“EN ÇETREFİL KONULAR…”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, yaklaşık 3.5 saat süren görüşme sonrasında Cumhurbaşkanlığı’na dönüşünde yaptığı açıklamada, toprak, güvenlik ve garantiler konularının Kıbrıs sorununun en çetrefilli konuları olduğunu ve bir çırpıda bir toplantıda bu sorunları aşmanın mümkün olmadığını söyledi.
Akıncı, “Politik irade ve kararlılık, her iki tarafta da niyet olduğu sürece çıkış yollarının bulunabileceğine inanan insanlar olarak kararlılığımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.
Ağustos ve eylül ayında yapacakları görüşmelerde yine bütün konulara değinileceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Akıncı, gerekirse toprak, güvenlik ve garantiler konusunun da yeniden konuşulabileceğini söyledi. Akıncı, ancak asıl olanın ilk 4 başlıktaki ayrılık noktalarını daha da asgariye indirmeye devam etmek olduğunu, ağustos ve eylülde daha da yakınlaşmayı arzu ettiklerini söyledi.
Bugüne kadar süren yoğunlaştırılmış müzakere sürecinde sağlanan yakınlaşmaları yabana atmamak gerektiğini ifade eden Akıncı, bu çalışmaların bundan öncekiler üzerine inşa edilerek iki taraf arasındaki yakınlıkları artırdığını kaydetti.
Bazı başlıklardaki ayrılık noktalarının devam ettiğini, zorlukların bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, ancak bu zorlukları aşmanın mümkün olduğunu, çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdüreceklerini, hedefin 2016 yılını çözüm yılı yapabilmek olduğunu belirtti.
“AÇIKLAMA YAPARKEN İHTİYATLI DAVRANMAK DURUMUNDAYIZ…”
Açıklamalarını yaparken ihtiyatlı davranmak durumunda olduklarını, sürece zarar vermek istemediklerini ifade eden Akıncı, sürecin kesinlikle tıkanmış olmadığını kaydetti. Akıncı, vardıkları aşamada ileriyle umutla bakmaları için nedenleri olduğunu, fakat zorluklar da bulunduğunu belirtti.
“TARAFLAR POZİSYONLARINI VE KAYGILARINI AKTARDI”
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Akıncı, bir soru üzerine, bugünkü görüşmede toprak ve güvenlikle ilgili genel anlamda tarafların birbirlerine pozisyonlarını ve kaygılarını aktardıklarını, birbirlerini daha iyi anlayarak çözüm yolunda nasıl yardımcı olabileceklerini konuştuklarını dile getirdi.
Kıbrıs müzakerelerinde 6 başlığın söz konusu olduğunu ve bu altı başlığın dönüşümlü olarak konuşulacağı üzerinde uzlaşılmış olduğunu belirten Akıncı, fakat geçen yıllarda toprak ve garantiler konusunun konuşulacağı noktaya hiç gelinemediğini, şimdi geldikleri aşamanın olumlu bir aşama olduğunu belirtti.
Güvenlik ve garantiler meselesinin 5’li bir konferansta bağlanacak olan bir konu olduğunu ifade eden Akıncı, bunun nedeninin de çok açık olduğunu, uluslar arası bir anlaşmadan söz edildiğini, 3 tane garantör ülkenin altında imzası bulunan bir uluslar arası anlaşmadan söz edildiğini vurguladı. Akıncı, bu noktaya hızla gitmeyi sağlamaya çalıştıklarını kaydetti.
DÖNÜŞÜMLÜ BAŞKANLIK KONUSU…
Başka bir soru üzerine de Cumhurbaşkanı Akıncı, yürütme başlığında henüz tam mutabakat sağlanamayan konuların başında dönüşümlü başkanlık konusunun geldiğini söyledi.
Bu konunun kendileri için öneminin altını defalarca çizdiklerini dile getiren Akıncı, “ Bu önem karşı tarafça anlaşılmıştır, umarım önümüzdeki süreçte bir pürüz olmaktan çıkacaktır. Şimdi üzerinde her şeyiyle anlaştık diyemem, çünkü o noktada değiliz” diye konuştu.
“HEDEFİMİZ AÇIKTA KALMIŞ KONULARI MÜMKÜN OLDUĞUNCA KAPATMAK”
Bir başka soru üzerine Akıncı, yoğunlaştırılmış müzakerelerin ikinci safhasında hedeflerinin açıkta kalmış olan konuları mümkün olduğu kadar kapatmak olduğunu belirtti ve bu gibi müzakere süreçlerinde başlıkların her birinin tümüyle kapanmasının kolay olmadığını dile getirdi.
Müzakere süreçlerinde bazı başlıkların ya da konuların sonraya bırakılmasının doğal olduğunu da belirten Akıncı, bu süreçlerde tümüyle her konuda uzlaşıya varılmadıkça parçalar üzerinde yapılan uzlaşmaların geçerli olmadığını söyledi.
Bir yıllık sürede ve özellikle son aylarda uzlaşılan parçaların adet ve içeriğinin çoğaldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, şunları kaydetti:
“O nedenle bu süreci umutsuz bir vaka olarak görmüyorum ve bir ışık olduğunu, önemli bir fırsat olduğunu söylüyorum. Ama belki de son deneme olduğunun altını çizmekte de fayda var. Bu fırsatın yitirilmemesi için hep birlikte kararlılıkla devam etmemiz lazım, bu sürece yardım etmesi gerekenlerin de yeri geldiğinde yardımlarını yapmaları lazım. Önemli olan sonunda halkın önüne huzur içerisinde ‘evet bu çözüm senin ve senin genç kuşaklarının geleceği için yapılabileceğin en iyisidir, bu çözüm sizin geleceğiniz için bu şartlarda en iyisidir’ diyebilecek noktaya gelmektir. Temenni ederim ki bu noktaya hep birlikte gelebilelim”.
Yorum Yazın