Çözümün daimi retçilerine daha iyi bir hizmet sunamazdın. Nikolas’ın en iyi seçim öncesi kampanyasını ona sen yapacaksın Nikos Anastasiadis. Silahları kuşandın, fistanların tozunu aldın ve savaşa hazırsın. Cumhurbaşkanlığı seçimleri geliyor. Başkalaşmamıyor musun? Sanki ilk sefer mi olacak?
Eski sanatın. Partinin sloganları boşuna mıydı? Bu sefer olayların faklı olacağına dair umut verdin. Mustafa Akıncı ile kimyanız uyumluydu. Ledra’daki Uzunyol’daki bir uçtan diğer uca yürüyüşleriniz, içtiğiniz zivaniyalar, “şerefe, sağlığına”, Limasol’daki tiyatro... Tüm bunlar bu kadar yalan olabilir mi diyorsun? Ne kadar abartı? Ne kadar ihanet?
Bir doz gerçek olacak, olamıyor. Sonunda tüm bunların hepsini unuttun. Seni eleştiren ve seni kınayanlarla özdeşleştin, neden yapamayasın, Türk yiyicilerin kulaklarını okşaman lazım. Ne değişti Sayın Anastasiadis? Medem 2018’de Cumhurbaşkanlığı seçimlerimiz olacağını biliyordun neden iki kez Mont Pelerin’e ve bir kez Cenevre’ye gittin?
Ne oldu ve aniden Eide işimize yaramamaya başladı ve şikayet edilmesi için Kotzias’la anlaşılması gerekti? Kıbrıs Cumhuriyet’nin Dışişleri Bakanlığı yok mu? Niye onu doğrudan şikayet etmediniz? Ve neden bizim tarafımızın Genel Sekreterin temsilcisinden şikayetleri olduğu gibi bir dizi tez sıraladınız?
Sayın Anastasiadis Cenevre’ye Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na gittiğinizi ve bugün ellerini tutmak istediklerinizin sizi Türkiye’yi teşhir etmediğiniz, şikayet etmediğiniz için suçladıklarını hatırlayınız. Güvenlik Konseyi kürsüsünden anti işgalci bir söylemde bulunmanızı, Türkiye’yi eleştirmenizi, kınamanızı ve Türkiye’nin maskesini düşürmenizi istediler.
Bu kadar aydır söylemediğiniz için verimsizlik, sertlik ve çıkmazı size borçlu olduğumuz konusunda sizi suçluyorum. Ne diyeceksiniz? Yakınlaşmaları mı yücelteceksiniz? Bunlar romantikler içindir. Kavga için kemerlerimizi çözüp hazır olmamız daha akıllıca olacak.
Yorum Yazın