Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti genel seçimleri Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ilan edilmesinden sonra 23 Haziran 1985 tarihinde ilk seçimlerini yaptı…
50 milletvekilinden oluşan meclise siyasi partilerin milletvekili sokabilmeleri için %8'lik seçim barajını geçmeleri gerekiyordu.
Barajı 4 parti UBP,CTP, Yeni Doğuş Partisi (YDP) ve (TKP) geçti.
Barajı geçemeyen Demokratik Halk Partisi (DHP), Toplumsal Atılım Partisi ve Sosyal Demokrat Parti; seçim barajının anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle dava açtı.
Seçimin ardından Derviş Eroğlu Başbakanlığında UBP-TKP hükûmeti kurulmuştur.
Oysa UBP YDP ile o dönem baraj kurma ehliyetine de sahipti ama TKP’yi tercih etti.
Olan bundan sonra oldu!
YDP 4 milletvekilliği kazanmıştı ve bu süreçten sonra Kıbrıs’ta tüm siyaset YDP’nin üzerine oynandı…
O 4 milletvekilinden 3’ü çıktığı yolu terk etti ve menfaat çarkına piyon oldular. Bir süre sonra ne YDP kaldı ne o 3 milletvekili…
UBP’nin yok etmek istediği ve başardığı YDP sonrası Kıbrıs’ta siyasette tamamen Türkiye’den beslenme üzerine kuruldu.
UBP Türkiye’ye adeta “beni tercih etmezseniz muhalifler bu ülkeyi AB’ye satacaklar” politikası üzerinden siyaset güttü ve bu durumun getirdiği sürekli iktidar yüzünden hem milli dava zarar gördü hem de kökleşen partizanlıklar yüzünden siyaset nefes alamaz duruma geldi…
Taa ki 7 Ekim 2016’ya kadar!...
8 Ekim 2016 tarihinde kurulan "Vatanım Kıbrıs" manifestosu ile yola çıkan kendilerini "Ezilenlerin, hor görülenlerin, yok sayılanların partisi" olarak tanımlayan, KKTC'nin her yönüyle tam bağımsız bir devlet olmasını savunan bir siyasi parti Profesör Erhan Arıklı başkanlığında ortaya çıktı.
Arıklı, partinin ideolojik temelinin "anavatana bağlılık" ve "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin hayatta kalmasını sağlamak" olduğunu belirtti.
Bununla birlikte parti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Türkiye tarafından "yavru vatan" olarak sınıflandırılmasını şiddetle reddediyor ve Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında bağımsız devletler olarak eşit bir ilişki savunuyordu…
Ve bu parti aslında Yeni Doğuş Partisi’nin devamıydı…
Bu sefer adı Yeniden Doğuş Partisi oldu.
Adeta küllerinden doğuyordu 1985 ruhu.
Ve o ruh çok kısa bir zamanda imkânsızlıklar içerisinde ilk seçimlerde 2 millet vekili çıkardı.
Vekil çıkarmakla kalmayıp hükümete ortak oldu.
Öyle bir ortak oldu ki, aldığı bakanlıkla ve dairelerde bütün pislikleri ortaya döken icraatlara imza attı.
Arıklı artık KKTC’de kökleşmiş rant çetelerini rahatsız eder hale gelmişti.
Bu sefer oyun Arıklı’nın başkanlığında ki Yeniden Doğuş Partisine oynandı ve bir vekilini çeşitli ayak oyunları ile partiden kopardılar.
YDP’ye 1985 senaryoları yeniden uygulanırken sosyal medyada bazı tiplerde piyon olarak ortaya dansöz olarak çıktılar…
Dansözler kıvırttıkça, YDP bölünmeye çalışıldıkça YDP ruhu bu sefer iyice kenetlendi.
Ve o kenetlenmeyle seçime gidiyorlar.
İlk YDP’nin 4 milletvekilinden satın alınamayan tek vekil Kenan Akın’dı…
Kenan Akın halen siyasette ve yine YDP çatısı altında.
Ve o yaşına rağmen 18 yaşındaki ruhla gece gündüz çalışmaktadır.
Kenan Akın bir gün 1992’de kapanan YDP’nin hazin hikayesi ile ilgili anılarını kaleme almalıdır.
Ve bugünkü YDP o hazin hikâyenin destanını yazmalı ve meşalesinin bir daha sönmemesi için gece gündüz demeden çalışmalıdır.
Zira millet artık maaşlı milliyetçilerden ve maaşlı AB’cilerden bıktı.
Şahsiyet arıyor.
O şahsiyeti dedikodulara, ayak oyunlarına kurban etmemelidir.
Her YDP’li partisine, sandığına sahip çıkmalı.
Zira bu sahip çıkma onurlu bir geleceğin, ahlaklı bir siyasetin temel taşı olacaktır.
Saygılarımla
Tayfun Aydınlı
10/01/2021
Yorum Yazın