Yargıç Füsun Cemaller Başkanlığı’nda, Kıdemli Yargıç Rauf Kürşad ve Yargıç Mine Ozankaya’nın huzurunda görülen davada, Bulut Akacan’ı avukat Kıvanç Rıza ile Mustafa Asena; Vasıf Kurbanov’u avukat İlker Sertbay, Orçun Özorçun’u ise avukat Doğa Zeki temsil ederken, dünkü oturumda hitapların yapılmasının ardından dava karar için 12 Kasım’a ertelendi.
Sanık Vasıf Kurbanov’un avukatı İlker Sertbay, öncelikle sanıklar hakkında hazırlanan iddianameleri ele aldı. Sertbay 4 farklı iddinama hazırlandığını, ilk ikisinde Zeki Asımoğlu ile ilgili sadece alt dişinin kırıldığının yer aldığını, son ikisinde ise beyin kanaması veya sızıntısı, vahim zarar, diş kemiğinin kırılması ve dişlerin yerinden oynaması gibi faktörler yer aldığını ifade etti.
Sertbay, bunun kafa karışıklığına neden olduğunu söyledi. Sertbay, Zeki Asımoğlu ile ilgili taburcu raporuna da değindi. Sertbay, önce 9 Ocak, sonra 10 Ocak ve son olarak 11 Ocak’ta taburcu edildiğine dair tutanak hazırlandığını belirterek, ortada bir oyun döndüğünü öne sürdü.
Sertbay, ayrıca Zeki Asımoğlu’nun mahkemedeki ifadesinde ağır yaralandığını, 6 ay evden çıkamadığını, araç dahi kullanamadığını söylediğini anımsattı. Sertbay, giriş çıkış raporlarında Asımoğlu’nun olaydan 20 gün sonra güneye defalarca geçtiğinin görüldüğünü, ayrıca yurt dışı seyahatlerine de çıktığını söyleyerek, yalancı tanıklık yaptığını savundu.
Sertbay, müvekkili olan Asım Kurbanov’un Zeki Asımoğlu’na saldırdığını düşündüğü için bir refleks sonucu 3 yumruk attığını belirtti ve bunun nefsi müdafaaya girdiğini öne sürdü.
Avukat Sertbay, olayın abartıldığını, tahkikat memuru Hüseyin Soyel’in alt mahkemede Zeki Asımoğlu’nun az miktarda beyin kanaması geçirdiğini, hayati tehlikesinin olduğunu ve kafatasında kırık oluştuğunu söyleyerek sanıklardan ikisinin tutuklu yargılanmasını sağladığını iddia etti.
Sertbay, bu iddiaların doğru olmadığının ortaya çıktığını savunarak, yeminli ifade vererek mahkemeye yalan söyleyen Tahkikat Memuru hakkında soruşturma emri verilmesini talep etti.
Sertbay, sonuç olarak müvekkili Kurbanov’un nefsi müdafaada bulunduğunu öne sürdü ve beraatini talep etti.
Bulut Akacan’ın avukatı Kıvanç Rıza da müvekkili aleyhine getirilen davaların iddia makamı tarafından şüpheden ari ıspatlamadığını öne sürdü.
Akacan’ın diğer iki sanığa talimat verdiği, üçünün ortak bir amaç için birlikte harekât ettiğinin öne sürüldüğünü kaydeden Rıza, mahkemede izlenen emare görüntülerde bunun doğruyu yansıtmadığının görüldüğünü belirtti. Rıza, meydana gelen olayda ilk saldırı hareketini Erhan Naşay’ın yaptığını, sonrasında olayların büyümesine neden olan hareketlerde bulunduğunu öne sürdü. Rıza, Başay’ın Akacan’a bir kez vurmaya çalıştığını, bir kez de vurduğunu söyledi.
Üç sanığın da o gün yemek yemek için söz konusu yere gittiklerini, ortak amaçlarının bu olduğunu kaydeden Rıza, müvekkilinin Asımoğlu darp edilince verdiği tepkinin bunu gösterdiğini öne sürdü. Rıza, Akacan’ın yerde kanlar içerisinde gördüğü Asımoğlu’nun darp edilmesi karşısında şok olduğunu, bunu kim yaptı diye bağırdığını ifade ederek, bu hususun meydana gelen sonuçtan hoşnut olmadığını gösterdiğini iddia etti.
Rıza, ayrıca olay yerinde olan ve kamera görüntülerinde olaya yakınen tanık olan iki kişiden ifade alınmadığını, polisin söz konusu iki şahsı bulmadığını söylediğini belirtti. Rıza, söz konusu iki şahsın Girne’nin tanınan kişileri olduğunu, polisin isterse kolay bulacağını ifade ederek, bir davada sanıkların lehine olan kanıtların mahkemeye sunulmaması ya da saklanması halinde davanın düşeceğini, sanıkların beraat etmesi gerektiğini söyledi ve Akacan’ın aleyhine getirilen davalardan beraat etmesini istedi.
Sanık Orçun Özorçun’un avukatı Doğaz Zeki de olayın başından sonuna kadar müvekkilinin olayı ayırmaya çalıştığını, kavganın büyümesine engel olmak istediğini belirtti. Zeki, müvekkilinin kimseye vurmadığını, yerde sürüklemediğini, kimseden cesaret almadığını kaydetti. Zeki, olay başlar başlamaz Özorçun’un Erhan Başay’a,” Hadi baba gidelim” gibi sözler kullanarak sakinleştirmeye çalıştığını ifade etti.
Zeki, darptan sonra müvekkilinin yerde yatan Zeki Asımoğlu’na yardım etmek istediğini, ona su götürdüğünü, şaşkınlık içerisinde olduğunu ifade etti.
Doğaz Zeki, müvekkili aleyhine getirilen davaların iddia makamı tarafından ıspatlanamadığını savunarak, beraat etmesini talep etti.
Kıdemli Savcı Mustafa Atakara, Vasıf ve Orçun’un Erhan Başay’la husumetlerinin olmadığını, ancak sanık Bulut Akacan’ın talimatlarıyla hareket ettiklerini belirtti. Atakara, savunma avukatlarının ‘ortak amaç’ olmadığı yönünde beyanda bulunduğunu, ancak kamera görüntülerine bakıldığında iddia makamının haklılığının ortaya çıktığını belirtti. Erhan Başay’ı yasa dışı bir şekilde darp ede ede aşağıya indirildiğine dikkat çeken Atakara, sanık Bulut Akacan’ın yaptığı ‘dur’ işaretinin iddia makamının ‘talimat’ olduğuna yönelik argümanı olduğunu söyledi. Atakara, sanık Vasıf Kurbanov’un 3 kez Zeki Asımoğlu’nu tuttuğunu belirterek, bu hareketin de darp olarak sayıldığını söyledi.
Kurbanov’un Zeki Asımoğlu’na 4 kez yumruk attığının kamera görüntülerinde açıkça belli olduğunu anlatan Atakara, savunma avukatlarının ısrarla bunu görmediğine işaret etti.
Savcı Mustafa Atakara sanıklar aleyhine getirdiği davaları ıspatladığını da belirtti.
Tüm tarafların hitaplarını yapmasının ardından dava karar için 12 Kasım 2019 tarihine ertelendi.
Yorum Yazın