Toplumcu Demokrasi Partisi Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Milletvekili adaylarının katılımıyla Metehan Çemberinde yeni Cumhurbaşkanlığı ve Meclis Binası ile ilgili açıklama yaptı.
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) bu kadar ağır bir ekonomik krizin yaşandığı, toplumun yapısal sorunlarının artarak derinleştiği bir dönemde kaynakların gereksiz ve lüks külliye binasına değil, eğitim ve sağlık başta olmak üzere toplumun ihtiyaçlarına kullanılması gerektiğine vurgu yaptı.
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit ve bazı milletvekili adayları bu sabah Metehan bölgesinde yeni Cumhurbaşkanlığı (Külliye) ve Meclis Binası ile ilgili basın açıklamasında bulundu.
Konuşmasının başında dün akşam Kıbrıs açıklarında gerçekleşen ve tüm Kıbrıs’ın yanı sıra bölge ülkelerde de hissedilen depreme değinen Özyiğit, Kıbrıs ile depremin etkilediği tüm bölgelere geçmiş olsun dileklerini iletti. Depremde can kaybı olmamasının sevindirici olduğunu belirten Özyiğit, “Bu deprem herkese afet ve acil durumlara karşın her zaman hazırlıklı olunması gerektiğini hatırlatmıştır” dedi.
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit tarafından okunan açıklamanın tam metni şöyle:
“Biat Kültürünün Sembolü Olacak”
Kıbrıs Türk halkı tarih boyunca bu adada kendi kültürü ile kendi kimliği ile özgür ve eşit olarak var olma mücadelesi vermiştir. Bu mücadele içerisinde çok acı olaylar yaşanmıştır. Kıbrıs Türk halkının bu mücadelesinde Türkiye’nin maddi ve manevi desteği yanımızda olmuştur. Ancak 1974 sonrası Türkiye ile olan ilişkiler zaman içinde maalesef bir alt üst, emir alan - emir veren ilişkisine dönüşmüş, nihayetinde bugün mutlak bir biat ilişkisine ulaşmıştır. Bu ilişki biçiminin oluşmasında hem Türkiye hükümetlerinin hem de bizim hükümetlerin hataları büyüktür.
Son dönemde Türkiye’de AKP hükümeti ve adada Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve UBP’li hükümetler bu biat ilişkisini maalesef Kıbrıs Türklerinin demokrasisinin sembol değerleri olan Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi binalarına taşıma noktasına gelmiştir.
TDP olarak bizler yeni yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi yerleşkesi projesine 2 nedenden dolayı karşıyız.
1-) Cumhurbaşkanlığı binasının ihtiyaçlara yeterince cevap veremediği doğru olabilir. Ancak böyle olsa bile böyle bir ihtiyacın karşılanması bizim şehir plancılarımızla, bizim mimarlarımızla bizim mühendislerimizle, bizim müteahhitlerimizle ve bizim kültürel değerlerimizi, bu toprakların kimliğini yansıtan bir proje ile olmalıdır. Kıbrıs Türk Halkı demokrasisinin sembolü olan bu binaları kendi gücü ile kendi kültürü ile kendi kimliğini ve mütevazı değerlerini yansıtacak şekilde tasarlamalı ve inşa etmelidir. Söz konusu “külliye projesi” öngörüldüğü şekilde yapılırsa, ortaya çıkacak şey biat kültürünün sembolü haline gelecektir ki bu demokrasimize kabul edilemez en büyük darbe olacaktır. Bu hatadan en erken zamanda dönülmelidir.
2) Türkiye ve Kuzey Kıbrıs çok ağır bir ekonomik krizden geçmektedir, halk yoksullaşmıştır. Türkiye’nin yoksul insanları ucuz ekmek alabilmek için uzun kuyruklarda beklemektedir. Bu tablonun diğer tarafında ise her yere lüks saraylar yapma derdinde olan bir siyasal kültür ortaya çıkmıştır. Bu siyasal kültürün biat ilişkisi ile Kıbrıs’a da taşınmasına izin verilmemelidir. Söz konusu 586 milyonluk kaynağın Kıbrıs’ta yoksullukla mücadele edilmesi için ve/veya, okul, hastane, alt yapı yapımında kullanılması için aktarılmasına bir itirazımız olmaz; bunu Türkiye vatandaşlarının bizimle bir dayanışması olarak görürüz. Ancak bu kaynağın, ihtiyacın çok ötesinde, tıpkı Türkiye’deki örneklerde olduğu gibi, kocaman lüks sarayların yapımı için kullanılmasına itirazımız var.
“TDP Bu Toplumun Vicdanın Sesidir”
Evet, doğrudur bu para bizim değil. Ancak bu paranın bizim için kullanılacağı iddia ediliyorsa söyleyecek sözümüz var. Bu paranın buralarda birilerine görkemli saraylar yapılması için kullanılmasına biz sessiz kalmayacağız. Bu isyan bizim vicdanımızın sesidir. Bu isyan sesi sadece Kıbrıs’ta değil, Türkiye’de de yıllardır yükselmekte olan bir sestir. Bu sesin sadece Kıbrıs’ta değil, Türkiye’de de duyulmasını istiyoruz: “Kıbrıslı Kardeşleriniz vatandaşlarınızın kısıtlı kaynakları ile buralarda saraylar yapılmasına karşıdır”. Birileri biat ettikleri kişilerin emirleri karşısında sesiz kalabilir, yerel destekçileri ve işbirlikçileri olabilir. Ancak TDP bu toplumun vicdanın sesidir. Öyle olmaya da devam edecektir.
Bizler TDP olarak, bugün, buradan, Kıbrıs’tan isyan ederken, Türkiye’deki aydın kesimlerin de bu isyana destek olması bekliyoruz. Bilinsin ki TDP olarak, ister hükümette olalım isterse muhalefette olalım biz bu amacını aşan projeye destek olmayacağız.
Yorum Yazın