Ercan Beşerler: "75 doğumluyum. 42 yaşındayım. Samsun 19 Mayıs Üniversitesi'nden fizik bölümü mezunuyum ve eğitimciyim. 12 yıllık öğretmenlik geçmişim var. Amatör olarak müzikle uğraştığım zamanlar oldu. Sivil toplum örgütlerinde çeşitli görevler aldım. En önemlisi Toparlanıyoruz hareketiydi. Adanın çeşitli okullarında görevler yaptım. 2 buçuk yıl kadar geçici olarak çalıştım. Bölgelerde her okula gittim.
Sokağa çıkıp vatandaşlara bu ülkede işlerin yolunda gidip gitmediğini sorduğunuzda istisnasız hepsi hayır cevabı verecektir. Biz de halktan biri olarak uzun zamandır ülkede ters giden konunun olduğunun farkındaydık. Toparlanıyoruz hareketine başladığımda sivil toplum örgütü olarak katkı koymaya çalışıyorduk. Daha sonra Halkın Partisi'ne kadar gelen süreçlerin içinde hep vardım. Ülkenin mevcut sorunlarının çözümü için yeterli insanlar olduğunu bilen bir insanım. Yeter ki ülkeyi kalkındırmak için çalışan insanlar gerekli yerlerde olsun. Biz de elimizi taşın altına koyarak bazı şeyleri yanlışları düzeltmek için bu yolla çıktık"
Hüseyin Mert Coşkun: "Annem Kıbrıslı babam Diyarbakırlı. Doğma büyüme Mersinliyim. KKTC’ye üniversite için geldim ve burada kalmaya karar verdim. Yıllardan beri siyasetin içerisindeyim. TMT’nin Gençlik Kolları Başkanlığını yaptım. Her zaman bir mücadele içerisinde olduk en sonunda milliyetçi demokrasi hareketi altında toplandık. Milliyetçi demokrasi hareketi Türklük gurur ve şuuru islam ahlak ve fazileti çerçevesinde Türk miliyetçiliği fikir sisteminde hareket eden bir sivil toplum örgütüydü. Bazı işlerin çıkmaza girmesinden, sessiz çoğunluğun baskılarıyla partileşme kararı aldık.
Ülkemizde gemisini kurtaran kaptan fikriyle insanlar hareket ediyor. Afrika gazetesindeki olayla bu görüldü. İlk tepkiyi biz koyduk. Bizden görenler de nemalanmak için bazı şeyler söylediler. Halkımızın kutuplaştırdıklarına inandık. Buna demokrasi çerçevesinde tepkimizi koyduk. MDP olarak kırmızı çizgilerimiz var. Bunlar vatan, millet ve topraktır. Bazıları tarafından faşist olarak adlandırılıyoruz fakat asıl faşistliği kendileri yapıyorlar. Bunların önünde durmak için MDP’nin içinde yer alıyoruz. Erken seçim bizim için çok baskın oldu fakat bu seçimin kazananı biziz çünkü oy pusulasında 3 hilalli logomuzu gösterdik herkese.
Ercan Beşerler: "Devleti oluşturan unsurlar halktır ve hükümetler halkı iyi yaşatmak için vardır. Asıl mesele liyakattır. Liyakata uymazsanız toplumu bölersiniz. Hak edeni hak ettiği noktaya getirirseniz aslında toplumdaki ötekeleştirmeyi sonlandırmış olursunuz. Şu anki sistem insanları birbirinden bu noktada ayrıştıran bir sistem. Böl parçala yönet tarzı bir yaklaşım uygulanmakta. Siyasal partiler müthiş bir ötekeleştirme oluşturmuştur. Bu noktada doğum yeri gibi şeyler kullanıldı.
Bu ülkenin hesap verebilir bir sistemi olması ve halkın içerisindeki herkese hesap verebilir noktada olması gerekir. Bizim halkın tüm renklerini kucaklayacak bir sisteme ihtiyacımız var. Bu döneme kadarki hiçbir hükümet döneminde bunlar sağlanamamıştır. Hükümet olduğunuzda KKTC’nin hükümetisiniz. Belli bir kesimin hükümeti olamazsınız. Eğer sizin partinizin görüşünü yansıtana bir ayrıcalık yaparsanız liyakatınız da, şeffaflığınız da inandırıcılığınız da zedelenir ve halkımız bu yüzden küsmüş durumda. Bu noktada bizler öncelikle bizden farklı düşünen insanlara saygı göstermeyi öğrenmemiz gerekiyor.
Hüseyin Mert Coşkun: "Biz tabelamıza demokrasiyi tabelada kalsın diye yazmadık. Bu sıkıntıları aşmamız için baştan bir sistem oturtmamız lazım. Devlet olduğumuzun farkına varmamız lazım. Sıkıntılarımıza çare bulmamız lazım. Bazı bakanlıkları tek bir çatı altında 2-3 adet bakanlıkta kuracağız. Ticaret yapmak isteyenlere devlet desteğiyle yardım edeceğiz. TC zaten yatırımcıya destek oluyor. MDP her zaman devlete yön verebilecek konumda bir siyasi parti olucaktır."
Ercan Beşerler: "Özellikle devlet dairelerinde işini hakkıyla yapan insanlar mükafat alamazken, iş yapmayanlar partizanlıktan dolayı herhangi bir yaptırıma uğramıyor. Herhangi bir işyerinde siz üstüne düşen görevi layıkıyla yapıyorsanız ve yanınzdaki insan yapmıyorsa ikiniz arasında bir fark yoksa buna bir süre sonra isyan edersiniz. Bu noktada kötü yönetim her alanda her şekilde izlerini gösteriyor. Denetim çok önemli bir unsurdur. Denetim olmadığı takdirde siz hiçbir sağlıklı çalışma sistemine erişemezsiniz. Denetlemekle görevli kişi sayısına bakıyorsunuz kesinlikle yetmez. Ben 10 yıllık öğretmenlik dönemimde kaç kere denetledim? Bunda denetleyici arkadaşları suçlamıyorum. Devlet mekanizması çok ciddi bir mekanizmadır. Siz o mekanizmanın herhangi birinde küçük bir sıkıntı yaşadığınızda diğer bütün çarklar problem çıkartır. Öyle bir noktaya geldik ki devlet anayasal maaş hakkını verirken bile şov yapıyor. Maaş almaya sevinen bir toplum noktasına getirildik. Bu sistem devam edemez. Meclis'e gitmek isteyen her insan makamlara değil görevlere talip olmalıdır. Manifestomuz yayınlandı. www.halkinpartisi.biz adresinden herkes manifestomuza girip bakılabilir. Yapılamayacak hiç bir şeyin sözünü vermiyoruz. Sağlık, eğitim, ulaştırma, ekonomi gibi konularda manifestomuzda nasıl yapacağımızı açıklıyoruz. Seçmen bunları dikkate alsın. Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar elde edemezsiniz. Ben halkımızdan bu seçimin referandum niteliğinde olduğunu bu yüzden değişimin kesinlikle olması gerektiğine dikkat çekmek istiyorum. Biz makama değil göreve talibiz."
Hüseyin Mert Coşkun: "Biz yeni bir parti olabiliriz fakat eski bir ideolojinin adadaki temsilcileriyiz. Manifestomuzu en kısa zamanda yayınlayacağız. Kıbrıs Türk toplumunun devletçilik zihniyetinin refahını yükseltmek için yola çıktık. Devletimizin Akdeniz'in ve Orta Doğu'nun yıldızı olması için hükümete talibiz. Bu seçimlerde olmasa bile ileriki seçimlerde KKTC’yi sırtlayıp en güzel yerlere taşıyacağız"
Yorum Yazın