© Kıbrıs Haber Sitesi 2023

Tatar: Hayat pahalılığı her yerde var, Devletimizin yapacak bir şeyi yok

Cumhurbaşkanı Tatar, ülkede ekonomik krizin yaşandığının bilincinde olduğunu belirterek, “Bir pahalılık ortaya çıktı. Burada bizim devletimizin yapacağı pek bir şey yok. Türkiye’de de Güney Kıbrıs’ta da hayat pahalılığı var. Şimdi bunlar yaşanıyor diye KKTC’den ödün mü vereceğiz?” diye sordu

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, UBP-DP-YDP koalisyon hükümetinin önceki gün Meclis’te güvenoyu alması öncesinde yapılan eylemlere ilişkin değerlendirmede bulunarak, “Tarihten gelen siyasi dengeleri sarsacak şekilde siyaset yapılmasını doğru bulmadığını” ifade ederek, herkesi sağduyulu olmaya çağırdı.

Cumhurbaşkanı Tatar, dünkü eylemlerde Türkiye aleyhinde birtakım söylemler olduğuna da işaret ederek, “Bunlar kimler tarafından yönetilmektedir, kimdir bu işlerin arasında çok merak ediyorum. Kıbrıslı Türk halkı bu tür hareketleri tasvip etmiyor. Bu işler başka yerlere çekilmektedir” ifadelerinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Bizim burada bir Devletimiz, Cumhuriyetimiz var… Asırlardır mücadele vermekteyiz. Her halk kendi kendini yönetme hakkına sahip olmak ve bir devlet kurmak ister. Egemenlik, kendi kendini yönetme ve geleceğini kendinin tayin etmesidir. Başkalarının sizi yönetmesine asla kimse sıcak bakmaz, bakmamalıdır da. Ama bu ülkede birtakım olaylar yaşatılmaktadır. İnsanları başka yerlere çekmeye çalışıyorlar, kafalarını karıştırmaya çalışıyorlar” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Tatar, ülkede bir ekonomik krizin yaşandığının bilincinde olduğunu belirterek, “Tüm dünyada bir kriz vardır. Ukrayna-Rusya meselesi vardır… Üçüncü dünya savaşı belki başlamadı ama üçüncü dünya savaşı kadar ciddi bir durum vardır, çünkü büyük bir stoklama var. Gıda, petrol, gaz fiyatlarında bir artış görüyoruz. Tabii ki bizde bir devalüasyon vardı. Tüm bunlar birleşince bir pahalılık ortaya çıktı. Burada bizim devletimizin yapacak pek bir şey yok. Türkiye Cumhuriyeti’nde de hayat pahalılığı anlamında benzer durumlar var. Güney Kıbrıs’ta da var. Şimdi bunlar yaşanıyor diye Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden ödün mü vereceğiz?” diye diye sordu.

Cumhurbaşkanı Tatar, meselenin “derin, siyasi konularla ilişkilendirilerek” insanların arasının açılmaya çalışıldığını söyledi.

“Kıbrıs Türkü buna alışmadı. Kıbrıs Türkü, her zaman, siyasi anlamda biri biriyle ters düşebilir, birini eleştirebilir ama her zaman sabah kahvesini birlikte içer. Ama şimdi işi oraya getiriyorlar ki -- öyle ağır hakaretler ve öyle ağır ithamlar ve laflar -- insanlar artık insanları bir birine selam vermeyecek pozisyona getirmeye çalışıyorlar. Her türlü hakareti, her küfrü ve lafları sosyal medya aracılığıyla yayıyorlar. Şimdi de hükümet güven oyu alırken, bu taraftan böyle bir eylem ve bir bakıma başka merkezlere ve Ankara’ya mesaj gönderme” ifadelerinde bulundu.

“EKONOMİYLE İLGİLİ HİÇBİR ZAMAN KARAMSAR OLMADIM”

Cumhurbaşkanı Tatar, yeni hükümetin güvenoyu almasının ardından bundan sonra odaklanılması gerekenin; tüm sıkıntılara rağmen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin güçlendirilmesi olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Ülkede insanların refahını artıracak, ülkenin alt yapısını geliştirecek, daha fazla turistin ve öğrencinin ülkeye gelmesini sağlayacak isek, bütün bunlar Türkiye ile iyi ilişkilerden geçer. Biz, yıllardır, Türkiye’den yatırımlar için destek alıyorduk, ama pandemi döneminde yıllardan sonra ilk kez, bütçe açıklarına, maaş ve maaş benzeri ödemelerin yapılması için de Türkiye’den gerek hibe gerek kredi olarak destek talep ediyoruz. Ama ben inanıyorum ki pandemi sonrasında ve Rusya-Ukrayna savaşı da sona ererse Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisi eski boyutlarına gelecek ve gelişecek. Turizm, yükseköğrenim, su projesiyle tarımsal faaliyetlerindeki artış ve yurtdışından ülkeye yapılan yatırımlar ekonomiye katkı yapacaktır.”

Tatar, “Kıbrıs’ta çok farklı sektörlerde büyük başarılar olduğunu düşünüyorum. Ekonomiyle ilgili hiçbir zaman karamsar olmadım. Dolayısıyla, ekonomik krize bağlı olarak böyle geçici durumlarda; bütün coğrafyadaki, tarihten gelen siyasi dengeleri sarsacak şekilde siyaset yapılmasını asla kabul etmem, doğru bulmuyorum. O nedenle, herkesin sağduyulu olması lazım. Herkesin kendisine göre kişisel görüşleri olabilir ama yakıp yıkıp dökmeden bir siyaset yapması lazımdır.”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER