Stresli ve yoğun çalışan kadınlar erken menopoza giriyor
SAĞLIKMenopoza girme yaşı günbegün düşüyor. Sıklıkla 50’li yaşlarda meydana gelen menopoz, kadının çalışma hayatında daha aktif rol alması, yoğun ve stresli iş yaşamı nedeniyle artık 30’lu yaşlarda da görülebiliyor.
Kadının son adet kanaması anlamına gelen menopoz, adet kanamaları ve siklusların bir sene içerisinde gerçekleşmemesi sonucu tanı alıyor. Genellikle 45–55 yaşları arasında meydana gelen menopozun bu 10 yıllık dönemine klimakterium adı veriliyor. Menopozda ortalama yaş 51 olmasına rağmen, 38–58 yaşları arasında da görülebiliyor. Menopozdan sonraki yılları kapsayan döneme ise postmenopoz deniyor. Perimenopoz veya premenopoz adı verilen dönemler kadınlarda kırklı yaşlarda başlıyor ve 4–6 yıl arasında devam ediyor. Bu döneme girildiğinde adet kanamaları ve sikluslarda düzensizlikler başlıyor, adet siklusları uzuyor, kanama miktarında ve süresinde değişiklikler meydana geliyor.
MENOPOZDA 40 YAŞ ÖNCESİ ERKEN, 55 YAŞ SONRASI GEÇ KABUL EDİLİYOR
40 yaş öncesi, adet kanamalarının kesilmesinin erken menopoz olarak tanımlandığını belirten Memorial Şişli Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Evrim Aksoy, yumurtalıkların fonksiyonlarını sürdüremediği bu durumun nadir olarak görüldüğünü ve erken tedavisinin önemli olduğunu söyledi.
“Çünkü erken menopoz kemik erimesi problemini erken yaşlarda beraberinde getirirken, geri dönüşü zor olan kemik zayıflıklarına da sebep olur. Adet kanamalarının kesilmesi problemine, bazen de aşırı stres, yoğun egzersiz programı, hızlı kilo kaybı, kürtaj gibi sonrasında rahim içi yapışıklıkların olduğu cerrahi müdahaleler sebep olabilir. Geç menopoz ise erken menopozun aksine, 54 yaşını geçmiş bir kadında adet kanamalarının halen devam etmesi durumuna verilen isimdir. Geç menopozun sebebi ailesel veya şeker hastalığına bağlı olabilir. Geç menopoza giren kadınlarda meme ve rahim kanseri görülme riski ise daha fazladır” diyen Dr. Aksoy, östrojenin azalmasının sağlığı etkileri hakkında şunları söyledi:
ÖSTROJENİN AZALMASI SAĞLIĞI OLUMSUZ ETKİLİYOR
“Menopoz dönemiyle birlikte azalmaya başlayan östrojen, kadınların hem fiziksel hem duygusal hallerine etki eden bir hormondur. Göğüslerin, kemiklerin, kalbin, santral sinir sisteminin, cildin, saçların ve üreme organlarının üzerinde doğrudan bir etkisi bulunur. Östrojen miktarındaki azalma; pelvik bölgesinde bulunan bağları zayıflatır, kemik kaybına neden olur, cilt tonusunu azaltır ve kırışıklıklara yol açar. Rahimde, yumurtalıklarda, rahim ve rahim ağzında küçülmeler meydana gelir. Vajina boyunu kısaltır, kas tonusunu azaltır ve vajina duvarında bulunan dokuları inceltir. Metabolizma da bu süreçte yavaşlar. Saçlardaki, kol ve bacaklardaki, genital bölgelerdeki tüyleri azalır. Yüzde çene, yanak ve bıyık bölgesindeki tüylenmeler artar.
MENOPOZ DÖNEMİNDE KALP SAĞLIĞINA DİKKAT
Östrojenin kadınları kalp hastalıklarına karşı koruma özelliği vardır. Menopoz döneminde östrojen miktarındaki azalma istemik kalp hastalıklarını da beraberinde getirir. Östrojen kolestrolü azaltarak, HDL adı verilen lipoproteinleri arttırır, LDL adı verilen zararlı kolestrolü azaltarak kadınlarda kalp krizi riskini azaltır. Menopoza girilmesiyle beraber ailesinde kalp hastalığı yaygın olan, menopoz öncesinde yüksek tansiyon problemi yaşayan, çok fazla yağlı besin tüketen ve kilo fazlalığı olan, sigara içen ve çok fazla strese maruz kalan kadınlarda kalp hastalıkları daha çok görülür. Bu süreçte kalp hastalıklarının görülme riskini azaltmak için dengeli beslenmek, sigara ve alkolden uzak durmak, kan basıncını kontrol altında tutmak, hormon replesman tedavisi uygulamak, diyabet için düzenli kontrolleri yaptırmak oldukça önemlidir. Menopoz sonrası dönemde östrojen tedavisi kandaki yağ miktarını olumlu yönde etkileyerek kalp krizi riskinde yüzde 40 azalma sağlar. Buna ek olarak her gün 50 mg beta karoten ve selenyum alınması da faydalı olacaktır.”
MENOPOZ DÖNEMİNDE EN ÇOK GÖRÜLEN BELİRTİLER
Ateş basması.
Vajinal kuruluk.
Uykusuzluk.
Duygusal değişiklikler.
Fiziksel değişiklikler.
İlginizi Çekebilir