KAPALI MARAŞ HAKKINDA YOĞUN KARA PROPAGANDA
GÜNDEMMaalesef son günlerde Kapalı Maraş’a ilişkin Kıbrıs Türklerinin haklı, uluslararası hukuka dayanan tezlerine karşı yoğun bir kara propaganda yapılmaktadır. Son iddia Kıbrıs Türk liderliğinin Kapalı Maraş’ı 1,500,000 stg karşılığında sattığı yönündedir. Bunu desteklemek adına ise Kıbrıslı bir Rum avukatın basına servis ettiği bir makbuz parçası gösterilmektedir.
Peki, yasalara aykırı olarak gasp ettikleri vakıf taşınmaz mallarımızı gerçekten bahsi geçen meblağ karşılığında sattık mı? Bunun için fazla söze gerek yok. “Kıbrıs Cumhuriyeti” anayasasının “Türk Toplumuna Mali Yardım” adlı ekinde (Appendix U - Financial Assistance To Turkish Community) söz konusu meblağın neden verildiği detaylarıyla açıklanmaktadır. Şöyle ki, Ek’in A kısmında “Birleşik Krallık ve Kuzey İrlanda hükümetinin ‘eğitim, vakıf mülklerinin geliştirilmesi ve kültürel maksatlarda, ayrıca Türk Ticaret Odasının salahiyetine giren benzeri konularda kullanılmak üzere’ Kıbrıs Türk toplumuna £1,500,000 verilmesine karar verdiği” belirtilmektedir. Söz konusu makbuz parçasında da zaten aynen bu ifadeler geçmektedir.
Peki 1,500,000 stg ödeme neyi kapsıyordu? Aynı Ek’te ödemenin ne için kullanılacağı belirli bir program içerisinde detayları ile verilmiştir. Şöyle ki:
“Kira kontrolünden doğan zararlar dolayısıyla vakıf taşınmaz mallarının tamiri ve renovasyonunun yapılması (1), Lefkoşa’daki Türk Kız Ortaokulunun yeni binası sebebiyle doğan maliyetin karşılanması (2), Lefkoşa’daki Girne Kapısında bulunan vakıf mülkünün iyileştirilmesi (3), Türk Toplumu Odası için Lefkoşa’da yeni bina inşası (4), Girne’deki yeni ortaokulun binasının iyileştirilmesi (5), Girne’de bir otel için belirli bir arazinin geliştirilmesi için maliyetin karşılanması (6), Limasol’daki vakıf mülkünün iyileştirilmesi maliyetinin karşılanması (7), Larnaka’daki modern turist tesislerindeki vakıf mülkü üzerinde bulunan binanın maliyetinin karşılanması (8), Mağusa’daki eski Türk mezarlığının iyileştirilmesinin tamamlanmasının maliyetinin karşılanması (9), Lefkoşa’daki Tekke Bahçesi’nin ve diğer benzeri mülkiyetin iyileştirilmesi maliyetinin karşılanması (10)”
Diğer bir iddia ise, Kıbrıs Türk liderliğinin sattığı vakıf taşınmaz malları ile ilgili olarak hiçbir mali talepte bulunmayacağını deklere ettiği yönündedir.
Aynı Ek’in (Appendix U) 3’üncü maddesinde, Türk liderliğinden, Evkaf İdaresi dahil Türk toplumunun söz konusu meblağdan başka mali talepte bulunmayacaklarını onaylamalarının istendiği belirtilmektedir, ancak buradaki “mali talepten kasıt”, anlaşma metninde açıkça yazıldığı üzere İngiliz Sömürge Yönetimi’nin “kira kontrolü nedeniyle Kıbrıs Türk toplumunun ve Evkaf İdaresinin vakıf mallarında o güne kadar uğradığı zararlara” karşılık bu meblağdan başka mali talepte bulunmamasını içermektedir.
Anlaşılacağı üzere kara propaganda çerçevesinde öne sürülen iki iddiada temelsizdir. İngiliz Sömürge İdaresi, 1,500,000 stg mali yardımı, hatalı uygulamaları sonucunda vakıf mallarını uğrattığı zarar ve ziyana karşılık Kıbrıs Türk toplumuna vermek zorunda kalmıştır. Yani, vakıf malları satılmamıştır.
Öte yandan gasp edilerek elimizden alınan vakıf malları için Kıbrıs Türk liderliğinin hiçbir şekilde mali talepte bulunmayacağını deklere ettiği iddiası da aynı şekilde gerçeklerden uzak ve saptırılmıştır. Burada Kıbrıs Türk liderliğinin verdiği onay, 1960 yılına kadar İngiliz Yönetiminin yanlış ve taraflı uygulamaları neticesinde vakıf taşınmazlarından elde edilen düşük kira bedeline ve zarar görmüş, tahrip edilmiş vakıf mallarının tamirine karşılık 1,500,000 stg dışında başka mali talepte bulunmayacağına ilişkindir.
Sevgi ve Saygılarımla,
İlginizi Çekebilir