Medipol Mega Ãœniversite Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü Hekimi Doç. Dr. Semih AyanoÄŸlu, "Topuk dikeni sanılan klinik tabloda tümör bile çıkabilir. Topuk aÄŸrınız var ise mutlaka hekime danışın." uyarısında bulundu.Â
Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Ayanoğlu, özellikle sabahları ayak tabanında topuk altında taş ya da çivi batıyormuş hissi uyandıran ve günlük yaşamı olumsuz etkileyen topuk dikeni hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Topuk dikeni sebeplerinin başında iltihabi hastalıklar ve basma kusurlarına bağlı kas iskelet sistemi hastalıkları olabileceğini aktaran Ayanoğlu, "Bu rahatsızlıkların yanı sıra tümör de topuk dikeni ile karıştırılabilir. Çünkü topuk çevresinde yer kaplayan tümör, kemik ve çevre yumuşak dokularda baskı sorunları oluşturarak özellikle tibialis posterior sinirinin topuğu besleyen dallarını sıkıştırarak topuk dikenine benzeyen bir klinik tabloya yol açabilir. Topuk dikeni sanılan klinik tabloda tümör bile çıkabilir. Topuk ağrınız var ise mutlaka hekime danışın." ifadelerini kullandı.
Topuk dikeni ağrısı yaşayan hastaların ortak özelliklerinden bahseden Ayanoğlu, "Kısa dönemde çok hızlı kilo alıp verme, uzun süre ayakta kalma, düztabanlık ya da yüksek ayak kavisi olan hastaların yoğun olduğunu görüyoruz." bilgisini verdi.
YARALANMA MEKANÄ°ZMASINI TETÄ°KLEYEN SORUN
AyanoÄŸlu, aÄŸrılı bölge incelendiÄŸinde erken dönemde mikroskobik yırtıklar uzun dönemde de kemikleÅŸme ve dikenleÅŸmenin meydana geldiÄŸini ifade ederek, ÅŸunları kaydetti:Â
"Mikroskobik yırtıkların iyileÅŸebilmesi için mutlak istirahat yapamadığımız ve kullanmakta olduÄŸumuz için karakteristik bulgusu olan sabahları yataktan aÅŸağı indiÄŸimizde ilk adımlarımızda ortaya çıkan topuk aÄŸrısı ÅŸeklindedir. Karakteristik aÄŸrı gün içinde uzun oturmalardan sonraki ilk adımlarda da devam eder. Biz ayak cerrahları basit doku zorlanması ve yaralanmasından tümöre kadar tüm olasılıkları inceledikten sonra topuk dikeni (plantar fasiit) teÅŸhisini koyuyoruz."Â
Topuk çevresinde sivrileÅŸen kemik görüldüğü için bu hastalığın topuk dikeni olarak adlandırıldığını belirten AyanoÄŸlu, "Hastalık aslında yumuÅŸak doku hastalığıdır. YumuÅŸak dokunun yırtılmasıyla ortaya çıkan bir durum. Vücut bu yırtılan dokuyu tamir edebilmek için o bölgedeki kemikleÅŸme mekanizmasını tetikliyor ve orada bir kemik diken meydana getiriyor. Ancak baÅŸarılı olamıyor çünkü mekanizmalar devam ettiÄŸi için hastalık da devam ediyor." açıklamalarında bulundu.Â
AyanoÄŸlu, topuk dikeninde kullanılan tedavi yöntemlerini şöyle sıraladı:Â
"Tabanlık tedavisi, aşil tendon ve ayak tabanı germe egzersizleri, şok dalga tedavisi (ESWT), PRP enjeksiyonları, kuru iğne tedavisi ve perkütan iğne 'peperick' kapalı plantar fasya gevşetme yöntemi (ultrason eşliğinde) kullanılıyor. Son çare olarak nadir bir şekilde hastalarımızı ameliyata da alabiliyoruz. Ama genelde ameliyata gerek kalmadan kilo vermek ve aşırı ayakta kalmamaya dikkat edersek 3 ila 4 hafta içerisinde olumlu gelişmeler başlıyor. 6 hafta içerisinde hastalarımızın yüzde 80 ila 85’ini tedavi etmiş oluyoruz."
Yorum Yazın