Güney Kıbrıs’ta, dün açıklanan ve beklendiği gibi yeni kabinede yer almayan Rum Maliye Bakanı Haris Yeorgiadis, Politis gazetesine söyleşi verdi.
Politis gazetesi, görevi devretmeye hazırlanan Rum Maliye Bakanı Haris Yeorgiadis’in, verdiği söyleşide, bundan sonraki adımlarının ve bakanlığı sırasında gerçekleştirilen icraatların yanı sıra Kıbrıs sorunundan da bahsettiğini yazdı.
Habere göre Yeorgiadis, görevinden ayrılmasıyla birlikte bundan sonra atacağı adımları düşüneceğini belirtirken siyasi geleceğine ilişki herhangi bir senaryoyu da ihtimal dışı bırakmadı.
Yeorgiadis, aşırılıklardan uzak olan halkın güvenilir bir temsile ihtiyaç duyduğunu ve kendilerinin yeni siyasi mücadeleler vermeye hazır olduğunu bu nedenden dolayı milletvekilliği seçimlerine katılma perspektifini açık bıraktığını ifade etti.
Hükümet yorgunluğuna ilişkin iddiaları ret eden Yeorgiadis, Rum toplumunun, ekonomik kriz, kooperatifler ve Kıbrıs sorunundan aldığı derslerden söz etti.
Maliye Bakanlığındaki en zor anının hangisi olduğu sorusuna Yeorgiadis “elbette ki ilk gün” yanıtını verdi.
En mutlu günün sorulması üzerine ise Yeorgiadis gülerek “son gün” cevabını verdi.
Maliye Bakanlığı’nda 7 yılın ardından geride ne bıraktığına dair soru üzerine ise Yeorgiadis, bugün daha iyileşmiş bir ekonomiye sahip olduklarını düşündüğünü belirtti.
Gerçekleştirilen reformlardan da söz eden Yeorgiadis, Anastasiadis hükümeti kılavuzluğunda, son iki yılda ileriye götürülen ve şu anda mecliste onayı beklenen reformların, ekonominin ve devletin çehresini değiştirmek için yeterli olduğu şeklindeki düşüncesini de dile getirdi.
Kıbrıs sorununa ilişkin olarak Yeorgiadis, Kıbrıs sorununun çözümünün sadece kendilerine bağlı olmadığını özellikle Türkiye’ye bağlı olduğunu savundu.
Çözüm konusunda Türk politikasının belirleyici bir unsur olduğunu ileri süren Yeorgiadis, Anastasiadis’e yönelik muhalefet tarafından yöneltilen eleştirilerin haksız olup olmadığı şeklindeki bir soru üzerine ise, merkez alandaki muhalefetin bir kısmının, Anastasiadis’i aşırı uzlaşıcı ve Türk taleplerini kabul etmekle, bir kısmının (sol kanadın) ise, Anastasiadis’i uzlaşmaz ve önündeki çözümü ret eden kişi olarak eleştirdiğini belirterek her iki yaklaşımın da yanlış olduğunu ifade etti.
Yeorgiadis, soğukkanlı bir gözlemcinin, belirleyici unsurun, Türk tutumunun ve “TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan rejimi altındaki” davranışın olduğunu tespit etmesinin mümkün olduğunu düşündüğünü iddia etti.
Yeorgiadis açıklamasında ayrıca kendi aralarında güç sarf ettikçe, üzerinde uzlaşmaya varılan bir çözüm perspektifinin olumlu olmadığını da düşündüğünü de ifade etti.
Yorum Yazın