Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), “siyasi çıkarlar uğruna kamusal eğitimi gözden çıkaran, özelleştirmeye, taşeronlaşmaya fırsat veren, destekleyen, dayatma eğitim politikalarını harfiyen uygulayan, eğitimin içeriğinin değiştirilmesine ve topluma biçilen modele boyun eğenlerle mücadeleden asla vazgeçilmeyeceğini” duyurdu.
KTOEÖS’te bugün düzenlenen basın toplantısında yeni akademik yılda kamusal eğitimin durumu hakkında değerlendirmelerde bulunuldu.
Basın toplantısında KTOEÖS Başkanı Selma Eylem kısa bir konuşma yaptı ve ardından Eğitim Sekreteri Hasan Soyer konu hakkında hazırlanan basın bildirisini okudu.
EYLEM
Basın toplantısında ilk sözü alan KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, yeni akademik yılda okulların açılmasına sayılı günler kala, kamusal eğitimin durumu değerlendirildiğinde Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın plansız programsız inşaat ve tadilatları, geciktirdiği nakil ve atamalar, eksik kadrolar, kendi yaptığı tüzükleri çiğnemesinden kaynaklanan sorunlar bulunduğu görüşünü dile getirdi.
Kalabalık okullar, sınıflar, “nakil tüzüğü çiğnenerek” yapılan “partizanca” görevlendirmeler, ideolojik dayatmalarla şekillendirilen eğitim sistemi ve toplum mühendisliğiyle karşı karşıya kalındığını savunan Eylem, “KTOEÖS olarak bizler tüm bu sıkıntıları bir kez daha ortaya koyuyoruz, koymaya devam edeceğiz ve bunlarla mücadeleye, nitelikli, kamusal, parasız, bilimsel, laik eğitim için yıllardır vermiş olduğumuz mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.
Eylem, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’na 2014’teki Eğitim Şurası kararlarının hayata geçirilmesi çağrısında da bulundu.
SOYER
Eylem’in konuşması ardından basın bildirisini okuyan Eğitim Sekreteri Hasan Soyer, kadrolarından altyapısına içeriğinden niteliğine yasasından tüzüklerine ülkedeki kamusal eğitimin KTOEÖS olarak kendilerinin derdi olduğunu vurgulayarak, “Toplumumuzun geleceğinin şekillendirildiği eğitim sistemimizle çağdaş, laik, demokrat yurttaşlar yetiştirilmesi bizlerin derdidir” dedi.
Hedeflenen toplum mühendisliğinin temelini oluşturan, çağdaş, laik, demokratik eğitim niteliği ve içeriğinden uzak olan müfredatların dayatılmasının kabul edilemez olduğu ifade edilen bildiride, “Toplumların aydın kesimini oluşturan öğretmenlerimizin bilimsel eğitimle aklın özgürleşebileceğini, bilimsel eğitimle sorgulayan, araştıran, demokrat bireylerin yetiştirilebileceğini çok iyi bildiğine ve uygulayacağına olan inancımız tamdır” ifadelerine yer verildi.
“BAZI OKULLAR KAPANMA NOKTASINA GETİRİLDİ”
“Eğitim Bakanlığı’nın plansız programsız şekilde yaptığı altyapı çalışmaları, nakiller ve atamaların yanında, eksik kadrolar, nakil tüzüğü dışında yaptığı “partizanca” görevlendirmeler sonucu bazı okullarda öğretmenin ders yükünün artırması, kayıt kabul tüzüğünün çiğnenerek kapsam dışı okullardan her bölgede belli başlı okullara kayıt yapılmasını sağlaması” eleştirilen bildiride, böylelikle bu okulların ve dolayısıyla sınıfların, kalabalıklaştırıldığı, bazı okulların ise kapanma noktasına getirildiği savunuldu.
“TAMİR, TADİLAT İNŞAAT ÇALIŞMALARI TAMAMLANMADI”
Yenilenmesi veya güncellenmesi gereken birçok tüzükle ilgili hiçbir çalışma yapılmadığı, müfredatlarla beraber eğitim sisteminin içeriğinin değiştirilmeye çalışılmasıyla 2017-2018 eğitim öğretim yılına başlanacağına işaret edilen bildiride, “Bakanlık bu yıl ayırdığı bütçeden 46 orta eğitim ve mesleki teknik öğretim okulundan 12 okulda tamir, tadilat ve inşaat çalışmaları başlatmış ancak planlayıp programlanmadan yapılan bu çalışmalar okulların açılmasına birkaç gün kalmasına rağmen tamamlanmamış, bugün hâlâ devam etmektedir” denildi.
Masa sandalye alımı için ihaleye 6 Eylül'de çıkıldığı belirtilerek okulların açılış tarihi olan 18 Eylül’e tedarik edilebilmesinin ise olası gibi görünmediğine dikkat çekilen bildiride, bu şartlarda okullarda eğitim öğretim faaliyetlerinin nasıl gerçekleştirileceği konusunda endişe yaşadıkları vurgulandı.
Bakanlığın Ağustos 2016’da münhal ilan edilen müdür/müdür muavinleri atamalarında da plansız ve programsız davrandığı savunulan bildiride, “Bir yıl gecikmeyle Temmuz 2017’de sınavlar yapılabilmiş, bundan dolayı nakiller ve öğretmen atamaları da gecikmiştir. Bu eğitim öğretim yılına da yine müdür, müdür muavini, bölüm şefi, atölye şefi sekreter, hademe kadroları, bakanlıkta uzman ve denetmen kadroları eksik olarak başlanacaktır” ifadelerine yer verildi.
“Nakillerden sonra ise nakil tüzüğüne göre yapılan görevlendirmelerin dışında partizanca görevlendirmeler yapılmaya devam etmektedir” denilen bildiride, sendikanın gerek okullarda, gerek bakanlığa yapılan tüzük dışı tüm görevlendirmelere karşı olduğu ve bunun için gerekli mücadeleyi vermeye devam edeceği vurgulandı.
Bakanlığa münhal açarak gerekli kadroları doldurması gerektiğini hatırlatılan bildiride, taşımacılık tüzüğü, disiplin tüzüğü gibi güncellenmesi gereken tüzükler için de hiçbir çalışma yapılmaması eleştirildi.
“İLAHİYAT MÜFREDATININ UYGULANMASI EN BÜYÜK SIKINTI”
Bildiride şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye ile paralel götürülen eğitim sisteminin içeriğinin değiştirilmesi, müfredatların Milli Eğitim Yasamızın genel amaçlarına ve temel ilkelerine aykırı unsurlar içermesi ve İlahiyat Koleji’nde uygulanan müfradatın yanında bu müfredatların lise düzeyinde ülkemizde de uygulanacak olması en büyük sıkıntılardan biri olarak önümüzde durmaktadır.”
“İDEOLOJİK OKULLARA MİLYARLARCA LİRA”
Nitelikli eğitim yoluyla bir ülkenin kaderinin değişmesinin mümkün olduğu vurgulanan bildiride, sendikanın 2014 şurasına katkı koyarak, yol haritası oluşmasına da katkıda bulunduğu hatırlatıldı.
Bugün gericiliğe, ezberciliğe, yobazlığa, bilimsel, laik olmayan eğitimle, ticarethane haline getirilmiş özel okullarla, sayıları, binaları bilinmeyen üniversitelerle seçmeci, elemeci, ezberci sistemle tarikatların, vakıfların geleceği heba ettiği ileri sürülen bildiride, ülkenin ortaçağ karanlığına itildiği savunuldu.
“Öğretmen statüsü yok edilirken, özel eğitim öğrencileri desteklenmezken tarikat, vakıf adı altında kurulan ve ajandalarında toplum mühendisliği olan ideolojik okullara milyarlarca lira kaynak akıtılmaktadır” denilen bildiride, KTOEÖS’ün bu gidişata dur demek için, nitelikli, kamusal, parasız, bilimsel, laik eğitim için mücadeleye devam edeceği vurgulandı.
Bildirinin okunması ardından bazı okullarda devam eden tadilat çalışmaları ve diğer eksiklikler slayt gösterisiyle kamuoyuyla paylaşıldı.
Yorum Yazın