© Kıbrıs Haber Sitesi 2023

Dünyadan 7 bilimsel araştırma: Saç boyaları kanserojen mi?

Günlük hayatta kullandığımız ürünlerdeki kimyasalların kanserojen etkisi tartışılırken Lösemi Lenfoma Miyelom Hastaları ve Araştırma Eğitim Birliği Derneği (LLMBİR) Genel Sekreteri Doç. Dr. Selami Koçak Toprak, özellikle kadınların çokça kullandığı saç boyaları ile ilgili yapılan araştırmaları değerlendirdi. Bu araştırmalarda saç boyasının genlerde bozukluğa sebep olup olmadığı, hamileyken saç boyayan kadınların bebeklerinde kanser riski yaratıp yaratmadığı ortaya konuldu. İşte 7 bilimsel araştırmadan saç boyası ve kanser ilişkisi...

Lösemi ve lenfoma gibi kan kanserlerini ortaya çıkaran sebepler araştırılmaya devam ediyor. Konu ile ilgili kesin bir yargı ortaya konulmasa da kimyasal maddeler en çok mercek altına alınan suçlulardan biri olarak görülüyor. Dünyanın birçok merkezinde yapılan bilimsel çalışmaları aktaran Lösemi Lenfoma Miyelom Hastaları ve Araştırma Eğitim Birliği Derneği (LLMBİR) Genel Sekreteri Doç. Dr. Selami Koçak Toprak ise saç boyalarına dikkat çekti. İşte araştırmalara göre hiç saç boyası kullanmayanlarla, sık sık saçlarını boyayanların kan kanserleri taşıma riski…

Obezite ve kanser ilişkisi artık biliniyor. Kan kanserleri de tehlikelerden biri…

Lösemi ve lenfoma gibi kan kanserlerinin altında yatan nedenler uzun yıllardan beri araştırılmaktadır. Bununla birlikte tıp dünyası, bu kanserlerin neden ve nasıl geliştikleri hakkında kesin bir yargıya varamamıştır. Suçlananlar arasında genetik/ailevi yatkınlık ile birlikte çeşitli çevresel etkenler de sayılabilir: Obezite/hareketsizlik, sigara, başka kanser nedeniyle kemoterapi kullanımı, radyasyon tedavisi bunlar arasında ilk başta akla gelenlerdir. Bununla birlikte araştırmacılar, çeşitli kimyasal maddelere uzun süre maruz kalmanın da lösemi/lenfoma etyolojisinde rol oynayabileceğinden kuşkulanmaktadırlar. Bunlar arasında belki de ilk sırada sayılabilecek maddenin, başta kadınlar olmak üzere her iki cinsiyette de tüm dünyada yaygın olarak kullanılan saç boyaları olduğunu söylemek hiç de yanlış olmaz.

DÜNYADAN 7 ARAŞTIRMA…

İtalya‘da 300’e yakın lösemi/lenfoma ve bir o kadar da sağlıklı kontrollerle yapılan geriye dönük bir çalışmada, 15 yıldan daha uzun süredir düzenli aralıklarla saç boyası kullanan kadınlardaki lenfoma gelişim riskinin, hiç saç boyası kullanmayan ya da 15 yıldan daha az süredir kullananlara göre istatistiki olarak belirgin yüksek çıktığı saptanmıştır.

2017 yılında İsrail‘den yapılan bir araştırmada ise; 800’den daha fazla lenfoma ve bir o kadar da sağlıklı kontrol vakasının karşılaştırıldığı çalışmada, özellikle siyah saç boyası kullananlarda diğer renk boya kullanan ya da hiç kullanmayan bireylere göre lenfoma gelişim riskinin belirgin şekilde fazla olduğu bildirilmiştir.

Çin‘de yapılan ve 500’ün üstünde lenfoma ve 600’e yakın sağlıklı bireyin karşılaştırıldığı bir çalışmada ise; özellikle 1980 yılından daha önce saç boyası kullanmaya başlamış kadınlarda lenfoma gelişimine yol açacak şekilde DNA tamir genlerinde bozukluk saptanmıştır.

4667 lenfoma hastası ve 20 binden fazla sağlıklı bireyin dahil edildiği toplam 19 çalışmayı kapsayan çok merkezli bir metaanalizde ise; 20 yıldan daha fazla süredir saç boyası kullanan kadınlarda daha az kullanan ya da hiç kullanmayan gruba göre özel bir lenf kanseri alt tipi olan “mediastinal diffüz büyük B hücreli lenfoma”nın gelişim riskinin belirgin olarak arttığı bildirilmiştir.

Tayland‘da yapılan ve 400’e yakın lenfoma hastası ile 400’den biraz fazla sağlıklı bireyi karşılaştıran çalışmada, özellikle başka çalışmalara benzer olarak 1980 yılından daha evvel saç boyası kullanmaya başlamış kadınlarda, hiç boyamayan ya da daha kısa süredir saç boyayanlara göre lenf kanseri gelişme riskinin belirgin artmış olduğu saptanmıştır.

Brezilya‘da yapılan bir çalışmada ise; sağlıklı 419 bebeğin sonuçlarıyla karşılaştırıldığında, 231 akut lösemili bebeğin annelerinin, hamileliklerinin ilk üç ayı içerisinde ya da doğum sonrası emzirme döneminde saç boyası ve/veya saç düzleştirici ürünlere daha fazla maruz kaldığı görülmüştür.

Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO), günlük hayatımızda hemen pek çok üründe kullanılan ve ne yazık ki yakın temas içinde olduğumuz propilen oksit, kloroform, benzen ve formaldehit ile bunların metabolitleri de dahil olmak üzere bazı kimyasal maddeleri sınıflandırarak çeşitli derecelerde “kanser yapıcı madde” olarak nitelendirmektedir. Saç boyalarında daha evvelki yıllarda (bilindiği kadarıyla 1980 öncesi) kullanılan 2,4-diaminoanisole’ün ve çeşitli saç düzleştiricilerde kullanılan butylparaben ester ile 2-methyl-5-hydroxyethylaminophenol gibi çeşitli maddelerin hayvan deneylerinde kanserojen olduğu saptanmıştır.

PEKİ SONUÇ NE?

Bütün bunlarla birlikte saç boyalarının ya da saç düzleştirici kozmetik ürünlerinin bir neden-sonuç ilişkisi içerisinde lösemi ya da lenfomaya doğrudan yol açtığı söylenemez. Ancak bu makalede vurgulanmak istenen, uluslararası yayımlanmış pek çok araştırma sonucuna göre, çeşitli saç boyalarına ve saç düzleştiricilere daha eski yıllardan beri ve daha uzun süre maruz kalmanın lenfoma riskini arttırabileceği; dahası gebelikte ve/veya emzirme döneminde maruziyetin ise bebeklerde akut kan kanseri gelişimi için bir risk oluşturabileceği hakkındaki bilgileri paylaşmaktır.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER