Politis ve diğer gazeteler, İnterpol tarafından aranan Malezyalı iş adamı Jho Low’a Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığının verilmesi ve bu eylemde Rum Başpiskoposu II. Hrisostomos’un müdahalesinin etkili olduğunun ortaya çıkmasını manşetlerine taşıdılar.
Politis gazetesi: “Low Konusunda İnterpol’ü Karanlıkta Bıraktık – Her Yerde Aranıyor ve Polisin Haberi Bile Yok – Low’uİnerpol’den Sakladılar – Başpiskopos: Low’un Parayı Bizden Geri İsteyeceğini Sanmıyorum” başlıkları altında manşet ve iç sayfalarından geniş yer verdiği haberinde, Rum yetkili makamlarının, Malezyalı işadamı JhoLow vatandaş yapıldığı konusunda İnterpol’e bilgi aktarmadıklarını, İnterpol’un söz konusu şahsı eksik bilgilerle aramakta olduğunu yazdı.
Gazete, İnterpol’un, 2018 yılında 138 ülkeye gönderdiği bültenle Low’un yakalanması talebinde bulunduğunu ve şahsın Malezya ve diğer bir ülkenin vatandaşı olduğunu ilettiğini belirterek, 2015 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı aldığından ise haberdar olmadığının ortaya çıktığını vurguladı.
İnterpol’un Low’u eksik bilgilerle aramakta olduğunun görüldüğünü belirten gazete, en can alıcı unsurun ise Rum polisinin dahi Low’un vatandaş yapıldığını bilmemesi olduğunu, böylelikle polisin kimlere vatandaşlık verildiği konusunda bilgi sahibi olmadığının ortaya çıktığını aktardı.
Gazete, bu sebepten ötürü Low’un Güney Kıbrıs’a geliş gidişlerini sorunsuz bir şekilde gerçekleştirdiğine inanıldığını vurgularken, İnterpol’ün Low’un Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı olduğuna ilişkin bilgilendirmenin yapılmamasının kasıtlı mı yoksa eksiklikten mi kaynaklandığının ise soru işareti olduğunu yazdı.
BAŞPİSKOPOS’TAN YENİ AÇIKLAMA
Gazete haberinin devamında, Malezyalı iş adamının vatandaşlık almasında etkin rol oynadığı ve hatta iş adamından bağış adı altında 300 bin Euro aldığı ortaya çıkan Başpiskopos II. Hrisostomos’un dün yeni bir açıklamayla gündeme oturduğunu yazdı.
Habere göre Hrisostomos, Low’un dolandırıcı olduğu ve vatandaşlığının geri alınması gerektiğini belirttiği açıklamasında, bağış adı altında aldığı 300 bin Euro tutarındaki parayı ise “Low’un kendilerinden geri talep edeceğini düşünmediğini” belirterek geri iade etme niyetinde olmadığını söyledi.
Gazete, bu paranın Malezya halkından çalındığını göz ardı eden Başpiskoposun, birçok sefer bakanlardan taleplerde bulunduğunu da kabul ettiğini aktardı.
Kendisinin vatandaşlık işlerinden herhangi bir kazancının olmadığı iddiasında da bulunan Hristosomos, “sadece ihtiyaçlı insanlara yardım etmeye çalıştığını” öne sürdü.
Gazete “Kutsanmış Araziye” başlığı altında bir diğer sayfasında yer verdiği haberinde ise, Malezyalı iş adamının Aya Napa’da bulunan ve değeri 5 milyon Euro olduğu tahmin edilen lüks villasının, Başpiskoposluk arazisinde olduğunu, iş adamının söz konusu araziyi başpiskoposluktan satın almasının akabinde vatandaş yapıldığını belirtti.
Habere göre 2016 yılında başpiskoposun o dönem Aya Napa belediye başkanı ve diğer ilgili kurumlara müdahalede bulunmasının ardından, Low’un evinin önündeki deniz kenarında bazı düzenlemelerin yapılmasına da izin verildi.
Gazete, söz konusu evin fotoğraflarına ve akabinde yaşanan gelişmelere de haberinde geniş şekilde yer verdi.
AKEL VE DİSİ ARASINDA KARŞILIKLI AÇIKLAMALAR
Gazete bir diğer haberinde ise, AKEL ve DİSİ arasında, Low’a verilen vatandaşlık konusunda tartışmaların dün yapılan karşılıklı açıklamalarla büyük boyuta ulaştığını yazdı.
Low’a vatandaşlık verilmesi konusunun Rum kamuoyu ve iç siyasetinde, hükümet ve muhalefet kanatlarının birbirleriyle iletişim köprülerine kapatmaya varacak kadar büyük bir depreme yol açtığı yorumunda bulunan gazete, AKEL’in dün yaptığı açıklamada hükümeti, “yatırım programını, vatandaşlık karşılığı kara para aklama programına dönüştürmekle” suçladığını yazdı.
AKEL’in dünkü açıklamasında ayrıca, “egzotik ülkelerde yapılan çok lüks tatiller ve buralara özel jetle gidilmesi” konusunu yeniden gündeme getirdiğini belirten gazete, DİSİ’nin ise yanıt olarak AKEL’in de sorumluğu olduğu iddiasında bulunduğunu aktardı.
Haberde, DİSİ’nin görüşünün, sorunlu vatandaşlıkların iptal edilmesi yönünde olduğu, konunun bugünkü Rum Bakanlar Kurulu’nda ele alınacağı da hatırlatıldı.
Fileleftheros gazetesi ise haberi: “ Komisyon’dan Sert Müdahale –Başpiskopos’tan İmar’a Da Müdahale – Başpiskoposluk Arazisine 5 Milyon Değerinde Villa” başlıkları altında manşet ve iç sayfalarından geniş bir şekilde okuyucusuna aktardı.
Gazete, Malezyalı işadamının Başpiskoposluk arazisine inşa ettiği 5 milyon Euro değerindeki ev ve Başpiskopos Hrisostomos’un sahil şeridinin düzenlenmesine izin verilmesi için ilgili bakanlığına da müdahale ettiği yönündeki haberlere geniş yer verirken, bir diğer haberinde ise, AB Komisyonu’nun tüm AB ülkelerinin vatandaşlık verme işlemlerine el koymaya ve kontrolü ele almaya hazırlandığını aktardı.
Gazete, AB Komisyonu temsilcisine Güney Kıbrıs’ta vatandaşlık verilmesi konusu ve son dönemde ortaya çıkan skandalın sorulduğunu, temsilcinin ise doğrudan Güney Kıbrıs’a atıfta bulunmaktan kaçınmakla birlikte, AB’nin yatırım karşılığı vatandaşlık programı uygulayan tüm ülkelerden gerekli kontrolleri doğru ve zamanında yapmalarını beklediklerini söylediğini yazdı.
Haberde ayrıca, Komisyon’un bu yılsonuna doğru tüm AB ülkelerinde bu konuda ortak denetimin sağlanması amacıyla ortak kanun çıkarmasının beklendiği vurgulandı.
SKANDAL FINANCIAL TIMES’DA
Alithia gazetesi ise haberini: “Vatandaşlıklar Geri Alınıyor – Financial Times’dan Kamboçya’ya Kadar – AKEL ve DİKO Siyasi Sorumluluk Görüyor – Başpiskopos: “Çok Kez Yardım Ettim Ama Karar Bakanlarındır” başlıkları altında verirken, diğer gazetelerden farklı olarak, vatandaşlıklar konusunun yabancı basında da ilgi odağı olduğunu yazdı.
Gazete, Financial Times gazetesinin dünkü sayısında Malezyalı Jho Low’a vatandaşlık verilmesi sebebiyle yaşananlar ile Rum yetkililerin vatandaşlıkları geri alma niyetine geniş yer verdiğini belirterek, aynı gazeteye konuşan bir İngiliz yolsuzlukla mücadele derneği yetkilisinin ise, Rum yetkililerin Low’un geçmişini göz ardı ederek para karşılığı vatandaşlık verdiklerini söylediğini yazdı.
Haberde ayrıca, Kamboçya’daki yasaklı muhalefet partisi CNRP’nin sürgündeki başkanının Avustralya basınına açıklamada bulunduğu ve ülkesindeki hükümet yetkililerinin Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı almış olduklarına dikkat çektiği ifade edildi.
MALEZYALI İŞ ADAMINDAN SONRA GOLF SAHASI
Haravgi gazetesi ise konuya ilişkin haberlerini: “Villalar ve Golf Sahaları İçin Kutsal Para – JhoLow’un İsmi Aya Napa Belediyesi Arşivlerinde Yok – Konu Financial Times’ın Bile Gündeminde – Golf Sahaları İçin De Kiliseye Para Vadediyorlar” başlıkları altında verdi.
Gazete, Aya Napa bölgesinde gol sahası inşa etmek isteyen bir iş adamının Aya Napa Belediyesi ve Kiliseye gönderdiği mektuplarla, bir kısmı orman arazisi içerisine giren golf sahasının inşasına imkan tanımaları durumunda hem belediye hem de kiliseye, yatırımın karından bay verme vaadinde bulunduklarını iddia etti.
Söz konusu iş adamının, Rum Ortodoks Kilisesi’nin güçlü arabulucu rolünü kullanarak taleplerini kabul ettirmeyi hedeflediğini vurgulayan gazete, bölgedeki bazı sivil toplum örgütlerinin golf sahasının söz konusu araziye inşasına karşı çıkmalarının, yatırımın kabul edilmesini zora soktuğunu da belirtti.
Yorum Yazın