© Kıbrıs Haber Sitesi 2023

Bağımsız Psikologlar İnisiyatifi uyarıda bulundu

Bağımsız Psikologlar İnisiyatifi psikolojik test eğitimleri konusunda uyarıda bulundu.

İnisiyatiften yapılan yazılı açıklamada, Kuzey Kıbrıs’ta Psikologlar Birliği Yasası’nın henüz geçmemiş olmasından dolayı psikologların henüz özlük haklarını koruyacakları, mesleki sınırlarını belirleyecekleri ve etik ihlallerde başvurulabilecekleri bir meslek örgütleri bulunmadığı kaydedildi. 
Bunun, psikolojik test eğitimlerinin denetlenebildiği yasal bir zeminin de bulunmaması anlamına geldiği belirtilen açıklamada, son yıllarda ülkede giderek artan bu eğitimlerin ileride doğuracağı sonuçların endişe verici olduğu ifade edildi.

“Bağımsız Psikologlar İnisiyatifi olarak, sayısı her geçen gün artan Psikolojik test eğitimleri hakkında toplumumuzu bilgilendirmek ve uyarmak istiyoruz” şeklinde devam eden açıklamada dikkat edilmesi gereken hususlar şöyle sıralandı:

“Psikoloji disiplini içerisinde oluşturulan ve kullanılan Psikolojik testler, araştırma, değerlendirme, tanılama ve tedavide yardımcı rol oynar. Psikolojinin farklı alt alanlarına özgü geliştirilen farklı psikometrik testler bulunmaktadır. Bu testleri uygulamak, yorumlamak ve sonuçlarını amacına uygun olarak kullanmak, hem temel psikoloji bilgisi hem de ilgili alt alanlarda uzmanlık gerektirmektedir. Son yıllarda özellikle sosyal medyada karşımıza çıkan eğitim duyurularında gördüğümüz ise bu eğitimlerin Psikoloji alanı dışından gelen başka meslek gruplarına, ya da diğer alanlarda öğrenimine halen devam etmekte olan üniversite öğrencilerine açık olduğudur. Halbuki Psikoloji disiplinine özgü test eğitimleri sadece psikologlara (4 yıllık temel Psikoloji Lisans eğitimini tamamlamış kişilere) verilmelidir. Birçok meslek grubunun veya öğrenci statüsündeki bireyin bu eğitimlere önkoşulsuz şekilde kabul edilmesi, eğitimin kalitesinden çok, eğitimden elde edilecek maddi menfaate önem verildiğinin büyük bir göstergesidir.

Kuzey Kıbrıs’ta verilecek Psikolojik test eğitimlerinin geçerliği, güvenirliği kanıtlanmış, standardizasyonu yapılmış, güncelliğini koruyor olması gereklidir. Güncelliği olmayan ve/veya işlevselliğini yitirmiş, ve/veya geçerliği ve güvenirliği ispatlanmamış, ve/veya standardizasyonu yapılmamış psikolojik testlerin eğitimi verilemez.
Eğitimcinin, ilgili testlerin uygulama ve eğitim verme yeterliliğini ispatlaması bir ön şarttır ve zaten eğitim programının geçerliliği de buna bağlıdır. Eğitimci eğitimi yeterliliği olmayan bireylerin eğitim vermesi doğru değildir ve kabul edilemez. 

Gözlemlediğimiz bir diğer ciddi risk ise eğitimlerin, yoğunluğu ve süresi ile ilgilidir. Son dönemlerde gözümüze çarpan bu eğitimlerin büyük çoğunluğu yoğun ve sıkıştırılmış programlar halinde sunulmaktadır. Çok kısa sürelerde verilen bu eğitimlerde, testlerin her birinin içeriğinin iyi anlaşılması ve özümsenmesi imkansızdır, ve bu durum ileride yanlış uygulamalara zemin hazırlamaktadır. Yanlış puanlanmış veya yanlış yorumlanmış bir test, teste tabi tutulan bir çocuğa veya yetişkin bir bireye yaşamını sürdürürken birçok alanda çok çeşitli, ve belki bazen geri dönülemez zorluklar/riskler yaratabilir. 

Belirli bir test eğitiminin sonucunda uygulayıcı sertifikası alınabilmesi, o testin hazırlanışında bildirilen tüm kriterlerin karşılanmasını ve gerekli minimum süpervizyonlu uygulama ve raporlamaların tamamlanmasını gerektirir. ‘Sertifika’, ‘katılım belgesi’ ile aynı şey değildir ve bu iki kavram karıştırılmamalıdır. Sertifika, kişiye verilen bir ehliyeti ve yeterliliği anlatır. Halbuki, sosyal medyada karşımıza çıkan Psikolojik test eğitimlerinin duyurularının neredeyse hiçbiri bu belgenin verilebilmesi için yeterli içerikte görünmemekte, birçoğunda süpervizyonlu uygulama veya raporlama kriterinden bile bahsedilmemektedir. 

Psikoloji disiplininin araştırma bulguları ve uygulamaları yüz yılı aşkın bir süredir, bireylerin ve toplumların gelişiminde etkili olmaktadır. Psikoloji eğitimleri için standartların belirlenmesi, ve psikolojik hizmet veren bireylerin mesleği icra ediş biçimlerinin yasalarla denetlenmesi sağlıklı bir toplum için şarttır. Kuzey Kıbrıs’ta bugün en temel ve en önemli sorunumuz yasasız çalışıyor olmamızdır. 
Bu eğitimleri vermeye ve almaya karar verenlerin bu başlıkları sorgulamaları hem meslek sınırlarının hem de toplum sağlığının korunması adına önem arz etmektedir”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER