DW Türkçe’den Esma Çakır’ın haberine göre Lorini, “Hükümet doğru adımlar atmazsa, doktorlar bu denizi küçük bir kaşıkla boşaltmaya başlamak zorunda kalır. (Sağlık çalışanları) Büyük rakamlara kendilerini hazırlamalılar. Organizasyonel modelleri incelemeliler. Aksi halde bu dalga, doktorları ve hastaneleri ezer geçer” dedi.
İtalya’da Covid-19 salgını nedeniyle ölenlerin sayısı son 24 saatte 743 artarak 6 bin 820’ye yükseldi. Ülkedeki vaka sayısıysa 70 bine dayandı.
‘Kimse kimse ile buluşmasın’
Lorini salgınla mücadelede ‘dışarı çıkmayın’ yerine ‘kimse kimse ile buluşmasın’ mesajının daha yerinde olduğunu belirterek, sıkı tedbirlerin işe yaramaya başladığını söyledi.
İtalyan doktor şöyle konuştu: “Birilerinin size sokağa çıkma yasağını diretmesini beklemeden bu müdahalenin yapılmasını derhal (hükümetten) isteyin. Bakın, bizim 15 gün önce yaptığımız gibi. İki gündür rakamlar düşmeye başladı. Bu, virüse karşı en etkili ilaçtır.”
Lorini, İtalya’da hükümetin önlem almakta geç kaldığını, 15 gün erken davranılması gerektiğini ifade etti.
‘Şampiyonlar Ligi maçı bulaştırma deposu oldu’
Lorini, Bergamo’nun neden bu kadar etkilendiği sorusunu şöyle yanıtladı: “İlki, coğrafi yapısı. Bergamo, iki vadi arasına kurulu ve toparlayıcı bir huni yapısı var. Codogno, Lodi gibi virüsün ilk çıkış yerleri gibi etrafında çok sayıda ovalar yok. Yani farklı bir dağılımı var. İkinci nedeni ise; muhtemelen Bergamoluların, bu vakalardan birkaç gün önce Şampiyonlar Ligi maçı (19 Şubat’taki Atalanta-Valencia karşılaşması) oynamış olması. Biz bilmiyorduk ama virüs ortalarda zaten dolaşıyormuş. Stadyumda 40 bin Bergamo taraftarı vardı hep birlikte. Her golden sonra birbirlerine sarılıyorlardı. Böylece büyük bir bulaştırma deposu oldular. Üçüncü neden ise; sıkı tedbirler geç alındı. Codogno (ilk vakanın görüldüğü kasaba) üç gün sonra, Bergamo ise 20 gün sonra kırmızı bölge ilan edildi.”
”İlacı buldum’ diyenlerin tıpla alakası yok‘
“Covid-19’un ilacı bu” diyerek ortaya çıkan doktorlara da tepki gösteren Lorini şöyle konuştu: “Hastanemizde şu an 500 hasta için en az 10 farklı tedavi protokolü denemekteyiz. Bunun işe yaraması için çift kör deneyi dediğimiz deneycilerin bunu bilmemesi gerekir. Yani bizler bu deneysel tedavinin hangi hastaya uygulandığını bilmiyoruz. Aksi halde verileri değiştirme riskine düşebiliriz. Bu nedenle henüz verileri bilmiyoruz ama hissiyat iyi gitmesi yönünde. Bilim, çok başka bir şey. Bilim, istatistiksel anlamda anlamlı bir rakamı alıp zarfları açarak kimin bunu yaptığını görmek. O anda, dünyaya, o ilaç, o plazma, antikorlar işe yarıyor mu, yarıyorsa nasıl yarıyor diyebiliriz. Yüzde kaç iyileşiyor ya da iyileşmiyor, bunu söyleyebiliriz. Ancak internet ve TV’lerde korkunç şeyler oluyor. Bir doktor çıkıyor, bir ilaç gösteriyor ve ‘Bu işe yarıyor’ diyor. Bir diğer yandan başka bir doktor çıkıyor, ‘O antibiyotik işe yarıyor’ diyor. Bunların tıpla alakası yok.”
Yorum Yazın