Simerini, II. Hrisostomos’un New York’ta yayın yapan “Ethniko Kirika” (Ulusal Haberci) isimli medya kuruluşuna yaptığı açıklamayı “Elini Masaya Vursun İstiyorum” başlığıyla aktardı.
Habere göre II. Hrisostomos, Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı Nikos Anastasiadis’le görüşmesinde söylediklerini “Ethniko Kirika”ya şu cümlelerle açıkladı:
“Başkan Anastasiadis’e her defasında talepkar olmasını rica ettim çünkü Türklerin tezleri halktan (onayından) geçmez. Kendisine, Ankara’nın isteklerine rıza gösterirsen –çünkü eli üzerinde olan Akıncı değil Ankara’dır- bunlar halktan geçmez dedim. Kilise olarak sana destek verdiğimize göre talepkarlığı en üst seviyede tutmanı istiyoruz ki işleyen bir devletimiz olsun.
“Ayakları suya ermezse kendilerine devlet varlığı verme”
Son dönemde kendisine ‘Başkan, Türkler EOKA mücadelesinden önce, daha 1954’lerden Taksim’i istiyordu, 20 yıl sonra 1974’te istila ile başardılar ancak bizim imzamız olmadan bu hiçbir şeydir. Nüfusları olmadığını gördüler, 300 binden fazla yerleşik getirip nüfus yaptılar. Şimdi, çabalarını tamamlamak için üçüncü hedeflerinin peşindeler. Üçüncü hedef devlet varlığıdır’ dedim. Kendisine, ‘Sayın Anastasiadis, çökecek, asla yaşamayacak ölü doğmuş bir yapı değil doğru bir devletimiz olması için Türklerin ayakları suya ermezse, kendilerine devlet varlığı verme’ dedim.
Yeni, çağdaş, diğer Avrupa devletlerindeki ilkeleri bulunan Avrupai bir devletimiz olması için elini masaya vurmanı, ayak diremeni istiyorum’ dedim.
Başkan halktan geçmeyecek birçok (tezlerinden) indirimde bulundu. Halka, tek bir yerleşik gitmeyecek dediğimizde halkın rıza gösterip evet diyeceğine inanan biri var mı? Hayır diyecek.”
“Türkiye’nin entegre etmeye çalıştığına inanmıyorum”
II. Hrisostomos “Ethniko Kirika”nın “bundan sonra ne yapılması gerek, politika değiştirilmesi gerekir mi?” sorusuna karşılık, “Politika değiştirilmesi için müzakerelerin sıfır zemininden, istila ve sonrasından başlaması gerekir” cevabını verdi.
Türkiye’nin, KKTC’yi ilhak etmeye mi çalıştığı sorusuna karşılık da Hrisostomos, “Buna inanmıyorum. Neden 42 yılda yapmadı da şimdi yapsın? Dahası biz imza atmazsak hiçbir şey geçerli olmaz, entegre etse de sahte devlet olacak. Şimdi Ankara da Erdoğan da istediğini yapıyor” dedi.
“Her çıkmaz bize sıfırdan başlama fırsatı verir”
Fileleftheros da “Çözüme Asla İnanmadı… Başpiskopos’un Kıbrıs Sorunuyla İlgili İtirafları ve Siyasilere Eleştirileri” başlıklı haberinde II. Hrisostomos’un Baf Metropolitliği tarafından Baf’ta düzenlenen “milli davadaki” gelişmelerin ele alındığı toplantının açılışında yaptığı konuşmaya yer verdi.
Habere göre siyasilerin müzakere ederken zaman zaman kendi kariyerlerini düşündüklerini, buna merhamet ve anlayış gösterdiğini” söyleyen II. Hrisostomos, “Kıbrıs sorununda hep sessizim çünkü Kıbrıs sorunu çözülmedi. Zamanı harcayacak olsa da her çıkmaz bize sıfırdan başlama fırsatı verir çünkü tarafların ne biri ne de diğeri başarısızlığın ağırlığını yüklenmek istemez” ifadelerini kullandı.
“Masrafı düşünme, kilise ödeyecek…”
II. Hrisostomos, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’e, başkanlık görevini devralmasından önce kendisine söylediklerini de şu sözlerle açıkladı: “Bazı öneriler yap, masrafı düşünme, giderleri Kilise ödeyecek dedim. Dışişleri bakanlarına danışmanlık yapan Ankara’daki bilgelerle muhatap olacağını ve kendisine ahtapot gibi saldıracaklarını, yaratacakları durumdan kurtulamayacağını söyledim.”
Çözüme asla inanmadığını yineleyen II. Hrisostomos “Türkler kabul edilemez durumlar yarattılar ve gerilediler. Müzakereler çok önceden durmalıydı” da dedi.
“On’lar Grubu” Kıbrıs Rum halkını bilgilendirecek
Gazete, Baf Metropolitliği tarafından düzenlenen toplantının, Kıbrıs sorununu bilen diplomat ve uzmanlardan oluşan 10 kişilik “On’lar Kurulu” isimli grubun son gelişmeleri analiz edip Rum halkını bilgilendirmek üzere rapor hazırlaması için düzenlendiğini yazdı.
Gazete katılımcılardan Atina Hukuk Profesörü ve Anayasa Uzmanı Yorgos Kasimatis, Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Bilimler Profesörü Panayotis İfestios, Emekli Korgeneral Dimitris Alevromagiros, Emekli Büyükelçi Periklis Nearhu, Yazar ve Yayıncı Lukas Akselos ve Harp Okulu Jeopolitik öğretmeni Konstantinos Grivas’ın öneri sunumu yaptığını belirtti.
Habere göre Kasimatis, Kıbrıs sorununda kötü bir yol izlendiğini, çünkü müzakerelerde kırmızı çizgiler olmadığını söyledi, şunların altını çizdi:
“Müzakerelerde egemenliğini ve bağımsızlığını güvenceye almadan egemen bir devleti takas edemezsiniz. Kırmızıçizgi Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenliğinin ve demokratik yönetiminin idamesi olmalıdır. Dayanıklı bir çözüm ancak çoğunluk hükümeti olursa bulunabilir. İki devletçik, ama bir çoğunluk hükümeti.”
Alevromagiros da “Helen tarafı”nın tepkisini çok olumlu buldu ancak stratejilerini değiştirmeleri için istikrarlı bir çizgileri olması gerektiğine işaret etti, şunları ekledi: Düşman surların içerisindeyken Kıbrıs sorununun çözümünün bir manası olamaz. İsviçre’de atılan adım çok önemlidir, itaatkar durumu alaşağı etmiştir. Artık yenilenmiş güçle doğru istikamette ilerlemeliyiz. İşgal orduları içerdeyken Kıbrıs kurtulamaz.
Meselenin A’sı-Z’si budur, geriye kalanı teferruattır.”
Yorum Yazın