Federal Basın Dairesi’nin (BPA) Dündar’ın akreditasyon talebine onay vermesine Türk heyetinin tepki gösterdiği, Alman tarafının ise geri adım atmak istememesi üzerine tansiyonun tırmandığı öğrenilmişti. Türk heyetin Alman makamlarına, Dündar’ın ortak basın toplantısına alınması halinde Erdoğan’ın basın toplantısını iptal etmeyi tercih edebileceğini ilettiği belirtilmişti.
Konuya ilişkin olarak canlı yayınında açıklama yapan Can Dündar, toplantıya katılmayacağını bildirdi. Dündar, şunları söyledi:
"Ben hapisteyken bir gazeteci, dönemin başbakanına hapisteki gazetecileri sordu. Deniz Yücel'di o gazeteci. Burada gazetecileri susturmak kolay değil. Ben de soru sormak istedim. O hapisteyken cevabını duyduğum soruya yüzüme söylemesini istemiştim. Erdoğan, basın toplantısını boykot edeceğini söylemiş. Alman otoriteleriyle geceden beri diplomatik temas sürüyor. Bu kadar bir sorunun onu korkutacağını tahmin etmemiştim. Erdoğan'ın bana vereceği cevap bu tavırda gizli. Erdoğan soru sorulmasını istemiyor. Basın özgürlüğünü duymak istemiyor. Bu durumda bir karar almam gerekiyordu. Ortada bir diplomatik kriz alameti var. Sanki her şey düzelecekken benim bu kararım her şeyi mahvedecek gibi bir algı var. İkinci boyut, bir gazeteci için en kötü şey kendisinin haber olması. Şunu anlıyorum ki ben basın toplantısına gidersem kendim haber olacağım. Erdoğan, beni bahane ederek bu toplantıyı iptal edecekti. Buna alet olmak istemedim. Alman meslektaşlarım elbette bu soruları soracaktır."
Dündar, Alman haber ajansı dpa'ya verdiği mülakatta Erdoğan'ın ziyareti sırasında Başbakan Merkel ile düzenleyecekleri ortak basın toplantısında Erdoğan'a soru sormayı planladığını söylemişti. Dündar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "Neden Türkiye'de cezaevlerinde gazetecilerin değil teröristlerin olduğunu söylediğini" sormak istediğini belirterek, bu kişilerin "terörist değil gazeteci" olduklarını kolayca kanıtlayabileceğini ifade etmişti.
Yorum Yazın