Tarımda artık hastalık ve zararlılar önceden tespit edilebilecek
Kuzey Kıbrıs tarımında, hastalık ve zararlılara karşı erken müdahale dönemi başladı. Tarımsal Araştırma Enstitüsü (TAE) tarafından başlatılan Erken Uyarı Sistemi, 2025 yılında üreticilere 6 kez mobil mesaj göndererek, iklim verilerine dayalı riskleri önceden bildirdi.
TAE’nin yürüttüğü projede; sıcaklık, nem, don, yağış, rüzgar gibi verilerin toplandığı iklim istasyonları sayesinde, hastalık ve zararlılar için uygun koşulların oluşup oluşmadığı bilimsel olarak tespit ediliyor. Risk oluştuğunda, Genel Tarım Sigortası Fonu’na kayıtlı tüm üreticilere mobil uyarı gönderiliyor.
"Sistemli bir yapı kurmak istedik"
TAE Müdürü Cem Karaca, Türkmenköy, İnönü, Akıncılar ve Güzelyurt’ta iklim istasyonları kurduklarını, 2025’te bağ üretiminin yoğun olduğu Mehmetçik-Karpaz ve Esentepe-Tatlısu bölgelerine de iki yeni istasyon eklemeyi planladıklarını belirtti.
Karaca, sistemin bağ ve patates üretiminde aktif olarak kullanıldığını belirterek, “Bu yıl üreticilere külleme ve salkım güvesi için 6 kez mobil uyarı gönderildi” dedi.
"Gereksiz ilaçlama hem doğaya hem üreticiye zarar"
Hastalık ve zararlıları önceden bilmeyen üreticilerin gelişigüzel 10-15 gün arayla ilaçlama yaptığını aktaran Karaca, bu durumun hem çevreye hem yararlı böceklere hem de üretici maliyetine olumsuz etki ettiğini söyledi.
Bilimsel veri şart
Proje sorumlusu Ziraat Yüksek Mühendisi Ayda Konuksal, sadece sistemin uyarısına değil, bitkinin gelişim durumuna da bakılması gerektiğini vurguladı: “Üzümde sistem risk gösterse de, ağaç yaprak açmadıysa ilaçlama yapılmamalı.”
Konuksal, tahıldaki Hesse sineği ile ilgili 15 yıldır süren çalışmaların, bu sineğin kısa gelişim süreci nedeniyle erken müdahalenin kritik olduğunu gösterdiğini anlattı. “İlaçlama çoğu zaman sinek kök boğazına indikten sonra yapılıyor, bu da etkisiz oluyor” dedi.
Sistem genişletilecek
Zeytin, harup, arpa gibi ürünlerde hangi hastalık ve zararlılar bulunduğunu saptadıktan sonra, bu ürünler de erken uyarı sistemine dahil edilecek. Amaç; gereksiz ilaçlamayı azaltmak, çevresel zararı önlemek, verim kaybını engellemek ve maliyetleri düşürmek.
Konuksal, “Zeytin sineğinin etkili olduğu dönemle ilgili elimizde kitap bilgisi var ancak yerel veri eksik. Bu proje sayesinde o verileri de toplayacağız” dedi.
Yorum Yazın