Politis “Kıbrıs Sorunu Gelişmelerin Rehini” başlıklı haberinde, Kıbrıs sorununun bir durgunluk döneminde bulunduğunu, Türk sondaj gemilerinin bölgede çalışma yaptığını, Rum tarafının da Türk gemileri bölgedeyken müzakerelere olanak olmadığını açıkça belirttiğini hatırlattı, bunların Kıbrıs sorununda iyimserliğe olanak bırakmadığını savundu.
Haberde Türkiye’nin bölgede sondaj çalışmalarına başlamasıyla denizde, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın Kapalı Maraş’la ilgili açıklaması ve bölgenin Kıbrıs Türk idaresi altında açılacağı şüphelerinin de toprağa ilişkin yeni olgular doğurarak ilave bir “baş ağrısı” yarattığı ifade edildi.
Başbakan Ersin Tatar ve Dışişleri Bakanı Özersay’ın AB içinde iki ayrı devlet mantığını kamuoyu önünde tartışmaya açmasının da eklendiğine dikkat çekildi, Kıbrıs Türk ve Rum taraflarının aylardır gerek siyasi eşitlik, gerek bir olumlu oy, gerekse Guterres Çerçevesi ne dair kamuoyu önünde tartıştığı hatırlatıldı.
Haberde Rum hükümet kaynaklarının, Türkiye’nin sondaj ihtimaliyle ilgili sorulara karşılık hep “gerekli bütün girişimlerde bulunduk, Türkiye’nin sondaj gemisi yok, sondaj yapacak teknik ilgisi yok, büyük şirketlerden hiçbiri Türkiye ile işbirliği yapmaz” dediği, Rum Yönetiminin de ağırlığı komşu ülkelerle üçlü işbirliklerine verdiği anımsatıldı.
Bütün bunlar olurken Genel Sekreter’in Kıbrıs geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’un Kıbrıs sorununda özlü hiçbir sonuç alamadan bölgede mekik dokuduğu da hatırlatılan haberde, “çok zaman kaybettik, Kıbrıs sorunu gelişmelerin rehini oldu” vurgusu yapıldı.
AKINCI’NIN GAYRI RESMÎ BEŞLİ KONFERANS SÖYLEMİNE DİSİ’DEN ŞARTLI CEVAP
Cumhurbaşkanı Mustafa Aklıcı’nın dün düzenlediği basın toplantısında Kıbrıs’la ilgili gayrı resmî beşli konferansla ilgili söylediklerine DİSİ’den “şartlı olabilir” cevabı geldi.
Alithia Akıncı’nın basın toplantısında söylediklerini “Mustafa Akıncı Her Yönüyle… Eleştiri-Suçlamalar… BM Gayrı Resmi Beşli Görüşme İçin Çabalıyor… ‘Sayın Anastasiadis’e Büyük Bir Çağrım Var. Çıksın Ne İstediğini Söylesin Ki Herkes Anlasın” başlığı altında geniş ölçekte alıntıladı, DİSİ’nin dün yaptığı yazılı açıklamaya yer verdi.
Gazeteye göre DİSİ, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın, Kıbrıs sorunundaki çıkmazın suçlusunun Rum tarafı olduğu tezini reddetti. DİSİ, Kıbrıs sorunundaki çıkmazın sorumlusunun, “doğru çerçevede diyaloğa dönmeyi reddetmek” ve Rum Yönetiminin “egemenlik haklarını ihlal ve MEB’ini istila etmekle” suçladığı Türk tarafı olduğunu iddia etti.
DİSİ, gayrı resmî konferansı kabul edebilmeleri için “görüşme çerçevesinin, BM Genel Sekreteri’nin parametreleri ve iki bölgeli iki toplumlu federasyon olması, katılımcılarının Cenevre ve Crans Montana’da uzlaşıldığı gibi katılımcı ve gözlemciler yanında AB’nin de yer alması, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini durdurmasını” şart koştu.
Cumhurbaşkanı Akıncı’nın dünkü basın toplantısında açıkladıklarını diğer gazeteler de geniş ölçekte şu başlıklar altında aktardı:
Fileleftheros “Beşli Konferans Şimdi Aklına Geldi… Mustafa Akıncı Başkan Anastaiadis’ten Tezini Netleştirmesini İstiyor”
Politis “Akıncı Maraş Konusunda Karşı Atakta… Kıbrıslı Tür Lider Ne Olacaksa, Uluslararası Hukuka Uygun Olacak Diyor”
Haravgi “Akıncı: Gayrı Resmi Beşli Görüşme Çabası… Anastasiadis Çıksın ve Kıbrıs Sorununda Ne İstediğini Netleştirsin”
Politis “Türkiye AB’nin Uyarılarına Rağmen Geri Adım Atmıyor… Ortaklarımızı Nasıl İkna Ettik” başlıklı haberinde, Türkiye’nin, Doğu Akdeniz’deki planlarında geri adım atma niyeti göstermediğine dikkat çekti.
ANASTASİADİS…
Habere göre Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiaidis, Avrupa Liderler Zirvesi’nin tamamlanmasının ardından Brüksel’de yaptığı açıklamada Avrupa Konseyi’nin Türkiye’ye karşı yaptırım uygulanmasını incelediği gün Yavuz sondaj gemisinin Doğu Akdeniz’e gelmek üzere büyük bir törenle yola çıkmasının, Zirve sonuç bildirgesinin oybirliğiyle onaylanmasında rol oynadığını söyledi.
Anastaiadis şimdiki aşamada Türkiye ile sıcak temas olmasına ihtimal vermediğini belirterek, “ancak bu ülkenin küstahlığını veya öngörülemez tavrını teşvik etmemeliyiz” iddiasında bulundu; Avrupa Konseyi’ne sunulacak Türkiye’ye karşı yaptırımlar listesinin Türkiye-Avrupa ilişkileriyle ilgili bir dizi konuya bakılarak hazırlanacağını anlattı.
Gazete Avrupa Konseyi Başkanı Jean Claude Juncker’in Brüksel’de düzenlediği basın toplantısında Komisyon ve Avrupa Dış Eylem Servisi tarafından önerilecek tedbirlerin zayıf ve yumuşak olmayacağına inandığı açıklamasını öne çıkardı.
TÜRKİYE GERİ ADIM ATMAK NİYETİNDE GÖRÜNMÜYOR
Bu önlemlerle, “Türkiye’yi bedel ödemeye ve Doğu Akdeniz’deki taleplerinden geri adım atmaya zorlayacak ölçüde caydırıcı olmasının istendiğine” işaret eden gazete bazı kişi ya da şirketlere AB ülkelerine giriş yasağı getirilmesi, Türkiye’nin üyelik öncesi ödeneklerinin azaltılması veya bazı ticari yasaklar getirilmesinin bu tür önlemlerden olabileceğini yazdı.
Tedbirler listesi hazırlandıktan sonra üye ülkelerin, tedbirlerden hangilerinin uygulanabileceğine, zaman sınırlarının ne olabileceğine karar vermek üzere toplanması gerekeceğine dikkat çekilen haberde, “hedef alan etkin önlemler alınması argümanı o kadar da kolay değil çünkü Türkiye ile güçlü ticari ilişkisi olan birçok üye ülke var, Almanya gibi diğer ülkelerde de çok sayıda Türk yaşıyor” ifadelerine yer verildi.
AB’den yapılan bütün uyarılara rağmen Türkiye’nin geri adım atma niyetinde görünmediğine dikkat çeken gazete, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın “Kıbrıs Türklerinin Ada’daki haklarına halel getirmeyiz, eğer bununla ilgili bedel ödenecekse öderiz, ödetiriz” sözlerini, Avrupa Konseyi’nin kararına cevap olarak öne çıkardı.
SİYASİ PARTİLERİN İLK TEPKİSİ
Gazete Rum siyasi partilerinin AB Zirve kararının söylemini “olumlu ancak yetersiz” bulduklarını aktardı.
Habere göre kararın siyasi ayağını ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini kınama söylemlerinin olumlu bulan siyasi partiler, Türkiye’ye yaptırım çabasının nihayette varacağı nokta konusunda çekince belirttiler.
DİSİ, AB’nin Türkiye’ye, AB üyesi ülkenin egemenlik haklarını ihlal etmesinin kabul edilemeyeceği mesajını verdiği ve Anastasiadis’in Türkiye’ye karşı yaptırım kararı alınması talebine tam destek verildiği görüşünü ortaya koydu.
AKEL, söylemini olumlu bulduğunu ancak hangi somut hedeflenen kararlar alınacağını pratikte görmeyi bekleyeceğini açıkladı.
DİKO, Türkiye’ye yaptırım uygulatmayı başarıp başaramayacağının Rum Yönetiminin kararlılığına ve yapacağı doğru icraatlara bağlı olacağını; EDEK, Türkiye’ye karşı tedbirlerin derhal ilan edilmesi gerektiğini; Dayanışma Hareketi, AB’nin Türkiye’ye sert uyarısının, Fatih’in sondaj çalışmalarına son vermediğini, Yavuz’un da Karpaz açıklarına gelme sürecini durdurmadığını kaydetti.
Haravgi siyasi partilerin ilk tepkilerini “İç Tüketime Dönük Söylem… ‘Hedeflenen Tedbirler’ Kararlaştırıldığında Değerlendirilecek” başlığı altında aktardı.
Alithia haberi manşetten “Jean Claude Juncker Türkiye’yi Uyarıyor… Tayyip, ‘Tedbirler Yumuşak Olmayacak’… Türkiye Geri Adım Atmıyor” başlık ve spotlarıyla aktardı.
Fileleftheros ise “Tedbir Uygulama Prosedürü”, “Juncker: Bunlar Yumuşak Tedbirler Olmayacak”, “DİSİ Memnun Diğerleri Sonuç İstiyor” başlıklarını kullandı.
Anastasiadis: Kararın oy birliğiyle alınmasında yavuz'un törenle yola çıkması rol oynadı
Abone olRum basını gerek karada gerek denizde şekillenmekte olan gerçeklerin, "çok kaygı verici ve yönetilmesi çok kompleks" bir gelişmeler ağı yarattığına dikkat çekerek, bu çerçevede Kıbrıs sorununun çözümü için özlü bir çaba olup olamayacağı, tarafların da böyle bir şeye gerçekten niyeti olup olmadığı soruları doğduğunu yazdı.
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın