Rum tarafının tek yanlı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge’deki karmaşık durumun, Kıbrıs müzakerelerinin parçası olmasının, ilk kez Güvenlik Konseyi’nde tartışılmakta olduğuna dikkat çekildi.
Politis haberi “Doğal Gaz Kıbrıs Sorunu Kadrosunda Oynuyor… Güvenlik Konseyi’nde MEB’deki Krizin Kıbrıs Prosedürünün Parçası Olması Tartışılıyor… Maraş UNFICYP’le ilgi Rapor Taslağında Yok” başlık ve spotlarıyla manşete çekti.
Habere göre Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis, son günlerde New York’ta, rapora Rum tarafının girmesini istedikleri konusunda görüşmeler ve istişarelerde bulunuyor. BM kaynakları işaretlerin, Kıbrıs’taki Barış Gücü’nün görev süresinin Temmuz ayı sonunda bir dönem daha uzatılacağını gösterdiği kanaatinde, ancak sonrasının kaygılandırdığına dikkat çektiler.
Haberde Güvenlik Konseyi üyelerinin önümüzdeki aylarda Kıbrıs sorununda gelişme beklediği ve dikkatlerini, müzakerelerin yeniden başlaması yöntemi bulunmasına odakladıkları ancak tarafların bölgedeki hidrokarbonlarla ilgili tavırlarını bu yöndeki önemli engel gördükleri vurgulandı.
Genel Sekreter Antonio Guterres’in defalarca, hidrokarbonların müdahil taraflar açısından teşvik ve işbirliği alanı olabileceğini söylediği hatırlatılan habere göre raporun söyleminde, tarafların müzakere prosedürünün devamı için ortak zemin bulmamasından duyulan hayal kırıklığı yansıtılacak.
Haberde Genel Sekreter’in Kıbrıs geçici Özel Danışmanı Jane Holl Lute’un Cumhurbaşkanı Mustafa Akıcı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile görüşmek üzere yeniden Ada’ya gelmeye hazır olduğu ancak tarafların, bu dönemde özlü gelişmeler için zemin olduğu konusunda BM’yi henüz ikna edemediği belirtildi.
Raporun, Güvenlik Konseyi’nde oylanmasına kadarki sürecin somut olduğuna işaret eden gazete, rapor taslağının 10 Temmuz’da Güvenlik Konseyi üyelerine verileceğini, Genel Sekreter’in Kıbrıs’taki Özel Temsilcisi ve Barış Gücü Misyon Şefi Elisabeth Spehar’ın 19 Temmuz’da Konsey üyeleri ve Barış Gücü’ne katkı koyan ülkelere Barış Gücü’nün misyonu, insan dinamiği hakkında bilgi vereceğini, görev süresinin uzatılıp uzatılmayacağının da 30 Temmuz’daki oylamada netleşeceğini yazdı.
Habere göre raporun üslup ve söyleminin sert ve taraflara karşı eleştirel olması bekleniyor. Raporda tarafların her birinden hemen önümüzdeki dönemde yapması beklenenlerin açıkça belirtilmesi bekleniyor. Denya ve Akyar’da olanlara dair ifadelerin yer alacağına kesin gözüyle bakılıyor ancak diplomatik kaynaklara göre bu ifadeler hiçbir şekilde, Barış Gücü’nün ara bölgedeki düzeni ve güvenliği koruma maksatlı idamesini haklı çıkarmaya yeterli olmayacak.
Aynı kaynaklar Güvenlik Konseyi’nin, ihtilaflı bölgelerde bulunan hastane ve okullarda meydana gelen ölümlerle karşı karşıya olduğuna dikkat çektiler, dolayısıyla Denya’da olanlardan paniğe kapılmayacakları anlaşılıyor.
Gazete “Anastasiadis tarafından Kapalı Maraş ile ilgili Türk entrikaları hakkında mektup göndermiş olmasına rağmen rapor taslağında bu konuda herhangi bir atıf olması beklenmiyor. Aksine, tarafların derhal yapması beklenen şeyler yer alacak” diye yazdı, şöyle devam etti:
“Genel Sekreter’in geçen ocak ayındaki raporunda, ara bölgede ortaya çıkan meselelerin çözümü için taraflar arasında iletişim mekanizması kurulması gereğine yaptığı atıf karakteristik örnektir. Guterres tarafların, sürekli Barış Gücü’nün müdahil olmasını aramadan, ara bölgedeki vukuatları göğüslemek veya kaçınmak için kendi aralarında iletişim kanalları oluşturmaları gerektiğini düşünüyor. Ancak son altı ayda bu yönde hiçbir şey olmadı.”
Yorum Yazın