“Meme Kanseri Farkındalık ayı” yarın başlıyor. Kanser Hastalarına Yardım Derneği, her yıl olduğu gibi bu yıl da meme kanserine dikkat çekmek ve farkındalığı arttırmak amacıyla bir dizi etkinlik düzenliyor.
Kanser Hastalarına Yardım Derneği- Lefkoşa Gençlik Derneği- Mağusa Gençlik Birliği işbirliğinde gerçekleştirilecek “Meme Kanserine Karşı Farkındalık Yürüyüşü” 3 Ekim Pazar günü yapılacak. Andızlı’dan saat 08.00’de başlayacak yürüyüş Alevkayası’na gidilmesi ve Andızlı’ya dönülmesiyle tamamlanacak. Yürüyüş sonrasında katılımcılara kısa bir bilinçlendirme semineri yapılacak.
“Ada Çapında Pembe Gün” etkinliği ise 22 Ekim Cuma günü gerçekleştirilecek.
Kocaismail
Kanser Hastalarına Yardım Derneği Başkanı Raziye Kocaismail bugün düzenlediği basın toplantısında meme kanseri hakkında bilgiler vererek, geçmiş yıllarda meme kanserine yakalanan hastaların yüzde 95’ini kaybederken, bugün gelinen noktada hastaların yüzde 95’inin farkındalıkla hayata tutunabildiklerine dikkat çekti.
Rutin kontroller ne kadar çok yapılırsa, hastaların kurtulabilme şansının o kadar arttığına işaret eden Kocaismail, ülkede kadınlarda en çok görülen kanser türünün meme kanseri olduğunu ve çok genç yaşlarda görülmeye başladığını vurguladı.
Kocaismail, ülkede yılda 250 civarında kadının yeni teşhis aldığını, ancak geçmişe oranla çok erken teşhisle tespit edilen vakaların tedavilerinin ve sağ kalma oranın arttığını ifade ederek, meme kanserinin, önlenebilir bir kanser türü olduğuna dikkat çekti.
Yıllık kontrollerin ihmal edilmeden yapılması halinde kanser oluşmadan, ya da kanseri birinci evrede yakalamanın mümkün olduğunu belirten Kocaismail, rutin meme ultrasonu ve hiç ihmal edilmeden her banyoda yapılacak elle muayenenin hayat kurtarabildiğini kaydetti.
Meme kanserinde erken teşhiste bazen tedaviye bile ihtiyaç duyulmadan, ele gelen minik oluşumun ameliyat edilmesinin yeterli olabildiğini anlatan Kocaismail, birinci ve erken evredeki kanser türlerinde ise cerrahi müdahale yanında kısa süreli ışın ve Kemoterapi tedavileri yapılabildiğini söyledi.
Meme kanseri görülme yaşı 20'li yaşlara düştü
Ülkede meme kanseri görülme yaşının gün geçtikçe düştüğünü, 20’li yaşlarda da görülmeye başladığını ifade eden Kocaismail, meme kanserinin 30-40 ve 50 yaşlarındaki kadınlarda daha sık görüldüğünü vurguladı.
Tüm kanser türlerinde olduğu gibi meme kanserinde de, beslenme alışkanlıkları, çevresel faktörler, bağışıklık sistemine önem verilmemesi ve genetik faktörlerin kanser oluşumunu etkilediğini belirten Raziye Kocaismail, rutin elle ve usg muayenesi, yenilen içilenlere dikkat, çevresel faktörlere dikkat, bağışıklık sistemini düşürebilecek (iyi ve doğru beslenememe, iyi uyuyamama), kan değerlerini düşürebilecek her faktörden uzak kalınması, uzun süreli depresyon ile stresten uzak olunması tavsiyesinde bulundu.
Ülkede yapılan tedavilere de değinen Kocaismail, bugün Lefkoşa Dr.Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde 2 Onkolog, güçlü dahiliye uzmanları ve hemşire kadrosu ile yapılan tedavilerin yanında, Yakın Doğu Hastanesi’nde 2 Onkolog bulunduğunu kaydetti.
“Meme kanserinde ülkede yapılamayan tedavi yok”
“Meme kanserinde artık ülkemizde yapılamayan bir tedavi yoktur” diyen Kocaismail, Kanser Hastalarına Yardım Derneği’nin meme kanseri farkındalık ayında yaşı gelmiş kadınları meme muayenesi yaptırmaya çağırdı.
Erken teşhisin önemini yineleyen Kocaismail, KHYD’nin bu bilinçlendirme konusunda katkısının büyük olduğunu, bundan da gurur duyduklarını ifade etti.
Derneğe ulaşan tüm hastalara yardımcı olmaya çalıştıklarını belirten Raziye Kocaismail, geçmiş yıllarda olduğu gibi günde neredeyse 2 tane yeni kanser hastasının kendilerine başvurduğunu söyledi.
“Her yıl 700’ün üzerinde ve yaş oranı gittikçe düşen kanser hastası kapımızı çalarken, bunların yaklaşık 250’si meme kanseri teşhisi alıyor. Derneğin, tedavinin yanında kadınlara kendini iyi hissettiren olmazsa olmazlarından peruk, silikon meme, özel sutyen, lenf ödem korseleri, fizik tedavi bandajları, psikolog danışmanlığı hizmetleri hastalara ücretsiz ulaştırılıyor” şeklinde konuşan Kocaismail, bunun için tüm halktan yardım beklediklerini vurguladı.
Kocaismail, pandeminin de etkisiyle sorunların zaman zaman büyüdüğünü ifade ederek, Covid 19 öncesinde derneğe gelen yardım başvurularına, nakit yardımlarla daha çok yanıt verebildiklerini ancak, konserler, tiyatrolar, balolar, piyango ve birçok etkinliğin yapılamadığı bu süreçte bu konuda zorladıklarını belirtti.
Hasta karyolasından, tekerlekli sandalyeye, ilaç, tetkik, doktor paralarıyla, yol harcırahlarını duyarlı vatandaştan gelen her türden bağışlarla hastalara ulaştırabildiklerini söyleyen Kocaismail, tüm bunlar için dernek ekibi ve gönüllülerinin elinden geleni yapmaya çalıştığını kaydetti.
“1-20 Ekim arasında yıpranmış, yırtılmış dahi olsa çekinmeden giysi ve ayakkabılarınızı derneğe bağışlayın"
Covid 19 nedeniyle bütçesi daraldıkça daralan vatandaşlardan yardım istemeye vicdanlarının razı gelmediğini ancak, hastaların da yardım beklediklerini söyleyen Kocaismail, herkese 1-20 Ekim arasında yıpranmış, yırtılmış dahi olsa çekinmeden giysilerini ve ayakkabılarını derneğe bağışlama çağrısı yaptı.
Kocaismail, “Pandemi sürecinde alım gücü tamamıyla düşmüş olan işçi kardeşimizin çoluk çocuğunun da uygun fiyata giyinip mutlu olmasına vesile olurken, elde edilecek gelirle de kanser hastalarının ilacı devası olsun. Cebimizde belki nakit paramız ya da kredi kartlarımızın limiti olmayabilir ama mutlaka herkesin bir küçüleni, yıpranmış bir ayakkabısı ya da giysisi vardır” dedi.
Erken teşhis için kadınları yılda bir kez meme kontrollerini yaptırmaya davet eden Kocaismail, Lefkoşa Tanı Merkezi (LETAM), Yakın Doğu Üniversite Hastanesi, Zaim Teşhis Merkezi’nden kampanya fiyatları alındığını, dileyenlerin Derneğe ulaşarak, fiyat bilgisi alabileceğini belirtti.
Satışa sunulan ürünlere dernekten ulaşılabiliyor
Kocaismail, 1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık ayı için bazı ürünleri satışa sunduklarını, “Bulunuz, Tedavi Ediniz, Yeniniz” sloganlı tişörtlerin 65 TL’den, üzerinde gökkuşağı renklerinde taşları olan bilekliklerin 20TL’den, maskelerin ise 10 TL’den satışa çıkarıldığını belirterek, tüm ürünlere dernekten ulaşılabileceğini ayrıca 228 98 07-0542 853 11 21 numaralı telefonlardan ürünlerin nereden temin edilebileceğinin öğrenilebileceğini kaydetti.
Basın toplantısına katılamayan Temel Onkoloji Uzmanı Mine Çağlar da konu hakkında bir basın bildirisi yayımladı.
Çağlar
Temel Onkoloji Uzmanı Mine Çağlar, Kanser hastalığının tüm dünyada giderek artış gösteren önemli bir halk sağlığı problemi olduğuna işaret ederek, Dünya Sağlık Örgütü, Uluslararası Dünya Kanser Araştırmaları Ajansı’nın, küresel kanser vakalarıyla ilgili güncel verilerine göre, dünyada 2020 yılında 19.3 milyon yeni kanser vakası ve kanser hastalığına bağlı 10.0 milyon ölüm bildirildiğine dikkat çekti.
Dünya genelinde en sıklıkla görülen ilk 5 kanser türünün sırasıyla; Meme kanseri, Akciğer Kanseri, Kolorektal Kanserler, Prostat Kanseri ve Mide Kanseri olduğuna işaret eden Çağlar, kanser vakalarında en sıklıkla görülen kanser türü olarak bu yıl ilk kez meme kanserinin akciğer kanserinden önce gelerek birinci sırada yer aldığını söyledi.
Kadınlar arasında en sık görülen meme kanserine karşı farkındalığı yaratmak amacıyla, her yıl Ekim ayında, tüm dünyada, hastalık konusunda bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları yapıldığını ifade eden Çağlar, “Bilindiği gibi erken tanı, kanserle savaşın en önemli basamağı olup, bazı kanser türlerinde tedavi imkanı sağlamaktadır” dedi.
Ölüm oranları oldukça azaldı
Meme kanserinin görülme sıklığındaki artışa rağmen, günümüzdeki teknolojik gelişmeler sayesinde hastalığın teşhis ve tedavisinde önemli ilerlemeler kaydedildiğini, sağlıklı yaşam şansının yeniden kazandırılabildiğini aktaran Çağlar, günümüzde, erken tanı hizmetlerinin sağlıklı uygulanması ve kadınların bilinçlendirilmesi neticesinde ölüm oranlarının oldukça azaldığını vurguladı.
Çağlar şöyle devam etti:
“Meme kanseri kadınlarda sıklıkla görülmekteyken, ender de olsa, erkeklerde de sorun yaratan bir kanser türüdür. Ancak, bütün gelişmelere rağmen kadınlar tarafından hastalığın çok iyi tanınmadığı yerlerde hastalık halen en çok korkulan kanser türlerinin başında gelmektedir. Bu nedenden dolayı, meme kanseriyle mücadelede toplum bireylerinin bilinçli ve bilgili olmaları kanserde erken teşhis açısından önem arz etmektedir.”
Meme kanserinin oluşumunda bazı önemli risk faktörlerinin yer aldığını belirten Çağlar bunları şöyle sıraladı:
“Cinsiyet (özellikle kadın olmak), yaş (50-70 yaş arası veya menopoz sonrası dönemde olmak), kişisel meme kanseri hikayesi, ailevi meme kanseri hikayesi (kan bağı yakını olanlarda meme kanseri tanısı almış kişi sayısı ve yakınlık derecesi önemli), şişmanlık (özellikle menopoz sonrası dönemde hızlı kilo alımı), erken adet görme (12 yaş öncesi), menopoza geç girme (55 yaş sonrası), sigara ve alkol kullanma alışkanlığı, genç yaşta iyonizan radyasyona maruz kalmak, polisiklik aromatik hidrokarbonlar gibi kanserojenlere maruz kalma, ileri yaş gebelikleri, menopoz veya menopoz sonrası dönemde kontrolsüz ve uzun süreli östrojen hormon tedavisi alma, sağlıksız beslenme alışkanlıkları (özellikle yağlı ve hazır gıdalarla beslenme ve normal şartlarda yetiştirilmemiş meyve ve sebzelerin, et ve süt ürünlerinin sıklıkla tüketilmesi), hareketsiz yaşam tarzı, şişmanlık, stres ve duygusal kişilik yapısına sahip olmak.”
Meme kanserinin en sık görülen belirtisinin ağrısız bir kitlenin fark edilmesi olduğuna dikkat çeken Mine Çağlar, bu nedenle memedeki her değişikliğin önce kişiler tarafından fark edilerek hiç vakit kaybetmeden ilgili uzmanlara başvurulmasının büyük önem taşıdığını vurguladı.
Çağlar bu değişiklikleri şöyle sıraladı:
“Memede kitlenin ele gelmesi, meme başında düzleşme, içeriye çekilme, küçülme, büyüme, kabuklanma, çatlama veya sertleşme, meme derisinde ödem, portakal kabuğuna benzer görüntü oluşması, memede asimetri ve şekil bozukluğu, koltuk altında sert kitle veya beze, meme derisinde iyileşmeyen yara, meme yapısında ve şeklinde değişiklik, bir memenin diğerine göre daha sarkık bir şekil alması, meme derisinde kalınlaşma, şişme, renk değişikliği, meme başında kızarıklık, meme başlarının pozisyonlarında değişiklik, meme başından kanlı veya renkli akıntı gelmesi, meme yapısındaki damarlarda belirginleşme şeklindeki belirtiler.”
Bu tür belirtiler görüldüğü zaman, hiç vakit kaybetmeden Genel Cerrahi Uzmanına başvurulmasının önemine değinen Çağlar, meme kanserinden tamamen korunabilmek veya hastalığın oluşmasını engelleyebilmenin bugünkü tıbbi imkanlarla mümkün olmadığını söyledi.
Erken teşhis için yapılacakların dışında, meme kanseri oluşumunda risk faktörü olduğu düşünülen birçok etkenden korunmanın hastalığa yakalanma riskini azalttığını belirten Çağlar, özellikle sağlıklı beslenme alışkanlığıyla ideal kilonun korunması ve fiziksel olarak aktif bir yaşam tarzının kazanılmasının meme kanserinden korunmada önemli rol oynadığını kaydetti.
Ayrıca, sigaradan uzak durmanın önemini vurgulayan Çağlar, şöyle devam etti:
“Meme kanseri erken tanısı mümkün olabilen, erken tanındığı takdirde tedavi edilebilirlik ve kişiye sağlıklı yaşam şansını kazandırabilen önemli bir kanser türüdür. Bu nedenle hastalıktan değil hastalıkta geç kalmaktan korkalım. Meme kanserinde erken tanının “Hayat kurtarıcı” olduğunu unutmayalım.”
Etkinlikler
Kanser Hastalarına Yardım Derneği’nin 1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayında gerçekleştireceği etkinlikler şöyle:
01.10.21 - Pink Tombola. Lambousa Market (Tulips Stall). Lapta
03.10.21 - Pink Wild Goose Chase (this is like a treasure hunt). Black Olive, Alsancak
03.10.21 Kanser Hastalarına Yardım Derneği- Lefkoşa Gençlik Derneği- Mağusa Gençlik Birliği işbirliğinde Meme Kanserine Karşı Farkındalık Yürüyüşü
06.10.21 - 12 hour bowl-a-thon. Olive Press Bowling Club, Lapta
06.10.21 - Hawaiian Beach Party. Driftwood Restaurant, Lapta
07.10.21 - Pink Afternoon Tea. Meryem’s Hotel, Çatalköy
14.10.21 - Pink Afternoon Tea. Meryem’s Hotel, Çatalköy
19.10.21 - Stan’s Music Quiz. The Taj Restaurant, Alsancak
21.10.21 - Pink Afternoon Tea. Meryem’s Hotel, Çatalköy
Ada Çapında Pembe gün
22.10.21 - Pink Day! Everywhere!
22.10.21 - Stan’s Quiz. The Black Olive, Alsancak
28.10.21 - Pink Afternoon Tea. Meryem’s Hotel, Çatalköy.
Yorum Yazın