“SU FATURASINI DÜŞÜRMEK BELEDİYELERİN ELİNDE”
Su konusuna da değinen Atun, şunları söyledi:
“Görüyoruz ki yıllardır belediyeler hesapsız kitapsız istihdamların hesabını su faturaları üstünden vatandaşa ödetmişler. Türkiye’den büyük yatırımlarla Ada’ya gelen suyun maliyeti 2,30 TL iken, belediyeden musluklara gitmesi nispeten daha pahalı olmamalı. Çünkü bunun altında yıllardır hesapsız kitapsız yapılan istihdamlar var. Su nakil projesi ile 50 yıllık su ihtiyacımız karşılanacak. 50 yıllık kalite ve fiyat istikrarı sağlanacak. Beşparmak aküferi 140 metre derinlik kaybetti. Birçok kuyu kurudu veya tuzlandı. 3-5 yıla kadar yeraltı kaynakları kurumaya yüz tutacak. Tüm bunları göz önünde bulundurmamız gerekiyor.”
CTP’nin ve bazı partilerin Türkiye hükümetleri ile ilişkiler üzerinden popülist bir siyaset anlayışı sürdürdüğünü de kaydeden Atun, “Bu yaklaşımları tasvip etmiyoruz. Bunlar üzerinden siyaset yapılması doğru değil. Maalesef bunu alışkanlık haline getirenler, getirmek isteyenler var” dedi.
CTP-UBP koalisyonu döneminde hükümet olarak su anlaşmasının sonuçlandırıldığını anlatan Atun, “Ancak Sayın Talat ve CTP’nin içerisindeki bir kesim bunu politik malzeme haline getirip toplum liderliğinde Akıncı’nın önüne geçebilmek için siyasi argüman olarak kullanmak istediler. Bu tür popülist hareketlerin kimseye faydası olmadı” ifadelerini kullandı.
Atun, CTP-UBP koalisyonu döneminde CTP’nin, hükümetin istihdam yönünde iradesi oluşmadan, sessizce bazı istihdamlar yaptığını da söyledi.
“KALEMİN OY PUSULASINDAN KALKMASI LAZIM”
Seçim sistemine ilişkin soruları da yanıtlayan Atun, “Şu an yeni bir değişiklik yapıldı ve tekrardan Cumhurbaşkanına gönderildi. Ancak benim kendi şahsi kararım pusulalarda kalemin kalkması yönünde. Yani tercih ve karma sisteme gerek yok. Vatandaş partiye mühür vurmalı. Partiler zaten kendi içlerinde zaten bu sıralamayı yapıyorlar. Karma sistem ne kadar demokratik ise bir o kadar da popülist bir sistem. Bu yüzden siyasete pek faydalı olduğuna inanmıyorum. Bir seçmen inandığı siyasetçi için onun partinse mühür vurabilmeli” dedi.
“ARTIK KURUMSAL BİR KOBİ POLİTİKASI VAR”
Daha önceki bakanlıkları döneminde KOBİGEM’in kurumsallaşmasına yönelik çalışmalar yaptıklarını da anlatan Atun, “Bugün KKTC’nin esnaf ve zanaatkâr ile küçük ve orta boy işletmelerde finansman, gelişim ve girişimcilik alanlardaki tüm ihtiyacına cevap verebilecek ciddi bir yapı oluşturduk. Bunun da adı KOBİGEM olmuştur. Sunat Atun olsa da olmasa da artık bir saat mekanizması gibi kusursuz çalışan kurumsal bir yapı var. Gururla söylüyorum işletmelerimizin yüzde 80’i bizim programlarımızdan faydalanıyor. KOBİGEM gelişime her zaman açıktır”
Yorum Yazın