Suriye'deki savaştan kaçarak Yunanistan'a iltica eden sığınmacılar, kendilerinden çok çocuklarının geleceğini düşünüyor.
Sığınma taleplerinin kabul edilmesinin ardından Atina'ya getirilerek dairelere yerleştirilen, bebeklerini bekleyen Suriyeli aileler, umutlarını ve endişelerini AA muhabirine anlattı.
Suriye'de savaştan kaçan hamile kadınlar, zorlu ve tehlikeli Ege yolculuğunun ardından Yunanistan'ın Sisam Adası'ndaki kampta da sıkıntılı günler geçirdiklerini belirtiyor.
Sığınma başvurularının olumlu sonuçlanmasının ardından Atina'da dairelere yerleştirilen aileler, geçici olarak güvenli bir limana kavuşsalar da onları en çok çocuklarının gelecekleri düşündürüyor.
"İLK DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ ŞEY KAÇMAK OLDU"
Suriye'nin Halep ilinden kaçan 22 yaşındaki Bedia Cafer, şimdi 8 aylık olan karnındaki bebeğinin, yola çıktıklarında sadece 3 aylık olduğunu söyledi.
Cafer, çatışmalarla korku dolu 5 yıl geçirdiklerini anlatarak, "Hamile olduğumu öğrenince hem korktum hem de çok sevindim ama ilk düşündüğümüz şey kaçmak için yol aramak oldu. Çocuğumuzu orada büyütemezdik." ifadelerini kullandı.
Hayatlarının savaşla ve göçle geçtiğini vurgulayan Cafer, "Tek isteğimiz, çocuğumuzun bizden daha iyi bir hayat yaşaması. Onun için güven dolu bir hayat istiyorum. İyi bir eğitim almasını hayal ediyorum." şeklinde konuştu.
Bedia Cafer'in eşi Ali Cafer de gelecekten hem ümitli hem endişeli olduklarına işaret ederek, "Yunanistan'da iş bulursam çalışırım. Burada kalırım ama çok zor. Hem dili bilmiyoruz, hem de kültür farklı." dedi.
"KORKU DOLU HAYAT SÃœRSÃœN Ä°STEMÄ°YORUM"
Evliliklerinden kısa süre sonra ülkenin iç savaşa sürüklenmeye başladığını ifade eden 23 yaşındaki Meryem Murad, 8 aylık hamile olduğunu ve bu sürenin yarısının göç yolunda geçtiğini belirtti.
Murad, İdlib'de yaşadıkları acı dolu günlere değinerek, "Sefillik içinde yaşıyorduk. Kardeşimi de savaşta kaybettikten sonra ilk fırsatta kaçmaya karar verdik." diye konuştu.
Doğacak çocuğu için iyi bir hayat dilediğini kaydeden Murad, "Eğitim alsın istiyorum. Okula gitsin. İnsan gibi, herkes gibi yaşayabilsin. Hayatta bir güvencesi olsun. Korku dolu bir hayat sürmesini istemiyorum." temennilerinde bulundu.
Suriye'de marangozluk yapan 32 yaşındaki Muhammed Murad da Yunanistan'da önlerinde ekonomik ve kültürel engellerin bulunduğunu belirterek, Norveç'te yaşayan diğer aile üyelerine kavuşmayı beklediklerini söyledi.
"SURİYE'DE KALAN ÇOCUKLAR GİBİ OLMASIN"
İki yıllık evli Mehmed ve Raşa Hamade çifti ise, ikinci çocuklarının doğmak üzere olduğunu dile getirerek, bebekleri 7 aylıkken DEAŞ tehdidi sebebiyle Suriye'nin Dera kentinden kaçtıklarını ifade etti.
Mehmed Hamade, yanlarında ayrıca 1,5 yaşındaki kızlarının bulunduğunu anlatarak, zorlu yolculuklarının ilk durağı Irak'a ulaşmak için sağ bacağı ampute kuzenini 20 kilometre sırtında taşıdığını kaydetti.
İç savaş başladığı zaman askere gitmeyi reddettiği için rejim güçleri tarafından bir dizi işkenceye maruz kalan Hamade, şöyle konuştu:
"Kuzenim nereye gitmek isterse oraya gideceğiz. Burada kalmayı düşünmüyorum. Ona burada nasıl bakabiliriz bilmiyorum. Çocuklarımın da iyi bir okula gitmesini istiyorum. Suriye'deki çocuklar gibi olsunlar istemiyorum."
Avrupa'ya giden yolun kapatılmasının ardından yaklaşık 60 bin sığınmacı Yunanistan'da mahsur kaldı. Bunların yaklaşık 15 bini ise Türkiye-AB göçmen mutabakatı kapsamında Yunan adalarında tutuluyor.
Adalarda iltica başvurularında bulunan sığınmacılardan olumlu yanıt alanlar, başta Atina olmak üzere ana karadaki kamplara ve dairelere yerleştiriliyor.
Yorum Yazın