Bu kitaplardan ilkininin Çanakkale'de savaşmış ve ancak 25 gün kalabildiği Anzak Koyu'nda hayatını kaybetmiş Avustralyalıların efsane askeri "Eşekli Adam" John Simpson Kirkpatrick'le ilgili tercüme kitap olduğunu belirten Prof. Dr. Keser bu kitabın Kirkpatrick’in mektuplarından oluştuğunu, bir gecede okuyup bitirdiği kitabın kendisini çok etkilediğini, boş hayaller ve egzotik bir hayat ümidiyle hiç bilmediği topraklara gelen binlerce Avustralyalıdan birisi olan bu Anzak askerinin cephede eşeğini ambulans olarak kullandığını ve ülkesinde pek çok şehirde anıtlarının dikildiğini belirterek tercüme etmeye karar verdiğini belirtti.
Yayımlanan diğer kitaplardan "Kıbrıs'ta Ermeniler 1914-1964" ise özellikle Birinci Dünya Savaşı sürecinden itibaren 21 Aralık 1963’e kadar Kıbrıslı Türklerle sorunsuz ve huzur içinde yaşayan Kıbrıs Ermenilerinin adadaki sosyal, kültürel, ekonomik geçmişlerini irdelemekte ve Anadolu’dan gelen Ermenilerin pastırmadan dönere, kar hoşafından lokmaya kadar pek çok Anadolu geleneğini de adaya getirdiklerini, Lokmacı barikatı ve bugünlerde Lokmacı kapısı olarak adlandırılan yerin ismini o bölgede lokmacılık yapan Lokmacı Kirkor’dan aldığını da sözlerine ekledi.
Prof. Dr. Keser’in bugüne kadar üzerinde en yoğun çalışmalardan birisi ise Kıbrıs’a getirilen Çanakkale savaş esirleridir ve "Kıbrıs'ta Çanakkale Savaş Esirleri 1916-1923" ile yeni bir sayfa açılırken Keser bu konuda çok daha geniş kapsamlı bir çalışmanın da birkaç ay içinde okurlarla buluşacağını kaydetti.
Kıbrıs Türk Mücadele Tarihi içinde özellikle 1 Nisan 1955 tarihinde EOKA’nın adayı kangölüne çevirmeye başlamasının ardından Kıbrıs Türklerinin savunma amaçlı olarak teşkil ettikleri ve adada tam anlamıyla bir Kuvayı Milliye mücadelesi verdikleri Türk Muklavemet teşkilatı konusunda pek çok şey söylenmesine rağmen bilimsel temele oturan araştırmaların azlığı nedeniyle yeni bir sayfa açtığını belirten Keser bu kapsamda hazırladığı "TMT'nin Görünmez Kahramanları Öğretmenler ve Polisler" isimli çalışmayla "Adnan Menderes ve Kıbrıs'ta Menderes'in Gestapoları" başlıklı araştırmanın TMT içerisinde özellikle öğretmenlerle polisler üzerine bir ayna tutmaya çalıştığını, ayrıca özellikle 27 Mayıs 1960 askeri darbesi sonrasında bazı kesimlerce “Menderes’in Özel Ordusu” veya “Menderes’in Gestapoları” olarak adlandırılan Türk Mukavemet Teşkilatı’na Adnan Menderes ve Demokrat Parti penceresinden bakarak özellikle 1950-1960 sürecinde Türk dış politikasında Kıbrıs eksenli değişen stratejiye parmak basmak isteğini de söyledi. Prof. Dr. Keser "Strateji, Diplomasi, Mücadele ve Müzakere" başlıklı çalışmada ise silahlı mücadeleyle siyaset, müzakere ve diplomasiyi en üst derecede başarabilen Kıbrıs Türklerinin son 100 yıllık süreçte siyasi propaganda araçları, toplumsal lider profilleri, Kıbrıs’ta toplum ve demokrasi ilişkisi, alternatif yönetim modelleri ve Türkiye faktörü üzerinde farklı bir bakış açısı getirmeye gayret ettiğini belirtti.
Yorum Yazın