Yeni bir kitap listesiyle daha beraberiz. Hani şu “soluk soluğa” diyerek nitelenen; kriminal vakaların, kovalamacaların gırla gittiği polisiye kitaplar var ya! İşte bugün bir kitapçıya gidip de polisiye kategorisine bakarsanız bulacaklarınızı listeliyorum. Bizde bu alandaki en yetkin eserleri verenlerin başında gelen Ahmet Ümit de listede yer alıyor, dünyaca ünlü polisiye yazarı Agatha Christie de, yeni çıkan polisiye kitaplar da… Bakınız, kendinize yakın olanı bulunuz, okuyunuz. Hem de “soluk soluğa”
1. Sherlock Holmes Matematik Dehasının Hikâyesi (Sir Arthur Conan Doyle)
Günümüz Sherlock Holmes efsanesinin yaratıcısı, gazeteci ve yazar Sir Arthur Conan Doyle (1859 – 1930) yazdığı suçla örülü hikâyeleri sayesinde polisiye türüne çıta yükseltmiştir. Dedektif Holmes’ün macera ve kovalamacalarının beşinci kitabı olan Sherlock Holmes Matematik Dehasının Hikâyesi, üstadımızın zekice saptamaları ve ayrıntıdaki şeytanları bir bir yakalamasıyla devam ediyor.
2. Çarpışma (Tuğba Sarıünal)
Yeni ve yetenekli bir yerli polisiye yazarıyla tanışacağız gibi görünüyor bundan böyle. Tuğba Sarıünal polisiye, psikoloji ve gerilimi bir arada tutarak yazdığı “Çarpışma”da önemli bir toplumsal konuyu merkezine alıyor: çocuk istismarını. Komiser Serhan; karısının, oğlu Mert’in gözleri önünde intiharı sonrası, oğlunun psikolojisini toparlamak için çalışır. Günlerden bir gün oğlu Mert’in bir evde baygın olarak bulunması üzerine olayı araştıran Serhan, düğümü çöze çöze çocuk istismarına kadar gelecektir.
3. Oyunbaz (Wulf Dorn)
Dünyada önemli polisiye yazarlarından biri olan Wulf Dorn, bizde de karşılığını buluyor. Altılı bir set halinde aldığınız takdirde üçüncü sırada yer alan “Oyunbaz” hakkında genel kanı, kitabın “dehşet güzel” olduğu. Dehşet; zira muhtevasındaki gerilim ve kaçıp kovalamalar heyecan verici. Dorn’un diğer kitaplarında da okuyucu, başkişinin psikolojisiyle bütünleşebilir ve son sayfaya gelene değin kitabı bırakamayabilir. Psikiyatr Jan Forstner’a saplantı derecesinde kafayı takan bir kadın ve kadının Fahlenberg bölgesindeki cinayetlerle arasındaki ilişki… Kitaptaki “Hep seni düşünüyorum, yakında sen de beni aklından çıkaramayacaksın…” sözünü ipucu olarak verip susayım.
4. Kan ve Gül (Alper Canıgüz)
Şimdi size bir iki parça söyleyeyim ve sonra onları birleştirelim: Çevirmen, zamanda yolculuk, faili meçhul cinayet, Boğaziçi Üniversitesi. Kendi de Boğaziçi’nde psikoloji okuyan Canıgüz, kitabındaki mekân için de Boğaziçi’ni uygun görmüş. Kitapta ortalama aşk kitapları çevirmeni bir Aziz karakteri var ve kızının Boğaziçi’ndeki gösterisi sırasında yaşadığı bir aksilik, onu yirmi yıl evvele götürüyor. Aziz şimdi, zamanda geriye gitmeden önce öğrendiği faili meçhul cinayetten, sosyal ilişkilerine değin pek çok şeyi düzeltmek için uğraşacaktır.
5. Fırtınada Yanacaksın (John Verdon)
“Aklından Bir Sayı Tut”, “Peter Pan Ölmeli” gibi kitaplarıyla da bilinen yazar, bu kitabında emekli bir dedektifin başından geçen olayları anlatıyor. Karakter Dedektif Gurney olarak bilinir ve yazarın diğer kitaplarında da görülür. Siyahî ve beyaz polislerin aralarında çıkan arbedeler, bir nişancının yarattığı kaos gibi nedenlerle usta dedektiften tekrar yardım istenir. Dedektif olayları çözer gibi görünür, çözemez, ortada farklı ırkçılık ve kaos ortamları da vardır. Okuyucusunun tutkuyla okuduğu Verdon, bu kitabıyla bizde de çok beğeniliyor ve takdir topluyor.
6. Kırlangıç Çığlığı (Ahmet Ümit)
Evet, polisiye kitaplar dediğimizde ondan mutlaka bahsedeceğiz. Her eseriyle okuyucusunun beğenisini kazanan Ahmet Ümit’in son romanı Kırlangıç Çığlığı; yine birbiriyle iç içe geçen güncel olaylardan besleniyor. Hemen her romanında gördüğümüz Nevzat başkomiser burada da olayları açığa çıkarmakla görevli başkişimiz. Çocuk istismarı, seri katil, Suriyeli mülteciler ve organ mafyaları kitabın muhtevasından sayabileceğimiz birkaç örnek. Ümit; tüm bu olayları, toplumun bir gerçeği olarak ve birbirleriyle ilişki ağı örerek sunuyor okuyucuya.
7. On Küçük Zenci (Agatha Christie)
Polisiye edebiyatının dünyaca ünlü yazarlarından ve dedektif Hercule Poirot karakterinin de yaratıcısı Agatha Christie her kitabıyla sarsıcı olmayı başarmış bir isim. Bu çok çarpıcı kitabında ise yargıç, doktor, general gibi önemli meslek gruplarına sahip on kişinin, geçmişlerinde birilerinin ölümlerine neden olmaları işlenir. Başta Zenci Adası’nda tatil yapmaları için davet edilen bu on kişi, sebep oldukları ölümlerle yüzleşmeye başlarlar.
8. Pentagram Cinayetleri (Deniz Tural)
Atılım Dedektiflik Bürosu tarafından incelenip çözülen 10 hikâye kitabın konusu. Öykülerin merkezi İstanbul olsa da yazarın deyimiyle; “Kaliforniya’dan Van’a doğru” uzanan farklı öyküler bunlar. Büro suç işleme güdüsünü ve inceledikleri suçların başrollerini ele alıyor.
9. Kim Olduğumu Bilmiyorsunuz (Imran Mahmood)
Genç bir adam, cinayet suçlamasıyla mahkeme karşısına çıkıyor. Peki, jüri üyeleri kim? Kitabın söylediğine göre biz, yani kitabın okuyucuları. Cinayet işlediğine yönelik toplam 8 delil varsa da hepsinin üzerinde çalışan bu genç adam savunmasını yapmaya başlıyor. Savunması sırasında okuyucuyu, yani pardon jüri üyelerini şaşırtacak yorum ve saptamalarda bulunuyorsa bile kitapta belirttiği üzere önyargılı davranmamak gerekiyor. Gerçekten bu cinayeti işledi mi, işlemedi mi? Önemli olan bu.
10. Aile Sırrı (Gencoy Sümer)
Feneryolu Cinayetleri eseriyle de bilinen Sümer’in bir diğer kitabı. Dedektifimiz ise Londra banliyölerinde işlenmiş olan bir cinayeti çözecek. Yazarın Dedektif Dergi’de de karşımıza çıkan “Percule Hoirot” karakteri yine işbaşında. Ünlü bir bilim adamının, evinde ölü bulunması ile başlayan macera, işin politik yöne doğru kaymasından endişelenen Başkan’ın da sıkıştırmasıyla Hoirot’un davası halini alır. Bu araştırma ise dedektifi, ölen bilim adamının aile sırlarına doğru yaklaştırmaya başlar.
11. Sürücü Koltuğu (Muriel Spark)
Eser, orta yaşlarındaki bekâr bir kadın olan Lise’ın tatile çıkması ve yolculuğunu anlatıyor. Yazarın anlatım şekli ise kırılma ve sıçramalarla dolu olduğu için bir şeyin peşinden koşuyormuş gibi hissedebiliyorsunuz. Bu da öyküyü heyecanlı kılıyor. Yalnızca gidiş bileti alan kadının yolculuğu aynı zamanda bir içsel yolculuk olarak ortaya çıkıyor ve tüm yollar aynı noktada birleşiyor. Bir kadının karanlık ve absürt yanlarını okumak için Sürücü Koltuğu bol atraksiyonlu bir eser.
12. İçimde Ölen Biri Var (Tolga Yazıcı)
Bir polisin özel hayatına, işiyle özelini ayırt edemediği duruma eğilen, farklı bir polisiye kitap. Dili sürükleyici ve bir sonraki cümleyi okumak ister gibi olabiliyorsunuz. İçerik ve biçim bakımından okuyucuyu tavlayabileceğine inandığım kitabın tanıtım kısmı çok iyi bir özet: “İlk evliliğim aklıma geldikçe farklı şeyler düşünmeye çalışıyorum. Beceremiyorum. Düğüne geldiğim keten pantolon ve kareli gömleğim, elimde tuttuğum polis telsizi insanların aklından kolay çıkmıyor haliyle. Düğün günü eve doğru geçerken son noktanın da konduğuna vâkıf olup bir eş olarak değil de hastası olarak incelemişti beni eski karım. ‘Paranoid’ demişti sendeki, ‘Bilinç bulanıklığı.’ Sesinde umudun bir nesnel hal alıp kırılmasının yarattığı bir titreşim vardı. ‘Ama merak etme’ demişti, ‘paranoid en kolay tedavi edilen bir alt şizofreni tipidir.’ Peşine kurmasını beklediğim veda cümlesi yerine inat ve sabırla beni tedavi etmeye çalışmıştı. Teşhisini koyduğu ‘bilinç bulanıklığı’ bende ‘bilinç bataklığıydı’ ve bir Musa gelip asasıyla bataklığı ikiye ayırmadıkça geçişin imkânı yoktu. Bilmedikleri bir şey vardı; tanrılarımı çoktan kurutmuştum bataklığımda. Musa’nın elinden asasını çalmış bir telsiz yaratmıştım.”
13. Köpeğin Fidyesi (Patricia Highsmith)
Manhattan’da ikamet eden orta yaşlı ve gelirli bir yayıncı olan Ed Reynolds çok değer verdiği köpeğinin kaçırıldığını ve fidye istendiğini belirten bir mektup alır. Ed, istenen fidyeyi ödese de işler karmaşıklaşmaya başlar: Fidye isteyen suçlunun peşinde olan polisin işlediği bir suç, olaya masum insanların da dahil edilmesiyle neticelenir ve işler raydan çıkar. Şehirli orta sınıfın miskinliğinin altında yatan şiddet dürtüleri, bir kara mizah olarak kitapta karşımıza çıkıyor.
Yorum Yazın