© Kıbrıs Haber Sitesi 2023

Boyun fıtığı hayatınızı kabusa çevirmesin

İnsan boynu, omurilik, omurilikten çıkan sinirler, bu bölgeden geçen atar damarlar gibi çok önemli vücut yapılarını barındıran, baş için bir destek işlevi gören, omurganın en hareketli bölümüdür. Ancak bu hareket kabiliyeti aynı zamanda darbelere ve zedelenmelere daha duyarlı olmasına yol açar. Bu yüzden, ağrı nedeni olarak omurga içerisinde belden sonra ikinci sırayı alır. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Kerem Alptekin, boyun fıtığında kullanılan son tedavi yöntemlerini anlattı.

Birçok kol, omuz ve baş ağrısının altında boyundaki çeşitli patolojiler yatar. Bu nedenle boyundan kaynaklanan hastalıkların tedavisine önem vermek gerekmektedir.

Hangi tedavi yöntemi seçilirse seçilsin, öncelikle semptomların şiddetinin, bu semptomlara kas gücü ve refleks kayıplarının eşlik edip etmediği, MR ve diğer tetkiklerle saptanan bulguların hastanın muayenesiyle uyumlu olup olmadığına bakılması gerekir.

Konservatif tedavi, öncelikle seçilmesi gereken tedavi yöntemidir. Konservatif tedaviye başlanmadan önce mutlaka kırık, enfeksiyon, tümör gibi nedenler dışlanmalıdır. Aslında boyun fıtıklarında esas problem sinir üzerinde yüksek basınç oluşması ve buna bağlı sinirin sıkışmasıdır.

BOYUN FITIĞINDA BOYUNLUK KULLANIMI

Konservatif tedavilerin başında akut ağrılı durumlarda 3-4 günlük boyunluk kullanımı gelir. Özellikle kısa süreli yolda ya da iş sırasında boyunluk kullanılması önemlidir. Son çalışmalarda boyunluğun uzun süreli kullanımı kaslarda zayıflama ve boyun hareketlerinin kısıtlanmasına yol açar. Boyun fıtığı nedeniyle boyunluk kullanılıyorsa boyunluğun ön tarafı dar, arka tarafı ise geniş olan kısımdan seçilmelidir. Böylece boynun ön tarafa doğru eğilmesiyle omurilik üzerindeki baskı azalır ve hasta daha az ağrı hisseder.

BOYUN FITIĞINA FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON TEDAVİSİ

Fizik tedavi ajanları özellikle akut boyun ağrılı hastalarda ağrının kontrolü amacıyla kullanılabilir. Bunlar arasında TENS, Lazer, Ultrason, sıcak ve soğuk uygulamalar sayılabilir.

Yüzeysel ısı modaliteleri birçok servikal hastalıkta kasları gevşetebilir ve ağrıyı azaltabilir. Diğer taraftan akut servikal radikülopatide derin ısıdan kaçınılmalıdır, çünkü bunlar sinir çevresindeki inflamasyonu daha da artırarak ağrının şiddetlenmesine ve sinir hasarına yol açabilir.

Tüm kas iskelet hastalıklarında olduğu gibi boyun fıtığında da en önemli tedavi egzersizlerdir. Her seansta her bir hareket 8-10 sn sürecek ve 5-10 kez tekrarlanacak şekilde günde 2-3 seans yapılır. Germe egzersizleri 6-10 sn sürmeli ve günde 1-4 kez tekrarlanmalıdır.

Tüm tedavilerden hastanın durumuna göre yararlanılarak hastanın yeniden yaşam kalitesine kavuşması sağlanır. Cerrahi yapılan boyun fıtığı hastalarıyla yapılmayan hastalar karşılaştırıldığında 2 sene içerisinde ağrı ve yaşam kalitesiyle ilgili sonuçlar aynıdır. Bunun yanında tedavi sırasında ve sonrasında hastanın boyun pozisyonunu koruması, ters hareketlerden kaçınması, boyun kavisini destekleyen yastık kullanması ve egzersizleri hayatının bir parçası haline getirmesi önemlidir.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER