Krizlerin Gölgesinde Avrupa Birliği’nin Gelecek Senaryoları (The Future Scenarios of the European Union in the Shadow of Ongoing Crises) konusuyla kongreye katkı koyan Oğurlu, Best Paper in International Relations ödülüne layık görüldü.
Bölgesel birlik, barış ve kalkınma üzerine kurulmuş olan Avrupa Birliği’nin (AB) 60 yıllık tarihinde siyasi, ekonomik ve askeri olarak en zorlu dönemini geçirdiğini belirten Oğurlu, “2005 yılından itibaren yüzleşmek zorunda kaldığı krizler Birliği esas olarak bir ‘varoluş krizine’ sürüklemiş ve Birliğin geleceği ile ilgili tartışmaları da beraberinde getirmiştir” dedi.
Oğurlu, bu kapsamda yakın dönemdeki en önemli konulardan birinin AB’nin varlığının korunması ve dağılmasını engelleyici önlemlerin alınması yönündeki tartışmaların olacağını ve söz konusu tartışmaların ve önerilerin odak noktasında Birliğin ruhuna zarar getirmeyecek şekilde oluşturulacak olan ‘farklılaştırılmış bütünleşme modelleri’nin bulunduğunu ifade etti. “Bu kapsamda ortaya çıkan çok vitesli Avrupa, değişken geometrili Avrupa ve à la carte Avrupa modelleri Avrupa Komisyonu tarafından 1 Mart 2017 tarihinde yayınlanan Beyaz Kitap: Avrupa’nın Geleceği – 2025 Öncesi AB27 için Düşünceler ve Senaryolar başlıklı dökümanda yer alan farklı senaryoların da çıkış noktasını oluşturmaktadır” diyen Oğurlu, üye ülkelerin gelecekte bir Birlik olarak devam etmeleri konusundaki ortak görüşünü içeren Beyaz Kitap’ta bütünleşmenin kapsamının değiştiği beş farklı senaryonun sunulduğunu dile getirdi. “Aynı Şekilde Devam”, “Sadece Tek Pazar”, “Daha Fazlasını İsteyen Daha Fazlasını Yapar”, “Daha Az Alanda Daha Etkin bir Avrupa Birliği” ve “Hep Birlikte daha Fazla Bütünleşme” olarak isimlendirilen bu senaryoların ortak amacının, Avrupalıları bir arada tutmak ve Avrupa bütünleşmesinin zarar görmesini önlemek olduğunu belirten Oğurlu, “Kendi içlerinde bazı zayıflıkları veya komplikasyonları barındırsa da adı geçen senaryolar günümüz AB’si için çıkış yolları sunmakta ve yaşanan krizlere ivedilikle çözüm bulunabilmesi için bir esneklik sağlamaktadır” dedi.
Bugün itibariyle yaşanan ve AB’yi derinden sarsan Avro krizi ve mülteci krizinin de bu esnekliği kullanarak hafifletilmesinin mümkün gözüktüğünü belirten Oğurlu, gerek Avro krizinde gerekse mülteci krizinde, Komisyon’un üçüncü senaryosuna atıfla, daha fazlasını isteyen ülkelerin daha fazlasını yaparak bütünleşmeye yeni bir ivme kazandırabileceğini söyledi. Oğurlu, “Ancak bu modelin her zaman için Birliğin tüm üyelerinin katılımına açık olması ve hiçbir şekilde bütünleşmenin ruhuna ve lafzına zarar vermemesi Birliğin geleceği için önemlidir” dedi.
Yorum Yazın