Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Kıbrıs’ta tarafların çözümden önce çeşitli konularda işbirlikleri yapabileceklerini ifade ederek, buna örnek olarak doğal gaz konusunu verdi ve bu konuda pragmatik adımlar atılabileceğini söyledi.
Kudret Özersay, King’s Kolej’de Türk toplumunun düzenlediği etkinlikte yaptığı konuşmada, bugün masada yer alan federal ortaklığın bulunabilmesi için Kıbrıs’taki mevcut şartların temelden değişmesi gerektiğini, bunların değişmesi için de uluslararası toplumun kendi üzerine düşen bir takım adımları atması gerektiğini kaydetti.
Eğer bazı somut adımlar atılıp bugün Kıbrıs’ta bulunan şartlar değiştirilmez ve taraflar arasındaki eşitsizlik ortadan kaldırılmazsa federal bir çözüme ulaşmanın mümkün olamayacağını ifade eden Özersay, özellikle paylaşma iradesinden yoksun olan Kıbrıs Rum tarafının paylaşmaya yaklaşması, iki taraf arasındaki güvenin oluşması gibi konularda yol alınmadığı takdirde şartlar aynen devam ettiği sürece Kıbrıs’ta federal ortaklı müzakeresi yapmanın Kıbrıs Türk tarafını 50 yıl daha aynı müzakereleri tekrar etmek kısır döngüsünden çıkaramayacağına dikkat çekti.
Özersay, çözüm öncesinde taraflar arasında yapılabilecek işbirliği örneklerini detaylar ile ortaya koyduğu konuşmasında, bugüne kadar kayıp şahısların bulunması ve ailelerine iade edilmesi, kültürel miras bağlamında Ada’nın her iki tarafındaki cami ve kiliselerin restorasyonu ve sınırlı dahi olsa suçluların ve zanlıların iki taraftar arasında karşılıklı iade edilmesi gibi konularda tarafların çözümden önce de birbirlerini tanımadan birbirlerinin statüsünü değiştirmeden iş birliği yapabileceklerinin en somut örnekleri olduğuna işaret etti.
Bu açıdan 2011 yılında Kıbrıs Türk tarafının Kıbrıs Rum tarafına elektrik satabilmesini, bunun ardından elektrik alım satım meselesinin kurumsallaşmasını bir örnek olarak gösteren Özersay, 2011’de elektrik alanında başlayan iş birliğinin bugün gelinen noktada enerjide iş birliği yapılabileceğini ve bunun çözümden önce de olabileceğini tüm kesimlere gösterdiğini vurguladı.
Özersay, potansiyel iş birliği alanlarına örnek olarak özellikle turizmde her iki tarafın da uluslararası alanda ciddi anlamda paralar harcayarak pazarlama stratejileri geliştirmeye çalıştığını ifade ederek, neredeyse aynı şeyi iki veya üç katı bedeller ödeyerek dünya piyasasına pazarlamaya çalıştıklarını kaydetti.
Turizm konusunda iş birliği yapılmaya başlaması durumunda bunun her iki tarafın da yararına olacağını, masrafları azaltacağını ve turist sayısını da kendiliğinden artırıp ortak bir amaca hizmet edeceğini ifade eden Özersay, bölgesel iş birliği örneklerine de dikkat çekti.
Özersay, bu açıdan gerekli olan üç temel faktörün bulunduğunu ifade ederek, bunlardan birincisinin; tarafların iş birliği yapmaları yönünde irade ve istek olması gerektiğini, ikincisinin tarafların iş birliği yapacak bir meselenin olması gerektiğini, üçüncüsünün de meselenin pragmatik davranma zorunluluğu olduğunu vurguladı.
Özersay, özellikle çözümden önce doğal gaz konusunda iş birliği yapılacak bir konunun bulunduğunu, bu konuda pragmatik de davranılabileceğini, burada tek eksiğin Kıbrıs Rum tarafının bu konuda iş birliği yapma konusunda iradeden yoksun olması olduğunu söyledi.
Kıbrıs Rum tarafının çözümden önce doğal gaz konusunda Kıbrıs Türk tarafıyla iş birliği yapmasını sağlamak için uluslararası aktörlerin bir an önce adım atması gerektiğine dikkat çeken Özersay, bu kaynakların dünya piyasasına çıkarılması için Kıbrıslı Türklerin de rızasının alınması şartının bir an önce Kıbrıslı Rumlara konması gerektiğini, böyle bir hamle ile doğal gaz konusunda çözümden önce iş birliğinin önünün açılacağını vurguladı.
Pragmatik yaklaşımlara örnek olarak ise doğal gaz konusunda iki tarafın çözümden önce aynen Kıbrıs sorununun çözümünde olduğu gibi bir uluslararası Kıbrıs doğal gaz konferansı da bütün ilgili tarafların bir araya gelebileceğini ve doğal gaz konusunda bir çıkış yolu bulunabileceğini vurgulayan Özersay, bunun bir diğer alternatifinin ise her iki tarafın da kazı yapmak üzere yetkilendirmiş oldukları enerji şirketlerini bu kez, bu konuları konuşmak birlikte yönetmek ve paylaşmayı konuşmak üzere yetkilendirmeleri olduğunu, şirketlerin taraflar adına bir araya gelebileceğini bunun da tanınma tanımama gibi bir sıkıntının aşılmasına yardımcı olabileceğini söyledi.
Özersay, bir diğer alternatifin ise aynı şirketin hem Kıbrıs Rum tarafıyla hem de Kıbrıs Türk tarafıyla sözleşme yaparak, bir şirket üzerinden iki tarafın ikisine de ait olan doğal gaz konusunda iş birliği yapmaları olduğunu kaydetti.
Yorum Yazın