Dünyada her yıl milyonlarca insan akciğer kanseri yüzünden ölüyor. Bu hastalığın yaygınlaşmasındaki en büyük faktör sigara, çevre kirliliği ve havadaki kanserojen maddeler. Akciğer kanseri gelişiminden yüzde 90 oranında sigara sorumludur. Sigaraya başlama yaşı, sigara içme süresi, içilen sigara sayısı ile tütün ve sigara tipi (filtreli, filtresiz, puro, düşük tar ve nikotin içeriği vb.) akciğer kanseri gelişme riskini etkiler. Sigara dumanına maruz kalmanın da kanser riskini artırdığı gösterilmiştir.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Cengiz Şen, akciğer kanserine karşı uyarılarda bulundu:
ERKEN TEÅžHÄ°STE YÃœZDE 73 YAÅžAM ÅžANSIÂ
"Hastalık ileri aÅŸamaya gelinceye kadar önemli bir ÅŸikâyete yol açmayabilir; genellikle sinsi bir seyir gösterir. Ä°leri evrelerde ise tedavi ÅŸansı oldukça düşüktür. Tanı konan hastalarda 5 yıllık saÄŸkalım oranları yüzde 10-15 civarındadır. Bunun en önemli sebebi, vakaların yüzde 70’inin 3. ya da 4. evrede (ileri evrelerde) teÅŸhis edilebilmeleridir. Halbuki 1. evrede tespit edilen hastaların 5 yıllık saÄŸ kalım oranları yüzde 73’e kadar yükselmektedir. YaÅŸ ilerledikçe hastalığın görülme ihtimali de artmaktadır. Tanı konan akciÄŸer kanseri vakalarının yaklaşık yüzde 80’i, 55-77 yaÅŸ grubu arasındadır.Â
Ä°ÅžTAH KAYBI VE ZAYIFLAMA VARSA DÄ°KKAT!
Sürekli nefes darlığı, hırıltılı solunum, geçmeyen ve giderek kötüleÅŸen öksürük, kanlı balgam, iÅŸtah kaybı ve zayıflama, göğüs aÄŸrısı, ses kısıklığı ve yutma güçlüğü gibi belirtiler verebilir. Öksürük akciÄŸer kanseri hastalarının yüzde 50-75’inde görülmektedir. Bunun dışında eÄŸer baÅŸka bir organa yayılım varsa, o organa ait bulgular da ortaya çıkabilir. Åžiddetli kemik aÄŸrıları görülürse kemik metastazı; denge bozukluÄŸu, sürekli baÅŸ aÄŸrısı, epilepsi nöbeti varlığında beyin metastazı düşünülmelidir. Erken teÅŸhis için akciÄŸer grafisi kontrollerinin ve balgam incelemelerinin yeterince etkin olmadığı görülmüştür. Yapılan çalışmalarda yoÄŸun sigara öyküsü olan ve 55 yaÅŸ üzerindeki kiÅŸilere herhangi bir ÅŸikâyeti olmasa bile her yıl düşük doz akciÄŸer tomografisi incelemesi yapılmasının, erken tanı oranını artırdığı ve ölüm oranlarını da yüzde 20 düşürdüğü gösterilmiÅŸtir.Â
TEDAVİNİN YAPILDIĞI MERKEZ ÖNEMLİ
AkciÄŸer kanseri tedavisinin göğüs cerrahisi, göğüs hastalıkları, onkoloji, radyasyon onkolojisi, patoloji ve yeterli yardımcı saÄŸlık personeli birimlerini barındıran merkezlerde yapılması önemlidir. Hastalık ne kadar erken evrede yakalanırsa tedavi ÅŸansı da o oranda yüksektir. Tedavideki temel yaklaşım kanserli dokunun tamamen ameliyatla çıkarılmasıdır. Tümörün 1 santimden küçük olduÄŸu durumlarda, tümör dokusu cerrahi olarak çıkarıldığı takdirde tedavi ÅŸansı yüzde 90’a kadar çıkabilmektedir. Ameliyat sonrası veya öncesi hastalığın yayılımına göre radyoterapi ve/veya kemoterapi yapılabilmektedir. Ameliyat ÅŸansı olmayan hastalarda ise radyoterapi ve kemoterapi uygulanabilir.Â
İMMUNOTERAPİ KİMLER İÇİN UYGUN?
Kemoterapi dışında son yıllarda kullanılmaya başlanan immunoterapi ve akıllı moleküller grubundaki bazı ilaçların da yaşam süresini uzattığı gösterilmiştir. Ayrıca immunoterapinin yan etkilerinin daha az olduğu ve tedavide başarı şansını daha çok artırdığı da belirlenmiştir. Ancak mutasyonu hedefleyen akıllı moleküllerin kullanımı için kanser dokusunda bazı genetik mutasyonların varlığını tespit etmek gerekmektedir. Bunun dışında, son dönemde Küba’da kanser aşısı bulunmuş olsa da, yapılan çalışmalar sonucunda etkisi yeterince tatmin edici bulunmamıştır. Kısacası akciğer kanserinin önlenmesindeki en önemli unsur, sigara ile ciddi anlamda mücadele etmektir."
Yorum Yazın