Çocuğunuzun vücudunda morluklar oluşuyorsa dikkat!
SAĞLIKElektronik aletlerin yarattığı manyetik kirlilik, genetiği değiştirilmiş gıdalar, böcek öldürücü pestisitlerin kullanımı, paketlenmiş gıdalarda kullanılan koruyucu maddeler ve sağlıksız uyku gibi birçok olumsuz faktör birleşerek çocukluk çağı kanserlerinde riski artırıyor. Öyle ki tüm çocukluk çağı kanserlerinde son 10 yılda görülen artış oranı yüzde 11’i geçmiş durumda. En sık görülen çocukluk çağı kanserleri arasında yüzde 30’luk oranla ilk sırada yer alan lösemi ise (kan kanseri), verdiği belirtilerle erken teşhis edilme sürecinde ebeveynleri adeta 'aldatan' bir hastalık
2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası dolayısıyla hastalık hakkında detaylı bilgi veren Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Uzmanı Prof.Dr. İnci Ayan, günümüzün tıp teknolojisi sayesinde erken teşhis ve etkili bir tedavi ile iyileşme oranı oldukça yüksek olan lösemiyle mücadelede yaşadıkları en büyük sorunun, hastalığın verdiği başlıca belirtilerin anne babaları yanıltması olduğunun altını çizdi.
2-5 YAŞ ARASINA DİKKAT!
Prof.Dr. İnci Ayan, yenidoğan döneminden ergenliğe kadar her yaşta görülebilen löseminin en çok 2-5 yaş arasındaki çocukları tehdit ettiğini belirterek “Çocuk kanserleri tedavi edilebilen hastalıklardır. En sık görülen akut lösemilerde hücre tipine ve hastalığın risk grubuna göre değişmek üzere tedavi edilebilirlik oranı yüzde 45’ten yüzde 85’e kadar yükselebiliyor. Ancak her hastalıkta olduğu gibi çocukluk çağı kanserlerinde de erken teşhis hayati önemde” dedi.
DEĞİŞİKLİKLERİ YAKINDAN GÖZLEMLEYİN
Löseminin en önemli belirtilerinin başında vücudun farklı yerlerinde, özellikle diz üzerindeki yumuşak bölgelerde ortaya çıkan morluklar geliyor. Bu morlukları çocuklarının yaramazlıklarına bağlayarak göz ardı edebilen ebeveynlerin hiç istemeden erken teşhiste önemli bir gecikmeye neden olduğunu belirten Çocuk Hematoloji ve Onkolojisi Uzmanı Prof.Dr. İnci Ayan, bu nedenle anne babaların çocukların vücudunu ve ortaya çıkan değişiklikleri dikkatle takip etmeleri gerektiğini vurguladı.
BU YAKINMALARI HAFİFE ALMAYIN
Ebeveynlerin, çocuklarının vücudunda nedenini açıklayamadıkları ya da çarpma gibi bir travmaya bağlı olmadığını bildikleri morlukların yanı sıra çocuğun bel ve bacak ağrıları, sık tekrarlayan ateş, lenf bezlerinde şişlik, burun ve diş eti kanamaları ya da sürekli solgunluk gibi yakınmalarına şahit olduklarında vakit kaybetmeden bir uzman hekime başvurmaları gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Ayan, özellikle yaygın biçimde görülen orantısız veya nedensiz morlukların lösemi haricinde birçok başka kan hastalığının da habercisi olabileceğine dikkat çekti.
ÇOCUKLUK ÇAĞI KANSERLERİ NEDEN YÜKSELİŞTE?
Son yıllarda yapılan çalışmalar hemen tüm kanser türlerinde süreklilik sergileyen bir artış görüldüğünü ortaya koyuyor. Akut lösemi de bu artıştan payını alan hastalıklar arasında. Bunda en önemli etkenler sanayi atıkları nedeniyle hava ve suyun kirlenmesi, kullanımı her geçen gün artan elektronik aletler nedeniyle dünyanın önemli bir bölümünü etkisi altına alan elektromanyetik kirlenme, radyasyon, nükleer atıklar, tarım ilaçlarının (özellikle pestisitlerin) bilinçsiz ve denetimsiz kullanılması ve bazı virüs hastalıkları olarak sayılıyor.
LÖSEMİYE KARŞI BU ÖNLEMLERİ ALIN
Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. İnci Ayan, nedeni tam olarak bilinmese de özellikle anne-babalara lösemiye karşı şu önlemleri almalarını önerdi:
• Çocukların dengeli beslenme kuralları çerçevesinde beslenmesini sağlayın.
• Çocuğu enfeksiyonlardan koruyun ve böylece bağışıklık sistemini güçlü tutun.
• Aşı programına uyun.
• Radyasyon, radyoaktif ve manyetik bölümlerden uzak yerleşim alanlarında yaşayın. Ayrıca evde ve kontrol edilebilecek diğer yaşam alanlarındaki elektromanyetik kirliliği denetim altında tutun.
• Genetik yatkınlığı artırmamak için akraba evliliklerinden kaçının.
• Çocukların sağlıklı ve kaliteli uyumasını sağlayın. Karanlık bir ortam oluşturun ve akşam 8-9 arasında yatırın.
• Sebze ve meyveleri mevsiminde tüketin, sera ürünlerinden kaçının.
• Sorumlu vatandaşlık gereği yiyecek içecek ve çevre koşullarına gerekli denetimlerin yapılmasını sağlayın.
• Alerjenlerden uzak durun ve varsa alerjik hastalıkların mutlaka tedavisini sağlayın.
İlginizi Çekebilir