Türkiye-ABD ilişkilerini ticaret dengeledi

ABD Başkanı Donald Trump'ın başkanlık yeminini ederek görevi devralmasının ikinci yıl dönümü 20 Ocak 2019’da doluyor. 
Türkiye ve ABD arasındaki ticari ilişkiler, son iki yılda zaman zaman yaşanan gerginliklere ve Turmp yönetimininin ticarette izlediği korumacı politikalara rağmen istikrarlı bir seyir gösterdi. 
Son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump, 14 Ocak'ta gerçekleştirdikleri telefon görüşmesinde ikili ekonomik ilişkilerin ileri seviyelere yükseltilmesi hususunda mutabık kaldı. 
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye ile ABD arasındaki dış ticaret hacmi, 2018'in ocak-kasım döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,4 artarak 19 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. 

Türkiye'nin ABD'ye ihracatı, geçen senenin 11 ayında 2017'nin aynı dönemine göre yüzde 4,3 azalışla 7,6 milyar dolara geriledi. Bu ülkeden yapılan ithalat ise aynı dönemde yüzde 5,7 artışla 11,4 milyar dolara yükseldi. 
İki ülke arasındaki dış ticaret hacmi bir önceki senenin genelinde ise 20,6 milyar dolar olarak kayıtlara geçmişti. 
ABD Ticaret Odası ABD-Türkiye İş Konseyi İcra Direktörü Jennifer Miel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ABD ve Türkiye arasındaki ticaretin, ikili ilişkilerde dengeleyici bir güç olmaya devam ettiğini söyledi. 
Türk ve ABD'li şirketlerinin küresel erişim ve rekabetçiliği artırmak için dijital dönüşüm teknolojilerini güçlendirecek yatırım projelerine ilgisinin devam ettiğini ifade eden Miel, "Diplomatik sıkıntılar ve artan gümrük vergilerine rağmen ABD ve Türkiye arasındaki ticaret hacminin 2018'de yaklaşık 20 milyar dolar gibi yüksek bir seviyeye ulaşması bekleniyor." dedi. 
Miel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump'ın telefon konuşmasına değinerek, görüşmenin ABD ve Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin savunma ve enerji ihtiyaçlarıyla nasıl kesiştiğine odaklandığını ifade etti. 

Türkiye ve ABD arasındaki savunma alanındaki iş birliğinin uzun zamandan bu yana ikili ticari ilişkilerin öne çıkan bir boyutunu oluşturduğunu vurgulayan Miel, şöyle devam etti: 
"Ortak üretim ve teknoloji transferi Türkiye'nin savunma ve sivil havacılık endüstrilerini dönüştürürken ABD'nin tedarik zinciri ve ileri teknoloji Ar-Ge'sini de güçlendirdi. Türkiye, 1,5 trilyon dolarlık F-35 programının bir tedarikçisi ve NATO nihai kullanıcısı. Türkiye'nin Rusya'nın S-400'ünü alma planı F35 programındaki devam eden katılımını zorlaştırıyor. Neyse ki her iki lider de bu farklılıkların en iyi nasıl çözülebileceğine odaklanıyor. Türkiye, Ortadoğu ve Kafkaslar'dan Avrupa'ya uzanan enerji geçiş merkezidir. Türkiye'nin sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) terminalleri, ülkenin doğal gaz arzını çeşitlendirmeye yardımcı olacak ABD'nin kaya gazını ithal etmesine imkan sağlıyor." 

Miel, "ABD Ticaret Odası ABD-Türkiye İş Konseyi, Türk yetkililerle bir araya gelmek ve tarım, dijital ekonomi, finans, sağlık ve kadınların iş gücüne katılımı alanlarda ikili iş birliklerini ilerletmek için şubatta Ankara'ya üst düzey bir iş heyetiyle gelecek." dedi.