Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nin Genel Tarım Sigortası Fonu 2019 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’nın Genel Kurulda üçüncü görüşmesine ilişkin tezkeresi okutulup onaya sunuldu. Tezkere, oy birliğiyle kabul edildi.
Hukuk, Siyasi İşler ve Dışilişkiler Komitesi’nin KKTC ile TC Hükümeti Arasında Ulusal/Sürücü Belgelerinin/Sürüş Ehliyetlerinin Karşılıklı Olarak Tanınması ve Değişimi Anlaşmasına İlişkin (Onay) Yasa Tasarısı’nın Genel Kurul’daki üçüncü görüşmesine ilişkin tezkeresi okutulup onaya sunuldu. Tezkere, oy birliğiyle kabul edildi.
Yüksek Yönetim Denetçisinin (Ombudsman) 1 Temmuz-31 Aralık 2018 çalışma dönemine ait raporuna ilişkin tezkeresi okutulup bilgiye sunuldu.
Genel Kurul’da daha sonra dün alınan karar uyarınca güncel konuşmalara geçildi.
OĞUZ
İlk sözü UBP milletvekili Dursun Oğuz aldı. Oğuz, tarım ve hayvancılıkla ilgili konuştu.
Dursun Oğuz, “Hükümet, üretime de üreticiye de sahip çıkamadı. Üretici zarara mahkum ediliyor. Narenciyenin yarısı dalında”dedi.
Oğuz, Güzelyurt bölgesinde zarar gören narenciye ürünlerinin zararının ödenip ödenmeyeceğini de sordu.
Dursun Oğuz, üretici sayısının günden güne düştüğünü, üreticinin borç içinde olduğunu savunarak, “Narenciye üreticisi ağlıyor. Bu sektör yokuş aşağıya gidiyor. Çok büyük kayıplar veriyoruz” dedi.
“Neden çiftçiler sokakta, hayvancı neden bağırıyor?” ifadelerine veren Oğuz, “Tarım Bakanlığı güzel reklam yapıyor ama işin gerçeği farklı” şeklinde konuştu.
Tarım Bakanlığı’nın tarım ve hayvancılıkla ilgili düzenlemeleri konusunda bilgi talep eden Oğuz, “Üretici aylardır sürünüyor ama bu hafta mutluluk haftası. Doğrudan gelir desteği, kuraklık paraları ödeniyor. İnşallah eylem olmaz… Üreticinin yanında olursunuz.” dedi.
Tarım Bakanlığı’nın bir yıllık icraatlarıyla ilgili açıklamalarını Meclis kürsüsünden okuyan Oğuz, icraatları eleştirdi. Oğuz, “Bakanlık neden bu kadar reklama ihtiyaç duyuyor? Tarım Bakanlığı da devlet de bir bütün. Her şeyi bir yılda yaptık derseniz olmaz” ifadelerini kullandı.
ŞAHALİ
Tarım Bakanı Erkut Şahal, Oğuz’a yanıt verdiği konuşmasında, “İletişim eğitimi aldım reklamcılığa özel ilgilim var. Görsellerimizden yararlanmanızdan memnuniyet duydum” dedi.
Şahali, Tarım Bakanlığı’nın bu uygulamasının reklam değil, bilgilendirme faaliyeti olduğunu, bunun için tek kuruş harcanmadığını, mesai kaybının da olmadığını söyledi.
Oğuz’un ödemelerle ilgili açıklamasına işaret eden Bakan Şahali, “Bütçe açıldı ödemeler bu nedenle başladı” dedi
Şahali, “Toprak Ürünleri Kurumu, alacaklarını Maliye Bakanlığı’ndan tahsil etmesinin ardından 2016’da ürün bedellerini ödemek için Genel Tarım Sigortası Fonu’ndan aldığı borcu fona ödeyecek” dedi.
Bakan Şahali, borcun 16 milyon TL olduğunu da anımsattı.
Tarım Bakanı Şahali, “Dursun Oğuz narenciye konusundaki bilgilerini güncellemeli” diyerek bu alandaki verileri paylaştı.
Şahali, zarar gören narenciye üreticilerinin tazmini konusunda Bakanlar Kurulu’ndan karar üretildiğini de kaydetti.
Şahali, “Mandora ve Valensiyada üretici sorun yaşamayacak” dedi.
Narenciye üretimindeki gerilemenin iki nedeni olduğunu, üretim alanlarının küçüldüğünü söyleyen Şahali, “Temel sebep suda meydana gelen bozulma. Yerel su kaynaklarının korunması ve geliştirilmesi en önemli husus” dedi.
Bir gazetede bugün manşet olan ve “Tüm tarım ürünlerinden fona para kesilmeye başlandı” konulu habere değinen Şahali, “Bu Tarım Sigorta Fonu’nun ve Tarım Bakanlığının yeni yaptığı bir şey değil. Yeni mevzuat söz konusu değil, düzenleme mevzuatın uygulanmasının kolaylaştırılmasıyla ilgili” dedi.
Tarım konusunda da konuşan Şahali, “Renkli mazot bu şartlarda ülkede uygulanabilir değil. Gerçekçi olmak lazım” dedi.
Küçük ve büyükbaş hayvan için alt sınırın belirlenmesinin önemli olduğunu kaydeden Şahali, bir hayvanı olan üreticiye dahi destek verildiğini söyledi.
Hayvan üreticilerinin yarın yapacağı araçlı eyleme işaret eden Şahali, bugün öğle saatlerinde hayvan üreticileri ile bir araya geleceklerini, hayvancılık sektöründeki sorunların kalıcı çözümü için çalıştıklarını söyledi.
Toprak Ürünleri Kurumu’nun karma hayvan yemi, mısır, kepek ve soya ile piyasaya dahil olmasının önemli olduğunu söyleyen Şahali, “Kepek deyip bu konuyu hafife almak doğru değil” dedi.
19 ton piliç eti ithal edildiğini kaydeden Şahali, “Kuzey Kıbrıs halkı hala daha tavuk etini pahalıya tüketiyor ama bizim yapmış olduğumuz ithalat uygulamasıyla piyasan normalleşti” dedi.
Tarımsal ürünlerle ilgili analizlere işaret eden Şahali, “Maalesef pek çok hassas sistemin bakım anlaşması yapılmadı. Sabit protokol yok. Bu bizim için öğretici bir deneyim. Mevzuatta açık var. Bunun geliştirilmesi şart” dedi.
SUCUOĞLU
UBP milletvekili Faiz Sucuoğlu, sağlıkla ilgili konuştu, sütteki aflotoksin analizleriyle ilgili Sağlık Bakanı’na soru yöneltti. Sucuoğlu, sertifika alan hasta bakıcılarının haftada 72 saat çalıştığını belirterek, “Bu konu tekrardan ele alınmalı. Bu çalışma saatleri hiçbir hak ve hukuka sığmaz” ifadelerine yer verdi.
Influenza virüsü konusunda konuşan Sucuoğlu, “Güney’de bakanlık bu konuda haftalık olarak bilgi veriyor. Güney’de 14 ölüm var. 36 kişi yoğun bakımda. Kuzey Kıbrıs’ta kaç insanın tedavi gördüğünü bilmiyoruz. Poliklinikler kuruldu. Buraya kaç kişi başvurdu?” ifadelerini kullandı.
Sucuoğlu, Influenza konusunda devlet hastanesinde istatistik tutulup tutulmadığını sordu, “Kaç hasaya test yapıldı, kaç hasada değer pozitif bulundu” dedi.
Devlet Laboratuvarı konusunda da konuşan Sucuoğlu, “5 bin dolarlık kart 15 günde geldi. Bu kartı getirme bu kadar mı zordu? İsyanımız, kanser vakalarının bu kadar yoğun olduğu bir ülkede bunun uzamasına” şeklinde konuşu.
BESİM
Sağlık Bakanı Filiz Besim, gribin bu yıl ağır geçtiğini, H1N1’in her yıl yaşanan grip vakalarından olduğunu, bununla ilgili testlerin devlet hastanesinde ve Yakın Doğu Hastanesi’nde yapıldığını söyledi. 80 hasta için test yapıldığını, 6 hastada H1N1 görüldüğünü, 1 hastanın kaybedildiğini, 5 hastanın tedavi edildiğini belirten Besim, kaybedilen hastanın başka hastalıkları olduğunu söyledi.
Besim, ilaç sınırlaması konusundaki Faiz Sucuoğlu’nun söylediklerini yanıtladı, “Hiçbir eksiklik yaşamadık” dedi.
Grip polikliniklerine artık gerek kalmadığını ve kaldırıldığını söyleyen Besim, “Komite, vakaları devamlı açıkladı. Karartma durumu yok. Başka hastalıklar varsa, kalp, astım, böbrek hastası iseniz bu sizi ölüme kadar götürebilir. Bu yıl yoğun bakımlarda çok yoğunduk. Önlem aldık” dedi.
Besim, “1 Eylül’den itibaren 60 yaş üstü ve 10 yaş altı çocukları ve kronik hastaları aşılayacağız” açıklamasında bulundu.
Sucuoğlu’nun Devlet Laboratuvarı açıklamalarına değinen Besim, bir yılda yapılanları anlattı.
Türk Ajansı Kıbrıs’ın yarım kalan inşaatının Bakanlar Kurulu kararıyla kendilerine verildiğini anımsatan Besim, “Uluslararası bir ihaleye çıktık. Mart sonu proje elimize gelince inşaat başlayacak” dedi.
Devlet Laboratuvarı’nda daha önce kanda uyuşturucuya bakılamadığını anımsatan Besim, “Cihaz alındı. Eğitimler veriliyor. Suyla ilgili tahlil cihazı da geldi.Tahliller yapılmaya başlandı” dedi.
Personel konusunda atılan adımlara da değinen Besim, “Devlet laboratuvarı daha çağdaş yapıya ulaştırmak için çalışıyoruz” dedi.
Besim, Türkiye Sağlık bakanları ekiplerinin çalıştığını, buradaki sistemden Türkiye’deki SSK sistemini görebileceğini belirtti.
Sağlık Bakanı Besim, aflotksin konusunda ciddi hassasiyet gösterildiğini, böyle sütlerin piyasaya gönderildiğini düşünmediğini söyledi.
Refakatçi ve hasta bakıcı eğitimlerine de değinen Besim, “1 aylık staj ilan edildi. Bu eğitim henüz bitmedi. Henüz sonlandırılmayan, henüz oturmayan bir program var. Oluşacak. Hiç merak etmeyin” dedi.
100 kadar yeni talebin olduğunu ve ikinci eğitimin de başladığını söyleyen Besim, “Hasta refakatçisi tıbbı müdahalede bulunmaz. Sağlık çalışanı değildir. Sağlık Bakanlığı tarafından eğitilmiş ve sisteme dahil edilen insanlardır” dedi.
Besim, Bülent Ecevit’te 20, Barış Ruh’ta 12, Kalkanlı’da 16 hasta bakıcı olduğunu kaydetti.
Yorum Yazın