Habere göre, Çavuşoğlu’nun federasyonla ilgili yoğun müzakerelerin başarıya yol açmadığına ilişkin değerlendirmelerini değerlendiren Hristodulidis, Kıbrıs sorununda amaçlanan çözümün, BM kararları temelinde iki kesimli, iki toplumlu federasyon olduğunu ve bu mesajın net olduğunu belirtti.
Türkiye’den beklenen yanıtın, ‘müzakerelerin, 9 Ağustos’ta iki liderle karşılıklı anlayışın sağlandığı referans şartları temelinde, Crans-Montana’da kaldığı yerden yeniden başlaması’ şeklinde olduğunu ifade eden Hristodulidis, müzakerelerin yeniden başlamasının, sadece ve tek amaçlanan hedefinin, Kıbrıs sorununa, BM kararları temelinde çözüm bulunması olduğunu yineledi.
Hristodulidis, Türkiye’nin farklı bir tutumu varsa bunu BM Genel Sekreteri’ne sunması gerektiğini belirtirken, Kıbrıs Rum tarafının ‘referans şartları temelinde kalındığı noktadan yeniden başlamak’ olan yaklaşımının ise net olduğunu ifade etti.
Çavuşoğlu’nun, referans şartlarından önce, hangi çözüm modelinin isteneceğine karar verileceği bir konferansın yapılmasına ilişkin açıklamasını da yorumlayan Hristodulidis, “Çavuşoğlu’nun bu tezleri, gelecek hafta New York’ta bir araya geleceği BM Genel Sekreteri’nin kendisine taşıması ve referans şartlarına gerek olmadığını söylemesi iyi olacak” ifadesini kullandı.
Hristodulidis, Kıbrıs Rum tarafının, BM Genel Sekreteri’nin çağrısı üzerine referans şartlarına yanıt verdiğini anımsatarak, iki liderin referans şartlarına ilişkin karşılıklı anlayışı 9 Ağustos’ta belirlediğini vurguladı.
PRODROMU
Rum Hükümet Sözcüsü Prodromos Prodromu ise açıklamasında Türkiye’nin şu anda, iki lider arasında referans şartlarında sağlanabilecek gibi görünen uzlaşıyı bozmak için müdahalede bulunduğunu ileri sürdü.
Türkiye’nin iki yıldır müzakerelerin yeniden başlamasını bertaraf etmeye çabaladığını iddia eden Prodromu, Guterres çerçevesinden, özellikle garantilerin kaldırılması ve askerin ayrılmasına ilişkin parametreleri gereksizleştirerek kaçınmak istediğini savundu.
Yorum Yazın