Törene, Başbakan Ersin Tatar, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Cumhuriyet Meclisi Başkan Yardımcısı Zorlu Töre, Girne Kaymakamı Sinan Güneş, bazı milletvekilleri, Dikmen Belediye Başkanı Yüksel Çelebi, askeri erkan, sivil toplum örgütü temsilcileri ve diğer bazı yetkililerle aileler katıldı.
Tören, protokol sırasına göre çelenklerin anıta sunulmasıyla başladı. Saygı duruşu, atışı ve İstiklal Marşı eşliğinde bayrakların göndere çekilmesinin ardından Yukarı Taşkent Muhtarı Durmuş Aşandır ile Şehit Aileleri Komitesi Başkanı Erdinç Erdağlı konuşma yaptı, şehit torunu Filiz Rado şiir okudu. Konuşmaların ardından şehit kabirlerine çiçekler sunuldu, Taşkent Şehitler Müzesi gezildi.
AŞANDIR
Yukarı Taşkent Muhtarı Durmuş Aşandır, 45 yıl önce Rumların Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yıkarak darbe yaptıklarını, Anavatan Türkiye'nin 1960 garantörlük haklarını kullanarak, 20 Temmuz 1974’te Barış Harekatı’nı düzenlediğini söyledi. Aşandır, 1. Barış Harekatı’nın ardından silahsız ve savunmasız köylerin, Rumlar tarafından basıldığını, katliamlar yapıldığını belirtti. Taşkent’te 14 Ağustos tarihinde 84 kişinin ilkokul avlusuna toplanarak esir kampına gönderileceğinin söylendiğini anlatan Aşandır, 15 Ağustos’ta otobüslere bindirilen kişilerin kampa götürülmediğini, “hunharca katledildiklerini” söyledi.
Katilamın sağ kurtulan bir kişinin yaşananları anlatmasıyla katliamın ortaya çıktığını beliren Aşandır, “Rum lider Anastasiadis ‘sıfır güvenlik sıfır asker’ diyor. Bizi kim koruyacak Birleşmiş Milletler mi? BM’nin koruduğu insanlar şimdi burada şehit yatıyor” dedi. Kıbrıslı Türklerin, Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinden vazgeçmeyeceğini belirten Aşandır, Cumhurbaşkanı Akıncı’ya da 1958’den başlayan olayları da dünyaya anlatması çağrısında bulundu.
ERDAĞLI
Şehit Aileleri Komitesi Başkanı Erdinç Erdağlı da, şehitliğin, ülkenin çeşitli yerlerinde yaşayan şehit ailelerini bir araya getirdiğini, yapılan anma törenleri ile acının paylaşıldığını, aziz şehitlerin yad edildiğini acıların azaldığını söyledi. Taşkent’te yaşanan katliamın rastgele olduğuna inanmadıklarını dile getiren Erdağlı, “Otoriteler sorumluluk kabul etmese de biz inanmıyoruz. Yaşananlar planlıydı” dedi. Rum otoritelerin yapılanlardan dolayı şehit ailelerinden özür dilemesi gerektiğini kaydeden Erdağlı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yaptıkları başvurunun reddedildiğini, mahkemenin suçlulara “kol kat gerdiğini” söyledi. Şehitliğin önemine vurgu yapan Erdağlı, “Göçmen geldiğimiz bu yere şehitlerimizi gömdük.
O zaman bu topraklar vatanımız köyümüz oldu. Şehitlerimizin burada yatmaları vatanımıza sahip çıkmamızın en önemli nedenlerindendir” dedi. Erdağlı, tüm gazilere sağlık, şehitlere rahmet diledi.
Yorum Yazın