Kaymakçı, raporun mevcut komisyon dönemindeki son rapor olacağını vurgulayarak, "Bu rapor AB'nin kendi, varoluşsal krizlerini yansıtmaktadır. AB, ülkemize maalesef tarafsız yaklaşamamaktadır. Türkiye'deki mevcut durumu tespit edememektedir. Popülist bakış açısı kurumlara sirayet etmiştir. Avrupa Komisyonu'nun hazırladığı ilerleme raporu, bizim de katkı bulunduğumuz bir rapor. Tüm kurumlarımızın son 1 yıldır gelişmelerini aktardığımız bir rapor. Avrupa Komisyonu'nun Türkiye raporunun kabul ettiğimiz, Türkiye'deki gelişmeleri kaydettiği bölümler var; ama haksız, kabul edilemeyecek yine bazı üye ülkelerin, bazı çevrelerin iddialarını içeren bölümler de var. Bizim bu bölümleri kabul etmemiz mümkün değil. Bu bölümleri yok sayıyoruz zaten. Özellikle tek taraflı gerçeklerden uzak Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Yunanistan konusundaki raporları yok hükmünde sayıyoruz" diye konuştu.
'DOÄžU AKDENÄ°Z'DEKÄ° FAALÄ°YETLER MEÅžRUDUR'
Bakan Yardımcısı Kaymakçı, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon faaliyetlerinin uluslararası hukuka dayandığını belirterek, "Doğu Akdeniz'deki sondaj çalışmalarımız meşrudur. Doğu Akdeniz'deki asli haklarımızı koruyacağız. Tek taraflı bakış Doğu Akdeniz'i tehlikeye atar. Rapordaki Rum tezleri sorunu çözmez. AB, Kıbrıs sorununu AB'ye ithal ederek, hata yapmıştır" dedi.
Kaymakçı, Gümrük Birliği konusunda ise "Türkiye, AB pazarıyla bütünleşmiştir. İşleyen bir piyasa ekonomimiz var. Türkiye yapısal reformların adımlarını atmayı sürdürüyor. AB Müktesebatı'na uyum konusunda kararlıyız. 23'üncü ve 24'üncü fasılların açılmaması çelişkilidir. Katılım müzakerelerinin önü açılmalıdır. Ülkemiz 25 yıldır Gümrük Birliğini uygulamaktadır. Gümrük Birliği güncelleme süreci başlatılmalıdır. AB raporda kendi sorumluluklarına yer vermemiştir. Türkiye'nin AB üyeliği en yararlı üyelik olacaktır" diye konuştu.
Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde aşırı sağın ve popülistlerin yükseldiğini vurgulayan Dışişleri Bakanı Yardımcısı Kaymakçı, "Biz Türkiye ve AB ilişkileri açısından baktığımızda önümüzdeki sürecin daha zor olacağını görüyoruz Avrupa Parlamentosu açısından; ama bizim iddiamız şu; Türkiye AB'nin karşılaştığı sınamaların çözümünde anahtar bir ülkedir. Ülkemiz, önümüzdeki dönemde reform sürecini hızlandırabildiği takdirde, Türkiye- AB ilişkilerinde yeni bir dönemin açılacağını düşünüyorum" dedi.
Yorum Yazın