60 yaşın üzerindeki insanlar için kalıcı hasar bırakıyor!
SAĞLIKHalk arasında “göz tansiyonu” veya “karasu” olarak da bilinen glokom; Ailede glokom varlığı, uzun süren kortizon tedavisi, göz içi iltihabı, ileri yaş, şeker hastalığı, yüksek ya da düşük vücut tansiyonu, yüksek miyopi ya da hipermetropi, göz yaralanmaları, migren ve kansızlık gibi nedenlerle ortaya çıkar. Peki, glokom belirtileri nelerdir? Glokom nasıl tedavi edilir? Merak edilen tüm detaylar haberimizde...
Glokom (göz tansiyonu), göz içi basıncının görme sinirini tahrip edecek kadar yükselmesi nedeniyle görme kaybına yol açan bir hastalıktır. Her yaşta ortaya çıkabiir ancak yetişkinlerde daha sık görülür. 60 yaşın üzerindeki insanlar için körlüğün önde gelen nedenlerinden biri olan glokom belirtileri nelerdir? glokom nasıl tedavi edilir? Bilinmesi gerekenleri haberimizde sizler için derledik.
GLOKOM NEDİR?
Glokom, gözünüzün optik sinirine zarar veren bir hastalıktır Genellikle gözünüzün ön kısmında sıvı biriktiğinde olur. Bu ekstra sıvı gözdeki basıncı artırarak optik sinire zarar verir.
İki ana tip glokom vardır.
Bunlar:
* Açık açılı glokom
Bu en yaygın glokom türüdür. Gözün sıvıyı gerektiği gibi boşaltmaması durumunda yavaş yavaş gelişir. Bunun sonucunda, göz basıncı oluşur ve optik sinire zarar vermeye başlar. Bu tip glokom ağrısızdır ve ilk başta görme değişikliğine neden olmaz.
* Açı kapanması glokomu
Açı kapanması glokomu (glokom krizi) ise dar açılı hastalarda göz sıvısının dışa akışındaki ani duraklamaya bağlı göz içi basıncının hızlı bir seyirle oldukça yüksek değerlere çıkması sonucudur. Hastada şikâyetler ani ve belirgindir. Göz tansiyon krizi olarak da bilinir.
GLOKOM BELİRİLERİ NELERDİR?
Glokom hastalarındaki şikâyetler ve belirtiler hastalığın tipine ve ortaya çıkış yaşına göre değişiklik gösterirler. En sık rastlanılan glokom tipi olan açık açılı (kronik basit) glokomda şikâyetler çok azdır. Hastanın baş ağrısı, görmede bulanıklık, yakın görmede sorunlar, karanlık adaptasyonu bozuklukları gibi yakınmaları olabilir. Ancak hastanın görmesi bozulmamıştır ve glokomun son devrelerine kadar da normal kalabilir. Bu durum glokomun erken tanısında güçlük yaratır.
Hastalığın başlangıcından itibaren çevreyi görme kabiliyeti bozulmaya başlar ancak iki göz birlikte kullanıldığından çevre görmesinde meydana gelecek bozulmalar diğer göz tarafından gizlenir. Bu nedenle hastalar görme alanlarındaki kayıpları erken dönemde nadiren hissederler ve genellikle son
evre dediğimiz bir boru içinden bakıyormuş gibi çevre görmesi kaybolduğu durumda (tüp görme) hekime gelebilirler. Bu nedenle tüm göz hastalarının göz tansiyonlarının ölçümleri ve göz dibi (fundus) muayenelerinin yapılması glokomun erken tanısı için çok önemlidir.
Akut açı kapanması (glokom krizi) ile oluşan ani basınç artışları en fazla şikâyete neden olan glokom tipidir. Ani basınç artışı ile gözde ve başta şiddetli ağrı, göz çevresinde ışıklı halkalar görme (halo), göz kapaklarında şişlik, bazen bunlara eşlik eden mide bulantısı ve kusma, görmede ani azalma ortaya çıkabilir. Bu tipin sıklıkla migren ile karışabileceği akılda tutulmalıdır. Sık baş ve göz ağrısı şikâyeti olan hastalarda göz muayenesi ihmal edilmemelidir.
GLOKOM NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Glokom, tanı konulduktan sonra tamamen iyileştirilip ortadan kaldırılamaz; fakat birçok olguda uygun tedavi ile başarılı bir şekilde kontrol altında tutulabilir ve görme kaybının ilerlemesi engellenebilir.
Glokom tedavisinde basınca neden olan göz içerisindeki sıvının oranı düşürülmeye çalışılır. İlaç tedavisi ile kontrol altına alınmaya çalışılan bu yöntem işe yaramadığında cerrahi müdahale yöntemi uygulanır. Trabekülektomi olarak adlandırılan glokom ameliyatı, sıvı akışını kolaylaştırarak göz içi basıncın düşmesini sağlar. 2-3 hafta içinde etki gösteren ameliyat, oldukça kısa süren ve herhangi bir ağrıya neden olmayan bir ameliyattır. Ancak ameliyat sonrasında kaybedilen görme kaybı yeniden yerine getirilemez.
İlginizi Çekebilir