Cumhuriyetçi Türk Partisi, Halkın Parti, Toplumcu Demokrasi Partisi ve Demokrat Parti’nin oluşturacağı dörtlü koalisyon için dün altıncı toplantı gerçekleştirildi. Beklentilere rağmen dün de hükümetin kurulması noktasında açıklama gelmedi.
Havadis’in edindiği bilgilere göre başbakanlığın CTP, İçişleri Bakanlığı’nın HP ve Maliye Bakanlığı’nın DP tarafından alınacak. Toplumcu Demokrasi Partisi’nin ise bu noktada güçlü ve icracı bakanlıklar talebi olduğu ifade ediliyor.
Görüşmeler noktasında çıkmaza giren noktanın TDP’nin iki “icracı bakanlık” için CTP, HP ve DP’den anlayışı beklemesi.
Herkes Turizm’i istiyor
Başbakanlık, maliye ve içişleri dışında TDP’nin talep ettiği bakanlıklar Turizm ve Çalışma bakanlığı. Turizm Bakanlığı’nı hem CTP hem de DP ısrarla talep ediyor. DP, parti içi muhalefeti önleme adına turizmi önemsiyor. TDP ise, Turizm ve çalışmanın yer aldığı iki bakanlığa razı.
“En iyi noktadayız”
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman görüşme sonrasında yaptığı açıklamada görüşmelere devam ettiklerini, karşılıklı iyi niyet ve güven çerçevesinde çalışmalarımı sürdürdüklerini belirtti. Erhürman, “sonuca doğru yaklaştığımızı söyleyebiliriz. Görüşmeler olması gerektiği gibi ilerliyor. Kısa bir süre içerisinde sonuç almayı umut edeceğimiz bir noktaya geleceğimizi ifade edebilirim. Yarın yine liderler seviyesinde görüşmelerimize devam edeceğiz” diye konuştu.
“Ham madde hazır”
Erhürman konuşmasına şöyle devam etti: Koalisyon görüşmelerinde bir koalisyon protokolü olur, bir de hükümet programı olur. Koalisyon protokolü hükümet programının yazılabilmesi için önemli olan bir metindir. Koalisyon protokolü konusunda dört partinin heyetleri uzunca bir toplantı yaptı ve o toplantının sonucunda çalışmalar tamamlandı. Ortaya bir taslak çıktı. O çalışmalarda da büyük ölçüde büyük bir hem fikirlik oluştu. O taslak metne son hali liderler tarafından çok kısa bir sürede verilebilecek. Hükümet programına çalışabilmek için hangi bakanlığın kimde olacağının net bir şekilde bilinmesi gerek. Kaldı ki 4 partinin seçimlerde açıkladığı manifestoları var ve o manifestolarda hangi konularda hassas olduğu bellidir. Dolayısıyla hükümet protokolü hükümet programının ön bir metni gibidir. Bu da büyük bir hemfikirlikle ortaya çıkmış durumdadır. Bizim geriye kalan noktaları tamamlamamız sonrasın hükümet programı üzerinde çalışılacak. Zaten çok bir konu değil programın çalışılması çünkü halihazırda ham maddemiz hazırdır.”
“Heyetlerin yerini biz aldık”
Dört başkanın hangi gündem maddeleri üzerinde çalıştığı noktasındaki soru üzerine Erhürman, “Sayın Denktaş kadar olmasa da ben de daha önce koalisyon görüşmesinde yer aldım. Orada bu heyetlerin adı müzakere heyetiydi. Ama bu kez siyasi parti başkanları bu görüşmeleri yürütüyor. Dörtlü koalisyon için heyetler oluşturma yerine bunu liderler nezdinde yapmayı düşünüyoruz. Biz bitirdikten sonra başka heyetler görüşmeyecek. Biz uzlaşırsak geriye kalan iş programın yazılması olacak” diye yanıt verdi.
Özyiğit: “Buyursunlar kahveye”
UBP’nin randevu talebi noktasındaki soruya ise Toplumcu Demokrasi Partisi Genel Başkanı Cemal Özyiğit, kendilerinden bir randevu talebi olan olmadığını kaydederek UBP’nin belki de Halkın Partisi’nden randevu bekleyebileceğini söyledi. Özyiğit, “bizim hükümet kurma görüşmesi yapmayacağımızı ortada ama bir kahve içmeye gelirlerse buyursunlar” dedi.
Özersay: “Koalisyon noktasında randevuya talebimiz olumsuzdur”
Halkın Partisi Genel Başkanı Özersay ise hükümeti kurma çalışmaları noktasında istenen randevuya yanıtlarının olumsuz olacağını söyledi. Özersay, “Olayların yaşandığı günün akşamı Özgürgün ile görüştükç endişemi ve tedbir alınması gerektiğini söyledim. Sadece 4 siyasi partinin başkanı değil 6 başkan olarak bir temasımız oldu. Ama hükümeti kurma çalışmaları noktasında bir temasımız olmayacak” ifadelerini kullandı.
Denktaş: “Geç kalırsa kahveye gelir”
Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş ise kendilerine Ulusal Birlik Partisi’nin ulaşan herhangi bir ziyaret veya randevu talebinin olmadığını ifade etti. Denktaş, “burada konuştuğumuz 4’lü koalisyonun nasıl yürütüleceğidir, çıkacak sorunların üzerinden nasıl geleceğimizdir. Bir yol haritası oluşturabilir miyiz ona bakıyoruz.
Ulusal Birlik Partisi randevu talep ederse eğer zamanında, geç kalmazsa elbette onlarla oturup konuşacağımızı zaten arkadaşlarım da biliyor. Ama UBP Genel Başkanı Özgürgün randevu talep etme kararını verinceye kadar biz burada sonuçlandırır isek işi ondan sonra kahve içmeye gelebilir.”
“Çalışma arkadaşlarımdan bile baskı görüyorum”
Denktaş, yaşanan olayların ardından oluşacak hükümetin asli görevi olacak ötekileştirmeyi ortadan kaldırmak olduğunu da ifade etti. Baskı noktasında da açıklama yapan Denktaş, “Benim tabanımdan, kendi çalışma arkadaşlarımdan veya mesajlarla DP ciddi bir baskı altına alınıyor” diye konuştu.
Yorum Yazın