Mahkumların Türkiye’ye iadesi ile ilgili olarak KKTC-TC arasında imzalanmış olan bir protokol bulunduğuna işaret eden Türkmen “Bu protokole istinaden cezasının belli bir bölümünü burada çeken mahkumlar kendileri gönüllü olarak Türkiye’ye iadelerini isteyebilirler. Talep ettikleri zaman bunu İçişleri Bakanlığı bir önerge olarak Bakanlar Kurulu’na sunmaktadır, karar onaylanırsa TC Büyükelçiliği kanalıyla Türkiye Adalet Bakanlığı’na gönderilir, TC Adalet Bakanlığı da bunu kabul ederse mahkumun Türkiye’ye sevki yapılır” dedi.
Bakanlar Kurulu karar üretmiyor
Yeni hükümetin göreve başladığından bu yana yaşanan bir sıkıntı olduğunu dile getiren Türkmen “O anlaşmada öngörülen sürenin az olduğuna inanmaktalar ve yaklaşık 10 aydır Bakanlar Kurulu’na gitmeyi bekleyen ya da Bakanlar Kurulu’ndan karar bekleyen 50’nin üzerinde TC vatandaşı mahkumun iadesi konusunda Bakanlar Kurulu karar üretmiyor, bundan dolayı mağduriyet yaşayan 50-60 TC uyruklu mahkum bulunmaktadır” diye konuştu.
Devlet, yasaları uygulamıyor
Bu yaşananların çok ciddi derecede huzursuzlar yarattığını vurgulayan Türkmen “Çünkü yasalar uygulanmamaktadır. Bizim de bakış açımız şudur ; bildiğiniz gibi merkezi cezaevi zaten yapılırken 180-190 kişi için yapılmıştır. Şu an için 515 tane mahkum bulunmaktadır. İnsanlık dışı bir ortam var, 20 kişilik koğuşlarda 40-50 kişi kalıyor. Sadece 2 adet tuvalet ve banyo var. Şayet bu insanların sevki yapılmış olursa cezaevinde de kısmi bir rahatlama olacağı kuşkusuzdur. Burada Bakanlar Kurulu’nun karar üretmemesi en büyük etken. İki ülkenin arasındaki cezalarda bulunan bağışlama oranlarıdır. KKTC’de bağışlamalar her 6 yıla bir yıl olarak yapılmaktadır, Türkiye’de ise her 3 yıla bir yıl bağışlama oranı mevcuttur. Bizim hükümetimiz de bunun önüne geçme düşüncesindedir” ifadesini kullandı.
Mahkumların da hakları var
Türkiye ile KKTC arasındaki anlaşmaya bakıldığında kişilerin bu anlaşmadan kaynaklanan haklardan yararlanamadığına işaret eden Türkmen “Cezaevinin şu anki durumunu göz önünde bulundurmak elzemdir. Yani şu an da siz 3 bin kişilik bir cezaevinde 500 mahkum barındırmıyorsunuz 180 kişilik bir cezaevinde 500 mahkum barındırıyorsunuz ve gitmeyen her sevk buradaki doluluk oranını artırmaktadır ve fiziki şartları bir o kadar da arttırmaktadır” diyerek konunun ne kadar önemli olduğuna dikkat çekti.
Ölüm orucunda olan mahkum
Cezaevinde 20 gündür ölüm orucunda olan ve durumu çok kötü olan bir mahkum bulunduğunu, bu mahkumun ölüm orucuna girme sebebinin Türkiye’ye iadesinin yapılmaması olduğunu açıklayan Türkmen “Bu mahkum hem TC hem de KKTC vatandaşıdır. Kendi isteği ile KKTC vatandaşlığından çıkmak istiyor fakat aylardır devam eden bir süreç var ve vatandaşlıktan çıkarılmıyor. Bu noktada da biz şurada duruyoruz, sen yeni gelen bir bakanlık olarak 175 kişiyi vatandaşlığının sorgusuz infaz ederek kaldırıyorsunuz ve şu an için mahkemelerdedir ve burada kendilerini de savunamayacak kadar kötü durumda oldukları da ortadadır. Ama bu adam diyor ki ben gönüllüyüm beni vatandaşlıktan çıkarın ama sen de diyorsun ki çıkarmam ve bu süreç aylardır devam ediyor. Neyse ki bu şahıs için olumlu sonuçlar alınmaya başlamıştır ve vatandaşlıktan kıse süre önce çıkarılmıştır. Fakat ölüm orucunda olan bu şahıs vatandaşlıktan çıkarılmasının yeterli olmadığının Türkiye’ye sevki gerçekleşmeden ölüm orucundan vazgeçmeyeceğini belirtiyor ve benim baktığım pencereden söyleyecek olursam bu mahkumun durumu çok kötüdür. Sıkıntılı bir süreç içerisinde bulunduğu ortadadır. Bana sorarsanız bu kişiyi cezaevinden göndermeniz bulunduğu yer için eksi bir rahatlaması ülkenizde adam öldüren kriminal bir suçlunun deport edilerek bir daha bu ülkeye giremeyecek olmasıda bir kazanımdır” ifadesini kullandı.
Mahkumlar her an isyan edebilir
Bu mahkumların Türkiye’ye bir an önce sevkinin yapılması gerektiğinin altını çizen İzzet Türkmen “Bunların gerçekleşmemesi durumunda cezaevi ve İçişleri bakanlığı çok ciddi sıkıntılar içerisine girecektir. Çünkü mahkumlar bu konuda çok ciddi bir duruş sergilemeye başlıyorlar. Şunu da unutmamak gerekir bizim Bakanlar Kurulu kararından sonra bu kişiler hemen TC’ye gönderilmiyor bir de Türkiye ayağındaki işlemler var ki bu da 8-10 ay kadar sürmektedir. O yüzden bakanlığın bu konuda ivedilikle karar alması kaçınılmazdır” diye konuştu.
Yorum Yazın