. Bir SGK’lı hastaya bir EEG maliyeti 100 TL civarında iken vatandaşımızın böyle bir işlem için 700-800 TL vermesi başka bir paradokstur. Ülkemizdeki sağlıktaki anomaliler her geçen gün artmaktadır.”
Kamu sağlık hizmetlerinin zayıflamasının sağlık sistemi üzerine ciddi bir yük oluşturmaya başladığını dile getiren Arifoğlu, özel hastanelerle rekabet edebilecek kamu hastaneleri yapılmasına ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
“Genel Sağlık Sigortası bir an önce hayata geçmeli”
Genel sağlık sigortasının bir an önce hayata geçirilmesi ve hastaların istedikleri hastanede istediği doktora muayene olmasının sağlanması gerektiğini anlatan Arifoğlu şöyle devam etti:
“Kamu hastanelerinde döner sermaye ve performans uygulamalarıyla beraber, özel ve kamu rekabet ederek sağlık hizmetlerindeki kalitede artırılmış olacaktır. Bu sebeple Sağlık Bakanlığı’nın kamuyu geliştirme yönünde ciddi adımlar atması gerekmektedir. Sağlık hizmetlerinin özelden satın alınması sürdürülebilir bir durum değildir.
Genel sağlık sigortasının çok iyi bir şekilde organize edilmesi ve denetlenmesi şarttır, aksi takdirde kısa bir sürede iflas edip devam ettirilebilecek bir halde çıkacaktır. Özel klinik ve hastanelere giden hastaların da ödemelerinin düzgün bir şekilde sıkı denetimle yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde özel sektörde klinik çalıştıran hekimlerimiz mağdur olacaklardır.
“Hekimlere kıdemli hakimlere uygulananlar…”
Bu durumda Sağlık Bakanlığı, ilgili sendikalar, birlikler ve meclise önemli görevler düşmektedir. Kamuda çalışan hekimlerin özlük hakları, çalışma koşulları düzeltilmeli, hekimlere kıdemli hakimlere uygulanan eşit koşullarda uygulamalar yapılmalı ve gerekli tedbirler alınarak kamu hizmetlerindeki dağınıklık giderilmelidir.
Genel sağlık sigortası uygulamalarının da özeldeki hekimleri mağdur etmeyecek, adaletli bir şekilde düzenlenmesi, kamu ve özelin rekabet edecek şekilde yapılanması ve bundan dolayı da kalitenin artması sağlanmalıdır.”
“Yeni özel hastane yatırımları plan çerçevesinde yapılmalı”
Yeni özel hastane yatırımlarına değinen Arifoğlu, bu tür yatırımların bir plan çerçevesinde yapılması gerektiğini dile getirdi.
Tüp bebek merkezlerindeki artışa dikkat çeken Arifoğlu, bu gibi merkezlerin belli aralıklarla sıkı bir şekilde denetlenmesi gerektiğini dile getirdi.
Arifoğlu, ülkede gereğinden fazla tıp fakültesi ve öğrenci bulunduğunu kaydetti.
“Üniversitelerdeki en büyük sıkıntı, sağlık eğitimi alanların yeterince hasta göremediği yönündedir. Yetersiz eğitim alarak mezun olan hekimler, ileride hem kendilerine hem de başkalarına sorun olacaktır” diyen Arifoğlu, mezun hekim sayısındaki artışın işsizliği de artıracağını dile getirdi. Arifoğlu, YÖDAK’ın bağımsız olması, tıp ve diş hekimliği bölümlerine alınacak öğrenciler konusunda etkili olması gerektiğini ifade etti.
Çevreyle ilgili düşüncelerini de aktaran Arifoğlu “Çevrenin acımasızca parsellenmesi, doğal parklara müdahaleler, denizlere akıtılan lağımlar, uygun ilaçlamalar, baz istasyonları vatandaşlarımızı ciddi sıkıntılara sürüklemektedir” şeklinde konuştu.
Tabipler Birliği Başkanı Dr. Kenan Arifoğlu, Denetimli Serbestlik Yasası konusuna değinirken, alkol ve uyuşturucu testlerinin yapılamadığına işaret ederek, yasanın uygulanmasında sorun yaşandığını anlattı.
Trafik kazalarının halk sağlığını tehdit eden unsurlardan olduğunu anlatan Arifoğlu bu konuda organize çözümlere ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Güzellik merkezlerinin denetlenmesinde sorunlar yaşandığını söyleyen Arifoğlu, bu konuda gereğinin yapılamasını istedi.
Bakanlığa verdikleri dinlenme raporları, reçete ve Reklam Tüzüğü’ndeki değişiklik önerilerinin halen beklemede olduğunu anlatan Arifoğlu, Sınav Tüzüğü’ndeki değerlendirme kriterlerindeki aksaklıkların çözülmesini talep etti.
Konuşmasında Kıbrıs konusuna da değinen Arifoğlu, bu konudaki tıkanıklığın toplumun moralini bozduğunu dile getirerek, tıkanıklıkların arabulucular vasıtasıyla aşılmasını istedi.
Taşçıoğlu: Sağlıkta sorunlar birikti
Basın toplantısında konuşan Kıbrıs Türk Tabipleri Odası Başkanı Dr. Mustafa Taşçıoğlu, sağlık alanında sorunların biriktiğine işaret etti.
“2009’da yürürlüğe giren Kamu Sağlık Çalışanları Yasası’nın açılan davalarla geldiği durum malumunuzdur. Kamu-özel çatışması ve bu mahkeme hekimlerin birlik ve bütünlüğünü zedeleyici ve ilişkilere zarar verici bir durumdur” diyen Taşçıoğlu şöyle devam etti:
“Ne acıdır ki 2011 yılında Anayasa Mahkemesi’nin 43. madde ile ilgili verdiği kararın gereği siyasi irade tarafından yerine getirilmemiştir. 8 yıldan beri yürürlükte olan bu yasanın bir tane bile tüzüğünün çıkarılmamış olması sanırım durumun vahametini ortaya koymaktadır.
9-10 yıldan beri sözleşmeli, mecburi hizmetçi ve hizmet satın alma adı altında meslektaşlarımız özlük haklarından yoksun bir şekilde çalışmaya mecbur bırakılmaktadırlar. Örneğin çocuk ve ergen psikiyatrisi alanında 5 uzman hekimimiz teşkilat yasalarında ilgili uzmanlık kadroları oluşturulmadığı için bu haklarından yoksun olarak çalışmak durumunda bırakılmaktadırlar. Yine Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde asistan olarak eğitim almakta olan meslektaşlarımıza halen nöbet ücreti ödenmemektedir.
73/2007 sayılı Sosyal Güvenlik Yasası ile 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren kamu görevine giren hekimlerin hakları budanarak sigorta emeklisi durumuna sokulmuş, 47/2011 sayılı meşhur göç yasası ile de maaş ve özlük hakları geriletilmiştir.”
Taşçıoğlu, kamudaki sağlık çalışanlarının bilgi, görgü ve becerilerini artırmak için kongre, seminer ve sempozyumlara katılımla ilgili yasal maddeye de işaret ederek, bu çerçevede Ekim 2016’dan beri toplam Sağlık Bakanlığı’yla 3 defa yazılı olarak irtibat kurmaya çalıştıklarını ancak cevap alamadıklarını da dile getirdi.
Özant: “14 Mart Tıp Bayrami ama biz bunu hiç bayram sevinciyle kutlayamadık
Diş Tabipleri Odası Başkanı Ahmet Özant da basın toplantısında yaptığı konuşmada, sağlıktaki sorunlara dikkat çekti. “14 Mart Tıp Bayramı ama biz bunu hiç bayram sevinciyle kutlayamadık” diyen Özant, yıllardır aynı sorunları gündeme getirdiklerini ancak sorunların bir türlü çözülmediğini dile getirdi.
Yeni açılan tıp fakültelerine karşı olmadıklarını ancak YÖK tarafından belirlenen kontenjanlara uyulmamasının ciddi sorunları beraberinde getireceğini ifade eden Özant, ilgili yasalara uyulmasını istedi.
Kamudaki uzman hekimlerin 1000 Euro’dan az maaş aldığını dile getiren Özant, bunun Avrupa şartlarında asgari ücrete denk geldiğini söyledi.
Özant, düşük maaş alan hekimlerin hangi motivasyonla hizmet vereceğini sordu.
Özant, bir basın mensubunun, Sağlık Bakanlığı’nın ikinci iş yasağıyla ilgili yasa konusunda “top hekimlerde” dediğini söylemesi üzerine ise “Gerekli altyapı hazırlandı mı ki top bizde olsun” sorusunu sordu.
Zeki: Temiz eller operasyonuna ihtiyaç var
Çocuk ve Ergen Psikologu Ayşe Zeki ise yaptığı konuşmada, ülkede bir “temiz eller” operasyonuna ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Bireysel düşünceden toplumsa düşünceye geçilmesi gerektiğini söyleyen Zeki, öğrenilmiş çaresizlikten vazgeçmek gerektiğini belirtti.
Basin Ödülleri belirlendi
Toplantıda Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’nin her yıl 14 Mart Tıp Bayramı’nda verdiği basın ödülleri de açıklandı. Buna göre kurumsal ödüller Gönyeli ve Lefkoşa Belediyelerine gitti.
TAK muhabiri Rahme Çiftçioğlu’nun da ödüle layık görüldüğü basın ödüllerinin diğer kazananları Hüseyin Ekmekçi, Ali Baturay, Devrim Demir ve Ediz Tuncel oldu.
Hafta boyu etkinlikler yapilacak…
14 Mart Tıp Haftası boyunca çeşitli etkinlikler yapılacak. Bu bağlamda yarın Tıp Töreni ve “Malpraktis ve Komplikasyon, Hukuksal ve Deontolojik Bakış Açıları” konulu panel, çarşamba günü “Türkiye’deki Sağlık Sisteminin AKP İktidarı Boyunca Değişimi ve Hekimlerin Güncel Durumu” konulu konferans düzenlenecek.
Cuma günü “Diş Hekimliğinde Botox Uygulamaları” başlıklı konferans ve cumartesi günü de Tıp Balosu gerçekleştirilecek.
Yorum Yazın